Ortak davamız “İSİAS”

Yayın Tarihi: 03/01/24 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Çok zor bir yılı, zorluklarla dolu bir zaman dilimini geride bıraktık.

2023 yılı pek de iyi hatırlanmayacak.

Hafızalardan silinmeyecek acılar bırakıyor geride.

Öyle acılar ki zamanla geçmeyecek, hafiflemeyecek.

Elbette 2024 yılı da zor geçecek.

Ülkemiz için, bölgemiz ve tabi ki dünya için.

Birkaç gün ertelenen sorunlar, konular, başka yerlerde durmaksızın yaşanmaya devam ediyor, devam da edecek.

2023 yılının en önemli konusu nedir diye sormuştum.

Ezici bir ağırlıkla, Türkiye de yaşanan deprem olayı ve tabi ki Adıyaman, İSİAS otel olmuştu cevaplar.

Bu küçücük ülkeyi, çok derinden etkileyen bir olay, tüm toplumun iliklerinde hissettiği, büyük acı.

Ve süreç devam ediyor, bugünden sonrası çok daha zor ve yıpratıcı olacak.

Bugün tarihi bir gün.

3 Ocak 2024 Çarşamba.

Tarihi bir olayın, tarihi bir acının, bir cinayetin, kasıtlı bir suçun, dava aşamasının başlangıcı bugün.

Bir ay sonra, değil hatırlamak, empati bile yapılamayan bir acının, yıl dönümünü yaşayacağız.

O günü, bugünden düşünemiyorum.

6 Şubat depremi, Türkiye’yi sarsan, acıya boğan, tüm dünyayı, yasa iten, KKTC de en ağırdan hissedilen, o kara gün.

Acının merkezi Adıyaman.

İhmalin, göz göre göre cinayetin, insan hayatına verilen değerin, para hırsının, rantın, kuralsızlığın simgesi İSİAS.

Ne canlar yaktın, ne evler, nice ocaklar söndürdün.

Öyle bir kasıt ki, raporlar açıkça anlatıyor;

“Adıyaman’daki Grand İsias Oteli’nin iddianamesi, otelin deprem olmadan bile yıkılma tehlikesi olduğunu ortaya koydu.

Otel binası ile ilgili skandalları ortaya koyan 11 sanıklı iddianamede, binanın temelinin zemin etüt raporu alınmadan atıldığı, ruhsatının “konut” olarak düzenlendiği, 9 kat için ruhsat verilmesine rağmen 13 katlı yapılmasına göz yumulduğu, ruhsat otele çevrilirken mühendislerden “binanın sağlam olduğuna dair” rapor alındığı vurgulandı.

Kaçak kat sorununun 2018’de imar barışı ile çözüldüğünün anlatıldığı iddianamede, “binada deniz kumu kullanıldığı” da vurgulandı. İddianamede, “İlave katın çıkılması halinde binanın yıkılacağı hususunun gayet öngörülebilir olduğu ancak şüphelilerin farklı etkenlere güvenerek bir nedenle neticenin meydana gelmeyeceğini düşünerek eylemlerini gerçekleştirdikleri” tespiti yapıldı. Savcı, buna karşılık, sanıkların “öldürme” suçu gibi ceza almalarını sağlayacak “olası kast” düzenlemesi yerine en fazla 22,5 yıl ceza almalarına yol açacak “bilinçli taksirle ölüme sebep olma” suçundan dava açtı.”

Bu acı azalmaz, bitmez.

Bu kasıtlı cinayeti işleyenlerin, adalet ve vicdan karşısında mahkûm olması ise hafifletici tek taraf olacaktır.

KKTC, Kıbrıs Türk toplumu, bu davanın savcısı olmalıdır.

Bu davaya sahip çıkmalı, sabırla, inatla, takip etmeli ve yapanın yanına kalmaması için ortak bir mücadele vermelidir.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları