Sivil savunma

Bu yıl, ilk defa sivil savunma eğitimine çağrıldım.

Askerlik sonrası, belli bir yaşa kadar,  askeri seferberlik eğitimleri yapılır.

Belli bir yaşa gelince de sivil savunma eğitimlerine geçiş olur, bu eğitim de bir yaşa kadar.

"Yaşlanmaya başladım" hissi uyandıran bir eğitime gitmiş olsam da pek çok eski arkadaş, dost ve tanıdığı görmek iyi geldi.

Kıbrıslı Türklerde, 1950'li yıllardan başlayan bir sivil savunma teşkilatlanması var.

Sivil Savunma, yani her türlü beklenmedik durumda, sivil halka, vatandaşa yardımcı olan, bir doğal afette, sel, deprem, yangın, trafik kazasında, destek veren, çok kapsamlı ve önemli bir hizmet kolu.

Son örnek, Türkiye de yaşanan 6 Şubat depremidir.

KKTC Sivil Savunma Teşkilatı, Adıyaman ve Hatay da arama, kurtarma faaliyetlerine katıldı.

Bu deprem sonrası, araç, gereç ve ekipmanını güçlendirdi.

İki kullanıcının aynı anda kullanabileceği, hassas ses dinleme cihazı, enkaz altını izleyebilecek ve yaralıları takip etmeye imkân sağlayan kamera sistemi.

Kıbrıs’ta sadece bir tane olan çok amaçlı kullanım için, donanımlı araç.

Özellikle kayıp vakalarında ki zaman zaman tanık oluyoruz, vücut ısısını algılayabilen, termal kamera.

Çok kalın beton zemin veya duvarları delebilen araç, yine oldukça kalın demirleri kesmeye yarayan araçlar, teknoloji geliştikçe, bunları envanterine katan, sivil savunma teşkilatı.

Tek tek tanıtımlarını izledik.

Teşkilatta 120 personel görevli.

Beş ilçede merkez ve bunlara bağlı hizmet ağları var.

Lefkoşa da yaklaşık üç bin sivil örgüt, yani benim gibi sivil savunma eğitimi alan, profesyonel personel dışında, gerektiği zaman görevlendirilecek personel mevcut.

Çok önemli bir konu, ilk yardım uygulaması.

Elbette yaşamla, hayatla birebir ilgili bir konu.

Yardım etmek isterken, hayat da kurtarabilirsiniz, bir hatayla geri dönüşü olmayan sonuçlar da yaşayabilirsiniz.

Mutlaka işin uzmanları tarafından verilecek bir eğitimin yerini hiçbir şey tutmaz.

Ancak, herkesin, hepimizin, günlük yaşam içinde karşılaşacağı ve kullanabileceği ilk yardım uygulamalarına, herkes mutlaka önem vermeli.

Var mı, bilmiyorum, ama yoksa büyük eksiklik, ilk yardım eğitimi.

Uzmanlarca, okullarda teorik ve pratik uygulamalarla çok küçük yaşlardan öğretilmeye başlanmalı.

Tehlikeli durumlarda, sağlık, trafik kazası, sel, deprem gibi beklenmeyen doğa olaylarında, nasıl hareket edilecek, nasıl yardımda bulunulacak, bunlar insan veya başka canlılar için çok önemli ve anlık olaylar.

Bilinçlenme, sakinliği koruma, soğukkanlı olma, kötü durumlarda, en önemli üç başlangıç noktası.

Sivil savunma eğitimi sırasında, bu konularla ilgili detaylı bir brifing, anlatım dinledik.

Söylediğim gibi sivil savunma teşkilatı, hemen herkesin, her gün, her an karşılaşacağı, günlük hayatın içinde olan en başta sağlıkla ilgili pek çok olumsuzluğa yardımda bulunan, çok geniş bir hizmet ağıdır.

KKTC Sivil Savunma Teşkilatı, sadece yurt içi değil, ihtiyaç olunduğunda yurt dışında da görevlere gidiyor.

Tabi ki kötü olayları kimse yaşamak istemez, ama en önemli hazırlık, her türlü olumsuzluğa karşı tedbirli olmaktır.

Kurum, personel ve kaynak açısından daha da güçlendirilirse, hizmet alanları daha genişler, daha hızlı yardım imkânı doğar.

Ve çok çok önemsenmesi gereken konu, ilk yardım eğitimleri.

Mutlaka üstünde durulmalı.