Hassas bir dönemden geçiyoruz… Dikkat…

Hassas bir dönemden geçiyoruz hem Türkiye olarak hem KKTC olarak. Türkiye'de terör işleri yeniden hortladı. İstiklal Caddesi'nde patlatılan bomba, Gaziantep’e atılan füzeler, Türkiye tarafından PKK-PYD kamplarına yapılan operasyonlar aslında son derece önemli bir gündemini oluşturuyor hayatlarımızın. Türkiye hükümeti tedbir üstüne tedbir alıyor ve çok dikkatli davranıyor.

Bizim memlekette bir hal ki sormayın. Türkiye karşıtlığına ya da AK Parti karşıtlığına alıştık. Türkiyeli otoriteler her ne kadar canları sıkıldıysa da onlarda alıştılar. Rahatsızlıklarını dile getiriyorlar zaman zaman ama emin olun artık onlarda alıştı ancak sosyal medyada PKK propagandası yapmak da nereden çıktı. İki ülke arasında içişleri bakanlıkları bir anlaşma yaptı yakın geçmişte. PKK da FETÖ de KKTC otoriteleri tarafından suç örgütü sayılıyor. Bu nedenle bu suç örgütlerinin propagandasını yapmak ya da onların propagandasını yapanları paylaşmak reklamını yapmak suç sayılıyor.

Herkesin dikkat etmesi gereken bir dönemden geçiyoruz. Dost ya da düşman diye iki kutba ayrılıyor insanlar. Bu nedenle herkes tarafını doğru bir şekilde seçmeli ve terör örgütlerinin yayınlarını yapan paylaşımlarda bulunmamalı.

BİRLİK OLMA ZAMANIDIR

Yaptığım kesinlikle hamaset değil. Biz Kıbrıslı Türkler Türkiye’nin yanında olmalıyız. Türkiye hem ekonomik anlamda hem de terör konusunda ciddi bir savaş veriyor. Bu mücadeleye köstek olmak değil destek olmak düşer hepimize. Öyle gözüküyor ki Türkiye’deki terör faaliyetleri artarak devam edecek. Belki de onlarca masum insan bu terör faaliyetlerinden dolayı hayatını kaybedecek. Biz Kıbrıslı Türkler bu acıyı paylaşmalı ve destek olmalıyız. Olması gereken budur.

MÜDAHALE YOK DAYANIŞMA VAR

Şu müdahale sözcüğünü duymaktan kına geldi artık. Biz resmen yemek yediğimiz kaba pisler durumuna düştük ya da düşürülmeye çalışılıyoruz. Ankara karşıtı propagandalar yapılıyor ve sosyal medya üzerinden yapılıyor. Eleştirmek başka şeydir nefret duymak başka bir şeydir. Herkes AK Parti hükümetini eleştirebilir, yanlışlarını da söyleyebilir ama nefret dolu paylaşımlar yapmak başka bir şeydir, ayrıştırmak başka bir şeydir. Biz de yapılan ne yazık ki budur. Bunları yapan azınlık bir gruptur ama etkisi çoğunluk olarak çıkıyor. Böl parçala yöntemi uygulanıyor tam anlamıyla. Çok tehlikeli işlerdir bakın net uyarıyorum.

Yanlış bir yol tutulmuş bu yoldan gidiliyor ve halkın duruşu budur gibi gösterilmeye çalışılıyor. Son derece tehlikeli buluyorum bu davranışları.

KKTC HER ZAMAN HASSAS BİR YER OLMUŞTUR

Düz hayat koşullarına baktığınızda çok farkına varmazsınız. Herkes ekonomik anlamda hayat ve geçim derdinde olduğundan perde gerisinde dönen ciddi durumları fark etmez bile ancak KKTC son derece hassas bir ülkedir. Türkiye’deki darbe girişimi başarılı olsaydı emin olun KKTC’de de bir benzeri yaşanacaktı. Türkiye’de başarısız olununca burası iptal oldu. Sonrasında kimlerin FETÖ’den görevden alındığı ya da emekli edildiğini biliyoruz.

PKK işi de öyle.  Emin olun bu ülkede de bağlantıları var özellikle Rum tarafında etkin bir pozisyonda oldukları söyleniyor. Kıbrıs, Türkiye’nin zayıf karnıdır burada da benzer eylemler görmemiz çokta uzak meseleler değildir. AK Parti hükümet karşıtlığına alıştık ancak terör örgütlerinin propagandasını yapan şeyleri paylaşmak bunu yaymaya çalışmak ifade ettiğim gibi çok tehlikeli, yanlış ve sıkıntılı işlerdir.

Başınız oturduğunuz yerde belaya girer. Bunlardan kaçınmak lazımdır.

HALK PRİM VERMİYOR

Ağır sol partiler bile terör faaliyetlerinin reklamını yapmaz ve bu tür tartışmalara kesinlikle girmezler. Onların dahi eleştirileri Türkiye hükümeti anti propagandasıyla sınırlı kalır. Bereket versin ki halk bu tür propagandalara itibar etmez ve özenmez. Zaten çıkan seçim sonuçlarından halkın genelinin ne tür bir eğilimde olduğunu anlarsınız.

Eleştiri her zaman olmalı. Türk hükümetinin KKTC politikalarını eleştirmekte bir beis yok ama yazının başında da ifade ettiğim gibi bu eleştiri olmaktan çıkar ve nefret söylemlerine dönüşürse o zaman işin rengi değişir.

Herkes kendine dikkat etsin derim…

*********************

GÜNÜN SÖZÜ

“Vakti geçen özür, yemekten sonra sofraya gelen tuz gibidir.”

Anonim