Başbakan doğru bir strateji izliyor

Bir hafta ülkede değildim ama an ve an neler olup bittiğini takip ettim. Gazeteci olunca her ne kadar tatile çıkmış olursanız olun rahat duramıyorsunuz, bilgisayarım yanımda olsaydı mutlaka her gün köşe yazısı yazmaya devam ederdim. Neyse memlekete döndük ve artık gündemin içindeyiz. Gelin bir geçen hafta ne olduğuna bakalım. Hem hayvancıların hem sivil toplum örgütlerinin hem de partilerin katıldığı bir eylem oldu. Eylem nasıl geçti diye baktım ve üzüldüm. Eylem gerçekten zayıf geçti. Ben eylemin daha kalabalık olmasını beklerdim. Mademki ithal ete bu kadar tepki var vakti zamanında nasıl ki binlerce yurttaş Başbakanlığın önüne yığıldı ve pahalılığı protesto etmişti yine binlerce kalabalığın Başbakanlığın önüne toplanıp protesto etmesini beklerdim. Demek ki neymiş bu eylem halk tarafından kabul görmedi ve benimsenmedi. Belki birilerinin bunu yazdığım için canı sıkılacak ama gerçek bu.

Vatandaş hayvancının eylemini desteklemiyor, bu kadar net bu. Hatta hayvancılar bir aylığına hayvan satışını yasakladıklarını da açıklamasına rağmen birçok hayvancının bu karara uymayacağı haberlerini de okudum. Vatandaş nasıl böyle bir eyleme karşı çıkabilir ki. Yani Allah aşkına bir düşünün memlekete hükümet ucuz et getiriyor ve kasaplarda marketlerde bu etler 400 liradan satılacak. Daha önce de yazdım 550 nerede 400 lira nerede. Daha önce de yazdım vatandaş ucuz olduğu için etini gidip Güney’den alıyor, etini almışken diğer ihtiyaçlarını da güneyden alıyor vet ek kelimeyle ekonomi Güney’e kayıyor. Bu bizim ekonomimiz için ciddi bir tehlike. Hükümet bunun önüne geçmekle mükelleftir. Bravo Başbakana ki bu konuda tek bir geri adım dahi atmadı. Her zaman yazmışımdır Başbakan disiplinli bir adamdır, ciddidir, serttir ve vatandaştan yana bir mesele varsa asla geri adım atmaz. Dediğim gibi yazdığım gibi de oldu. İthal et konusunda geri adım atılmadı ve ithal et geliyor. Sivil toplum örgütlerinin de partilerin de desteği boşunaymış diye düşünüyorum.

İTHAL ET KAVGASI SÜT FİYATLARI ARTIŞINA DÖNDÜ

Evet bu ara başlığı doğru okudunuz. Hayvancılar ithal et yasaklansın diye yola çıktı. Eylemin özü ve gerekçesi buydu. Baktılar gördüler ithal et konusunda hükümet geri adım atmıyor, hazır bu eylem varken hükümetten ne koparabilirizi döndü iş. Süt fiyatlarında artış noktasında hükümetten okey aldılar; bir de ikinci parti 20 tonluk et peyder pey getirtilecek. Her ne kadar eylemimiz devam ediyor dese de Naimoğlulaları et konusunda bekledikleri cevabı alamadılar.

Bakınız dostlar; hiçbirimiz hayvancıya karşı değiliz, hiçbirimiz hayvan üreticisinin zarar görmesini istemiyoruz. Hayvancılar bu ülke için son derece önemlidir ama vatandaş da 350 liraya Rum tarafında kuzu eti dururken değil 550 650-700 liraya et almaya mahkum edilemez. Güney’e geçebilen on binlerce yurttaş olduğu gibi geçemeyen on binlerce de başka yurttaşlar var. Genel olarak tüm Kuzey Kıbrıs halkının kasabından marketinde ucuz et alabilmesi lazımdır. Hükümet halkın refahını düşünmek zorundadır.

Başbakan bu et konusunda son derece doğru bir strateji izlemiş ve geri adım atmamıştır. Kazanan Başbakan değil Kıbrıs Türk halkı olmuştur. Başbakan sadece yapması gerekeni korkmadan ve geri adım atmadan yapmıştır ve doğru da yapmıştır. Başbakan et konusunda geri adım atmamakla halkın bir kez daha takdirini toplamıştır.

Beyler boş tencere iktidar devirir diye bir sözü vardır Süleyman Demirel’in. işte bu nedenle Hükümet ilk önce vatandaşın cebine düşünecek, hayatı ucuzlatacak ve halkın refahını sağlayacak. Hükümetin öncelikli görevi budur. Başbakan Üstel de bunu yaptı. Önce vatandaşın cebi dedi, önce vatandaşın alım gücünü korumak dedi ve böyle de yaptı. Hükümet umarım en erken zamanda belli başlı gıda emtialarına da narh uygulayarak vatandaşın alım gücünü korur. Etten sonra diğer gıda maddelerine de narh uygulama gelmelidir. Bunlar olmalı ki hayat ucuzlasın ve vatandaşın alım gücü korunsun ve artırılsın.

***********************

Günün Sözü

Birine ihtiyaç duyuyordu insan. Etrafında öyle biri yoksa onu sen yaratmak zorundaydın, olması gerektiği gibi birini yaratırdın. İnsanın kendini aldatması, hile yapması gibi bir şey değildi bu...

Charles Bukowski