Her eve bir psikolog şart…

Yayın Tarihi: 13/06/24 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Konu çocuk oldu mu hepimiz irkiliriz. Çünkü çocuklar savunmasızdır. Dayak yer oturur, taciz görür bunu dile getiremez. Geçtiğimiz günlerde 41 yaşında bir anne dokuz yaşındaki çocuğunu öldürmeye kalktı. Bornoz ipiyle boğmaya çalıştı. Neyse ki çocuk kurtuldu anne tutuklandı. Dokuz yaşındaki evladımızın kim bilir ne derin travması oluşmuştur. Devlet elbette ki böyle bir durumda devreye girecek ve çocuğa gerekli psikolojik desteği sağlayacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı altında bu işlere bakan bir birim var. Her ne kadar dar bir kadroyla çalışıyor olsalar da ilgilendiklerinden adım gibi eminim.

Buradaki sorun şudur; tarihinin hiçbir döneminde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı çatısı altında bulunan Sosyal Hizmetler Dairesi gereken önemi görmemiş ve geliştirilmemiştir. Sosyal Hizmetler Dairesi personeli ciddi bir özveriyle çalışıyor ve sorunlara yetişmeye çalışıyorlar. Gelin görün ki devlet çocukları korumakta yetersiz kalıyor.

Çok yazdım her eve bir psikolog diye. Olmadı; hiçbir bakan bu yazılarımızı dikkate almadı. Halbuki Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde çocuklar aileler belli düzende ve düzenli olarak denetleniyor. Soruşturuluyor ve anketler yapılıyor. Bir eve bir psikolog girerse o evde çocuk taciz mi görüyor şiddet mi görüyor bunu tespit edersiniz. Son zamanlarda çıkmıyor belki ama KKTC tarihinde ailesi tarafından cinsel tacize uğrayan kaç tane çocuk haberi okuduk. Bunlar yaşanıyor; adınız gibi emin olun halen yaşanıyordur ve bir yerden patlak verecektir.

Devletin görevi bir toplumun babası anası olarak bu rolü güderek çocukların imdadına yetişmesidir. Ülkemizde ne yazık ki çocuğunu döven çok aile var. Bunlar gerçekler. Ancak cinayete teşebbüs gibi bir durum olması halinde bugün yüzüne çıkıyor. Halbuki Sosyal Hizmetler Dairesinin elinde imkan olsa ve onlarca psikoloğu okullara evlere sokabilse bunları tespit edebilecek ve önlem alabilecek. Gelin görün ki Sosyal Hizmetlerin böyle bir avantajı yok. Okullar en kolay tespitlerin yapılabileceği ortamlardır.,

Hele hele uyuşturucu madde kullanımının yaşının düşmesinin ve bunun tespit edilememesinin en önemli eksikliği okullardaki öğrencilerin gerekli kontrollerden geçmiyor olmasıdır. Neler görmedik ki bu ülkede. Sarhoş olduğu için okulun tuvaletinde bayılan bir kız çocuğu mu istersiniz, öğretmenleriyle ilişkiye giren kız çocukları mı istersiniz, uyuşturucu kullandığı için yakalanan gençler mi istersiniz da neler istersiniz neler. Adeta bir nesli kaybediyoruz.

20 yaşında uylturucu ile yakalanan bir genç o gün kullanmaya başlamamıştır o uyuşturucuyu. Bakalım kaç yıldır içiyordur. Ya da zaman zaman evden kaçan ve kaybolan kız çocuklarına ilişkin haberler okursunuz, neden kaçmışlardır evden. Şiddet mi görüyorlar, tacize mi uğruyorlar. Bunları hiçbirimiz bilmeyiz ve öğrenmeyiz. Sadece 15 yaşında filanca kız kayboldu haberlerini okursunuz sonra bulundu haberlerini okursunuz. Devlet de bu işlerin üzerine gitmez ve konu kapanır.

Demem o ki bir Aile ve Sosyal İlişkiler bakanlığı kurulmayacaksa ve çocuklarla ilgilenecek bakanlık halen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olmaya devam edecekse, Bakan Gardiyanoğlu’nun her eve bir psikolog sürecini başlatması ve hem okullarda hem evlerde çocukların anketlerle ve Psikoloji Bilim dalının uygulayacağı metotlarla şiddet, taciz gören çocukların devlet tarafından korumaya alınmasının sağlanması yapılmalıdır. Umarım bu yazımı okuyan sevgili Dostum Bakan Gardiyanoğlu bu konuda bir çalışma yapar ve bir süreç başlatır. Son derece elzem bir meseledir bu.

Dostlar çocuklar şiddet ve tacizle savaşamazlar, güçsüz ve zayıftırlar. Bu işe Devlet Babanın el atması ve yönetmesi gerekir…

********************

Günün Sözü

"Birine duyduğunuz sevgi ve sinir doğru orantılıdır. En çok sevdiğiniz insana herkesten çok sinirlenirsiniz."

Sigmund Freud


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları