Hayal gücü ve yaratıcı gücün bedeli

Albert Einstein (1879-1955), hayal gücünün önemini şu sözlerle anlatır:

"Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.

Çünkü bilgi sınırlıyken, hayal gücü tüm dünyayı kapsar."

JULES VERNE (1828-1905)

On sekizinci yüzyıl sonlarında başlayan sanayileşmeyle birlikte,

gelişen Avrupa sanayisi ve teknolojisine ilham kaynağı olan Jules Verne,

kısa hikayeler ve şiirler yazmaya başladığı yatılı okul döneminin ardından,

özellikle babasının isteğiyle baba mesleği olan avukatlığı devam ettirebilmek için,

hukuk öğrenimi görüp hukuk diplomasını aldı,

ancak edebiyat ve tiyatro hevesi nedeniyle,

avukatlık yapma yerine yazmaya başladı,

ve bu vesileyle de dünyayı dolaştı.

Gençken kuzenine aşık olan, ancak duygularına karşılık bulamayan Jules Verne,

1857’de iki kız çocuğu sahibi bir dul hanım olan Honorine de Viane More ile evlendi.

Eşinin borsacı erkek kardeşinin etkisi ile,

ancak edebiyata ve yazmaya ara vermeden,

Paris Menkul Kıymetler Borsası’nda brokerlik yaparak para kazanmaya başladı.

1859’da ilk seyahatini yaptığı Britanya Adalarından döndükten sonra,

İskoçya Seyahati romanını yazan Jules Verne,

eşi ile Michel isimli bir oğulları olduktan sonra da,

Balonla Beş Hafta adlı eserini yazarak Afrika’da balonla yapılan bir seyahatten bahsetti.

Bu romanıyla başlayarak artık genellikle bilim kurgu eserlerini kaleme aldı.  

Ellili yaşlarında diyabet, yüksek tansiyon, kronik baş dönmesi, kulak çınlaması gibi hastalıklar geçiren Jules Verne,

1886’da akıl hastası olan yeğeni tarafından vurulmuş,

ve bu nedenle hayatının geri kalanında baston kullanmak zorunda kalmıştır.

İlerleyen şeker hastalığı sonucunda 1902’de kısmen görme yeteneğini kaybeden,

ve 1905 yılında 77 yaşındayken ölen Jules Verne,

bir bilim insanı olmadığı ve bilimle uğraşmadığı halde,

eserlerinde her zaman doğayı kılavuz almış ama hiçbirinde, doğada gördüklerinin dışına çıkmamış...

Karl Marx’ın ardından eserleri en çok başka dillere çevrilen ikinci yazar olan Jules Verne, Denizler Altında Yirmi Bin Fersah,

Dünyanın Merkezine Seyahat,

Seksen Günde Devr-i Alem,

ve Dünya’dan Ay’a kurgusal romanlarının yazarı olup,

özellikle uzay, hava taşıtları, denizaltılar ve bilim kurgu üzerine yazılar yazmış,

bilim insanlarını peşinden sürükleyerek düşündürmüş,

ve bilimsel arayışlara pencere açmıştır.

Öyle ki, Jules Verne’nin önerdiği 150’nin üzerinde hayali düşüncenin, 100’den fazlası artık gerçek!

BEDEL ÖDEMEK

Batı’nın değişim üstünlüğü de burada yatıyor zaten…

Batı’nın değişim aleti önce zihinde bir hayal ile başlar, 

Sonra o hayallerden yeni bilgilere ulaşılır...

Yani Batı, "hayal edilenle" ilişkiye girer, 

teknolojik,

sosyolojik, 

hukuki,

siyasi,

ve örgütsel yapılar da hayal edip,

üretilen yeni bilgiler doğrultusunda,

eski anlayışlarını değiştirir…

Biz ise "amaaaan başkalarını etkileyim" derken,

bırakın yeni bilgilere ulaşmayı,

hayallerimiz üzerinden kendimizi ifade bile edemiyoruz.

Oysa ki "Özgürlük", 

Özgür olmak uğruna çabalamak demektir...

Yanlış yönlendirilmiş hayaller çözüm sunabilir mi?

Bence, hayır!

Örneğin;

Eğer, ben sağlıklı bir kaslı vücuda sahip olmayı amaç edinirsem;

doktor kontrolünde spor salonuna gider,

spor yapar ve beslenmeme özen gösteririm,

Yani sağlığım ve kaslarım için bir bedel öderim.

Bu bedel de düzenli olarak yürüyüş yapmak, ağırlık kaldırmak ve uygun alanlarda spor yapmaktır.

KİMLİKSİZ VE TARİHSİZ BİR HAYAT VİZYONU OLAMAZ

Eğer sen maaş ve ekonomide,

kendini değiştirecek yaratıcı bir güç istiyorsan,

o gücün yol haritası bellidir:

Hayal etmek,

Yola çıkmak,

Bedel,

ve Ödül.

Yani,

bu yaratıcı gücün bedeli,

ancak ve ancak ödenmiş bir "dönüşüm" ile sağlanabilir.

Böyle bir şeyin olabileceğini hayal edebiliyor musunuz?

Önemli olan işte budur:

Kendine değer ver,

ve hedeflerini seç.

Çünkü,

kimliksiz ve tarihsiz bir hayat vizyonu olamaz.

Bağımsız ve özgür kişiler olarak,

saygı görebileceğiniz bir haklar çerçevesi içindeki reçetelere önem vermelisiniz...

Yaşam tarzımızın merkezine demokrasi kavramını koyalım...

Esas sır sizde, bizde, hepimizde...

Esas sır hayal etme boyutunda.

Artık KKTC'deki bilinçsizliğin cezasını, yıkımını paylaşmayalım!

Yeter artık!