Değişimciliğin siyasetini beceremedik

Yayın Tarihi: 04/07/22 05:00
okuma süresi: 3 dak.

Amaç "ezme ezilme" ilişkisini ortadan kaldırmak mı?
Halka nasıl yararım dokunabilirliğe odaklanmak mı?
Eşitliği, demokrasiyi, barışı, insan haklarını yaşamın tüm dinamiklerine uygulamak mı?
Rejim yerine çok daha güçlü bir ülke yaratmak mı?

O halde, hükümet edenler neyin işe yarayıp yaramadığını tecrübe ederek,
Toplumsal yaşam içerisinde kabul gören ve fayda sağlayan iyi şeyleri kullanarak,
Kendi siyasetini yeniden "tutanlar" üzerinden değiştirerek inşa edecektir.

Öyle mi yapıyor hükümet edenler peki?
Hayır...
Tutarlı olma gayreti içerisinde dahi değiller…
"Hukuk Devleti" kaygısı olan bir iktidar!
İşleri güçleri "ötekileştirme"...
Herhangi bir değişimin mümkün olabilmesi için, önce hükümet edenlerin düşüncelerinin değişmesi gerekir.
"Ötekileştirme" ve yabancı düşmanlığı ile örülü bu siyasi iklim, artık sürdürülebilir değildir.
Bu atmosferden çıkışın, bir tek anahtarı vardır...
O da şudur: Birlikte yaşadığımız, çevremizdeki insanlarla aramızdaki farklılıkları değil, benzerlikleri ön plana çıkarmak. Barış'ı ön plana çıkarmak...

Yoksa!
Bu düzenin yarattığı "dünya dışılıkta" yatan bir kurtuluş arayıp durmak mıdır kurtuluş?
İnsani değerlerle birlikte, doğayı ve sosyal değerleri tahrip edip durmak mıdır kurtuluş?

İyi bir hayat sürdürmek sadece bir "geçim güvencesi" mi demektir?
Statükonun temsilciliği rolünü oynamak mıdır?

Bu "koltuk" ile sınırlı gerçeklik ile, geleceği geçmişten daha güzel yapabildik mi?
Yapamadık...
Ne oldu peki?
Çağ değişti ama, onu hayata yansıtacak olan siyaset kurumunu değiştiremedik...
Değişimciliğin siyasetini beceremedik...
Değişimciliğin siyaseti olmadı ama, siyasetçinin, "partilinin" ve statükonun düzeninin yarattığı toplumun, kendi çıkarlarının siyaseti oldu ne yazık ki!

Neden acaba?
Bu ölçüsüzlük, hukuksuzluk kimlerin faydasına?
Bu statükonun paydaşları kim?

Kimler fayda sağlıyor bu kurgulanmış düzenden?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Mehmet ÇAĞLAR yazıları