Bağışçılık

Yayın Tarihi: 20/02/23 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

"THE LAST SULTAN"

Ahmet ERTEGÜN'ün hayatını konu eden, "Robert Greenfield "in kitabının adı: "The Last Sultan"...

Ahmet Ertegün, 1923 yılında İstanbul’da doğdu.

Babası Münir Ertegün, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin Milletler Cemiyeti Temsilciliği,

Avrupa’nın çeşitli başkentlerinde ve Washington’da Büyükelçilik görevlerinde bulunmuştur.

Babasının görevi nedeniyle eğitimini İsviçre, Paris, Londra ve Washington’da yapan Ahmet Ertegün,

daha sonra 1947 yılında Abisi Nasuhi Ertegün ile birlikte New York’a taşınıp,

borç aldıkları 10 bin dolar parayla Atlantic Record isimli müzik şirketini kurmuş.

 

Ahmet Ertegün ayrıca Amerikan-Türk İş İnsanları Derneğini kurmuş,

Türk Araştırma Vakfının kurucu başkanlığını yapmış,

ve 1971 yılında da New York’ta Cosmos spor kulübünü kurarak,

ABD’de futbolun gelişmesinin öncülüğünü yapmış,

Pele, Carlos Alberto, Franz Beckenbauer,

ve Galatasaray’dan da kaleci Yasin Özdenak gibi isimleri Cosmos takımına kazandırmıştır.

Ray Charles’tan Aretha Franklin’e,

Led Zepplin’den Rolling Stones’a kadar,
müzik dünyasındaki birçok dev ismi kitlelere ve şöhrete taşıyan isim olan Ahmet Ertegün,

2006 yılında Rolling Stones konserini perde arkasında izlerken düşüp, hayatını kaybetmiş...


Ahmet Ertegün’ün eşi Mica ERTEGÜN ise, Dünya kültür sanat âleminde önemli bir figür...
Romanya doğumlu...
Babası George, Kral Michael’ın doktoru imiş.

İkinci Dünya paylaşım savaşı sonrası,

1948 Anayasası ile Romanya’da resmen komünist rejime geçilip,

Romanya Sosyalist Cumhuriyeti kurulunca,

diğer Kral yanlıları gibi, Kral’ın doktoru olan babası da hapse atılmış...

Mica da annesiyle birlikte, 1948'de ülkeyi terk etmek durumunda kalmış.
Beş kuruşsuz İsviçre'ye gitmişler...
Sonra da Paris'e...
Ve Mica, kısa bir süre için ünlü “Dior” markası adına modellik de yapmış. 

1950'ler biterken,

hasta babasını ölmeden önce Romanya’da yattığı hapisten çıkarma arzusuyla, New York'a gidiyor.
New York’ta Romanya Büyükelçisiyle görüşüyor, ancak bu çabaları işe yaramıyor (The Telegraph Gazetesi. 29.02.2012).

1967'de New York'ta MAC II adlı bir mimari tasarım şirketi kuruyor,

ve birçok uluslararası binanın tasarımında ödüller kazanıyor...

 

New York’ta tanışıp evlendiği Ahmet Ertegün ile çocuk yapmıyorlar ama,

bütün hayatları "yaratmak" kelimesinin hakkını vererek geçiyor...

Mica Ertegün, kocasının ölümünden sonra,
İngiltere'deki Oxford Üniversitesi'nde,

Beşeri (İnsani) Bilimler Alanlarında Yüksek Lisans Eğitim Bursu vermeye başlıyor!
Verilen Eğitim Bursu Programı, Ahmet Ertegün ve eşi Mica Ertegün’ün adını taşıyor!

1096 yılında kurulan, 927 yıllık tarihi olan bir üniversiteye, yani Oxford Üniversitesi’ne,
26 Milyon Poundu (bugünkü kurla 600 milyon Türk Lirasını) aşan bir bağışta bulunmuş!
Dünyada "Beşeri Bilimler" alanında tarihe geçen bir destektir bu.
Oxford geçmişinde, başka alanlar da dahil olmak üzere. dengi de yok bu desteğin!

“Mica ve Ahmet Ertegün Beşeri Bilimler Lisansüstü Eğitim Burs Programı”na,
edebiyat, tarih, müzik, arkeoloji, sanat tarihi,

Asya veya Ortadoğu araştırmaları gibi dallarda,

lisansüstü eğitim görmek isteyen öğrenciler başvurabiliyor!

"Should I buy diamonds instead?" (Bunun yerine elmas mı almalıydım?)

başlıklı verdiği röportaj da,
“Neden böyle bir miktarda bağış yaptınız” diye sorulduğunda:
"Tarih, müzik, dil eğitimi, edebiyat, sanat ve arkeoloji konulu çalışmalar,

Ahmet ve benim için yaşamdaki en büyük hazları oluşturuyordu...
İçinde bulunduğumuz karmaşa ortamında,

insanları yakınlaştırıp birbirlerini anlama kapasitesini artıracak,
daha insani bir dünya yaratmaya yardımcı olacak olan beşeri bilimleri desteklemenin önemli olduğuna inanıyorum.

Hayalim,

bir gün Ertegün bursiyerlerinin

tarihçi, filozof, arkeolog, yazar, besteci,
din görevlisi, ya da devlet görevlisi olarak

toplumlara liderlik etmesi..."

diye açıklama yapıyor Mica Ertegün..

************************************************************************************************

Mica ve Ahmet Ertegün’ün bu anlamlı desteğinden ve bağışçılık hikâyelerinden ilham alarak,
son günlerde merkezi Kahramanmaraş Pazarcık olup,

Türkiye ve Suriye’de yaşanan büyük deprem felâketinden sonra,

“başkalarının parasıyla bağış yapan bağışçılar”a mı adasak acaba bu yazıyı,

ne dersiniz?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Mehmet ÇAĞLAR yazıları