Evet, bu kadar!

Geçmiş bir materyaldir...
O materyali kullanarak, gelecek yapılandırılır.
Ortaya bir alternatif koyar, vaat eder ve yönlendirmeye çabalarsınız...
Zira, insan geleceğe doğru yaşar!
Ve kendini geleceğe uzanma eylemiyle "özne" yapar...
Tarihsellik de bu geleceğe atıfla, anlam ve değer kazanır...
Karar ve eylemlerimizin yüzlerce alternatifi olabilir ama;
ama'sı, "çözümler" yeniyi gerektirir...

Yine bilmeliyiz ki:
Bizler "gücümüzü fikri-mülkiyet ve üretimden alacağız" diyenler,
kendi rüyalarını filizleyenlerdir...
Çünkü "bilmek", var olmak demektir...
Ve insanın kendi sınırlarını aşabilmesi için, asıl olan kendi rüyasını söylemesidir…

"Var olmakla" "varlıklı olmak" aynı şeyler değil!
"Güçlü olmakla" "güç sahibi olmak" da...
Güç sahibi olmak, insanın kendi dışındaki bir kaynağa (para, mevki, unvan vs.) sahip olmasına bağlıdır...
Güçlü olmak ise insanın kendinden kaynaklanan nedenlere bağlıdır...

Karl Marks da, insanın doğa ile ilişkisinin her şeyi belirlediğini söylüyordu.
Karl Marks'a göre üretim ilişkilerinde belirleyici olan çalışma aletiydi.
Dolayısıyla sizin çalışma aletiniz ne ise, insanın asıl gerçekliği haline gelip,
düşünsel ya da fiziksel tüm sosyal ve maddi yaşama sızarak, toplumsal ilişkileri de şekillendirir...

Gerçekten bir toplumun üretimde kullandığı çalışma aleti değişince, toplumsal ilişkileri, hukuku, siyaseti ve örgütlenme anlayışları da değişir mi?
Evet, değişir...
Hatta değişimin sırrı da budur...
Çünkü bugün bildiğin kadar değişebilirsin...
Bilgiyle ilişkiye giremiyorsan, değişemezsin...
Bildiğin kadar düşünebilirsin ...

Peki bugün bizi yönetenler ne biliyor?
Neyi "bilerek" değiştirecekler?
Hiçbir şeyi...

Üretim araçlarını modernize edebiliyorlar mı?
Hayır!

Peki! Ekonomide işin matematiğini doğru kurabiliyorlar mı?
Hayır!

"Fiyat ve para" bir avuç insan arasında dolaşan bir güç haline nasıl geldi sanıyorsunuz?
Yerli girişimci her gün batıyor!
Umurlarında mı?
Değil!..

Neden umursamıyorlar?
Biliyorsunuz, sermaye kaybolmaz...
Batanın sermayesi el değiştirir...

Daha basit söylersek:

Sermaye, kendilerine destek veren finans kapitalistin oluyor!
Siz hiç bankaların özel sektör teşebbüslerine %50 ortak olduğunu gördünüz mü bu ülkede?
Peki, bu durum bugün bizi yönetenler için sorun oldu mu?
Olmadı, olmaz!

Gelecekle kucaklaşmak için,
geçmişte yapılan hataları tekrarlamak,
yerel sermayeyi batırmak,
bugün bizi yönetenler için büyük bir çelişki yaratmıyor...
Hukuk mu?
Bunların siyaset ve örgütlenme anlayışlarında hukukun yeri yok!
Çünkü bunlar, perspektifini toplumsallığa, hukuk’a, yerel’e ya da evrensel’e bakarak çizmiyor!

Sadece dünün varsayımlarına dayanarak,

eski "ganimet formülleri"ni,

"KKTC Forever" gibi devlet kaprisleri yaratarak,

kendi yandaşları için yeniden inşa ediyorlar!

Bu kadar mı? 

Evet, bu kadar!..