Acaba ne olurdu?

31 Ekim 1938 günü CBS Radio'da akşam saat 8.15 civarı,
önce hava raporu, ardından da dans müziği yayınlanıyor...

Dans müziği yayınlandıktan bir kaç dakika sonra yayın,
bir "Flaş Haber" nedeniyle durduruluyor ve Orson Welles, H.G. Wells'in
"Dünyalar Arasında Savaş" adlı romanından alınan bir parçayı yaklaşık 1 saat süren yayında okuyor...

Radyolarını dinlemekte olanlar,
bir gözlemevinde çalışmakta olan bir profesörün,
Mars gezegeninde bir dizi patlamalar gözlemlediğini duyuran bir haber işitirler...

Bu duyuruyu, Princton yakınlarına inen ve 1500 kişinin ölümüne neden olan meteoru haber veren bir bülten izler...
Bültende, önceleri meteor zannedilen gökcisminin Mars'tan gelen “acaip” yaratıkların metalden yapılmış, silindir biçimli uzay gemileri olduğu ve Marslıların "ölüm ışınları" ile dünyalıları vurduğu haber veriliyordu...  

Orson Welles'in sesinden dinledikleri bu radyo tiyatrosunu gerçek sanan Amerikalılar,
daha sonra polisin gerçeği açıklaması ve duyurmasıyla bir miktar yatışsa da,
bu sefer de paniğe kapılanların uydurduğu birtakım söylentilerle telaş devam eder...

New Jersey bombalanmıştır...
Marslılarla savaşmak için gönüllü ordular kurulmuştur vs.
"Mış", "Muş"lar, aslını öğrenmeye çalışan insanların kafalarını karıştırmaya yeter!

Panik bir kere başlamışsa, dalga dalga yayılmaya devam eder...

İnternet olmadığı için haber alma sisteminin günümüzdeki kadar aktif olmadığı o dönemde,
birçok insan radyo yayınının basit bir tiyatrodan ibaret olduğunu günler sonra öğrenir.
(Yukarıda aktarılan olay, Tuncer Şengöz'ün Çılgınlık ve çöküş isimli kitabından yararlanılarak yazılmıştır. S.5-6).

Şöyle bir  düşünün;
BRT, iki bölgeli ve iki toplumlu bir federal yapı için uygun şartlar ve ortam sağlandı diye bir yayın yapmış olsa!
Ne olurdu?

Kimler panik yaşarlardı?

Ne yaparlardı acaba?

Gönüllü ordular mı kurulurdu?

Crans Montana'yı hatırlayalım!
6 maddelik kriterler kâğıdını...
Siyasi eşitliği...

Mülkiyeti...

Toprak konusunu...Haritayı
Güvenlik ve Garantiei...

Eşdeğer muameleyi...

Dönüşümlü Başkanlığı...

Hele bir de Annan Planını...

Ancak hiç şaşmayın önümüzdeki süreçte bu türden bir yayını duyarsanız radyolardan ve televizyonlardan...

1960’daki gibi mi yani diye soracak olursanız da,

e o kadar da değil derim,

çünkü şimdi sosyal medya var

ve en azından bir gece öncesinden duyulur...