Tarım Reformu

Yayın Tarihi: 27/12/20 10:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Dünyada ve KKTC’de tarım yapılabilecek alanlar günden güne azalmaktadır. Dünya nüfusundaki artış gelecekte muhtemel gıda sorununu beraberinde getirecektir. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm ülkeler bu tehlikenin farkındadır.Klasik İktisatın önemli düşünürlerinden olan  Thomas Maltus, bu konuya 1800’lü yılların başında dikkat çekmişti.

Tarım ayrıca gelişmekte olan ülkelerin ekonomisinde de önemli bir rol oynamaktadır. Bu hafta, tarımın KKTC ekonomisi  içindeki durumunu dünya ekonomisi  ile karşılaştırmaya çalışacağım.

Aşağıdaki tabloda KKTC’de 2010-2019 arası tarımın GSYİH içindeki payı, toplam istihdamdaki payı ve sektörün büyüme oranı  görülmektedir.

 

 GSYH içerisindeki Payı (% )

İsthdamdaki Payı (%)

Büyüme Oranı(%)

2010

5.9

5.7

10.0

2011

5.6

3.6

10.7

2012

5.6

4.0

3.7

2013

5.3

5.0

-1.6

2014

5.5

3.9

4.8

2015

6.0

4.1

14.5

2016

5.6

3.6

-7.3

2017

4.5

3.6

4.9

2018

6.2

2.7

2.6

2019

5.5

4.1

2.7

Kaynak: KKTC İstatistik, DPÖ

Sektörün 2013 ve 2016 yılları haricinde devamlı büyüdüğü  ve milli gelirdeki payının istihdamdaki paydan yüksek olduğu görülmektedir. Verilere göre tarım sektöründe çalışan kişilerin geliri kişi başı milli gelirden yüksektir.

Dünya Bankası verilerine göre 2010 yılında dünya ekonomisinde tarımın payı %3.66, 2018’de ise %3.27. Yine, Dünya Bankası verilerine göre 2010 yılında dünyadaki istihdamın %33.03’ü tarım sektöründe, 2019 yılında ise %26.86.

Veriler ışığında, KKTC tarım ekonomisini dünya tarım ekonomisi ile kıyasladığımızda daha iyi durumda olduğunu söyleyebiliriz. Bu yargıya varmadan önce dikkat edilmesi gereken konular:

  • İstatistik Kurumu 2019 verilerine göre, KKTC’de 138.438 çalışan var ve 5620’si tarım sektöründe istihdam edilmektedir. 5620 kişiden 800’ü ücretsiz aile işçisidir.
  • 5620 kişi dışında kaç kişi ikinci iş olarak tarım sektöründe faaliyet göstermektedir?

Ben, hasbelkader köşe yazısı yazıyorum ama bu beni medya mensubu yapmaz. Çünkü, ekmeğimi başka yerden kazanıyorum. Benim için gerçek anlamda çiftçi ve hayvancı olan kişi gelir kaynağı sadece bu sektörlerden olan kişilerdir. Devlet memuru olan veya özel sektörde çalışıp boş zamanlarında bu sektörlerde faaliyet gösteren kişiler benim gözümde gerçek çiftçi veya hayvancı değildir.

Tarım reformu, gerçek anlamda esas gelir kaynağı çiftçilik ve hayvancılık olan kişilerin ikinci iş olarak faaliyet gösteren kişilerden ayrılması ile başlamalıdır.

Tarım reformu için:

  • İlk önce üretici kim sorusu ile başlanmalı ve buna cevap aranmalıdır.
  • İkinci iş olarak tarım yapan kişilerin belirlenmesi.
  • Tarım için ayrılan kamu kaynakları, esas gelir kaynağı tarım olan emekçilere yoğunlaştırılmalıdır.
  • Türkiye’den gelen suyun üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen, henüz konjoktüre uygun tarım politikaları geliştirilememiştir. Bu kaynağın doğru kullanılması elzemdir.
  • Kaynakları sınırlı olan ülkemizde tarım politikaları Ricordo’nun Mukayeseli Üstünlük Teorisi çerçevesinde belirlenmeli. Üretimi maliyetli olan ürünlerin yerine üretimde üstün olunan ürünlere yoğunlaşmalı ve kamu kaynaklarını bu ürünlerin sübvansiyonunda kullanılmalıdır.
  • Hellim, Kıbrıs Türk halkı için son derece önemli bir ürün ayrıca hellim, ihracatımızda önemli bir paya sahiptir. Hellim tescili için küçük baş hayvan üretimi artırılması gerekmektedir. Sn Saner’in, Ankara ziyareti sonucunda 5000 adet damızlık küçük baş hayvan ülkemize gelecektir. Hellim tescili için bu konu üzerinde yoğunlaşılmalıdır.
  • Tarım sektörünün önemli sorunlarından biri de toprağın miras yolu ile küçülmesi sonucunda eskisi kadar kârlı olmaması. Bu konu hakkında halkımız bilinçlenmelidir.
  • Teşvikler ekilen ürün miktarına göre değil, ekilen dönüm miktarına göre verilmelidir.
  • Dünya piyasalarında daha ucuza bulabileceğimiz ürünler için teşvik verilirken ekonomik akla göre hareket etmeliyiz.
  • Kısacası yükte hafif pahada ağır olan ürünlere yoğunlaşmalıyız.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Kaan KUTLAY yazıları