Alternatifler, Türk Dünyası ve Ekonomi
Risk yönetiminde önemli bir kural var, “ Bütün yumurtaları aynı sepete koyma”. Kıbrıs Türk halkı olarak çözümden başka bir yol yok ile kesinlikle çözüm olmaz arasında sıkıştık.
Kıbrıs Türk halkı, 24 Nisan 2004 tarihindeki referandum ile çözüm ve AB yolundaki iradesini ortaya koymuştur. Bu sonucun ortaya çıkmasında 2000 ve 2001’ de yaşanan ekonomik ve finansal krizlerin etkisi önemli rol oynamıştır. Türkiye’deki iktidarın tavrı ve AB ve ABD’nin o dönemde verdiği ve tutmadığı sözler sonuçta etkili olmuştur.
Geçen 18 yılda iradenin aynı olmadığını düşünmekteyim. Crans-Montana ise önemli dönüm noktalarından biriydi.
Yusuf Akçura’nın, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde yazdığı Üç Tarz-ı Siyaset isimli makalesi, Türk Dünyası için önemli bir dönüm noktasıdır.
Atatürk'ün, 1933'te "Bugün Sovyetler Birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir” diye başlayan ve SSCB’de bulunan Türk Halkları için söylediği sözler iyi değerlendirilmelidir. Atatürk aslında 58 yıl sonrasını görmüştür. Her durumda Atatürk’e atıfta bulunan siyasilerimiz Atatürk’ü bir bütün olarak yorumlamalı ve anlamalı diye düşünüyorum.
Ülkemizin, 2.5 lokomotif sektörü var, turizm, eğitim ve yarım da inşaat. Bu sektörler için alternatif pazarlar üretmek zorundayız.
Türk Devletler Teşkilatı’nın temelleri 1992 yılında Türkçe konuşan devletler zirvesi ile atılmıştır. 2009 yılında Nahçıvan Anlaşması ile Türkiye, Kazakistan, Azerbaycan ve Kırgızistan kurucu üyeler olmuştur. Sonraki dönemde Özbekistan üye, Türkmenistan ve Macaristan gözlemci üye olmuşlardır.
Avrupa ( Batı) Hun İmparatorluğu ve batılıların tabiri ile Tanrı’nın Kırbacı Atilla, Macaristan’ın gözlemci üye olmasında etkili olmuştur.
Beş üye ülkenin 2021 yılı sonunda ekonomik ve sosyal göstergeleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.
|
Üye Ülkeler |
Nüfus |
Yüzölçümü(Km2) |
Milli Gelir ( $ ) |
Kişi Başına Milli Gelir( $ ) |
1 |
Türkiye |
85,000,000 |
783,562 |
796,000,000,000 |
9,365 |
2 |
Azerbaycan |
10,000,000 |
86,600 |
53,000,000,000 |
5,300 |
3 |
Kazakistan |
19,000,000 |
2,725,000 |
166,000,000,000 |
8,737 |
4 |
Özbekistan |
35,000,000 |
447,400 |
59,900,000,000 |
1,711 |
5 |
Kırgızistan |
6,600,000 |
199,900 |
8,000,000,000 |
1,212 |
Toplam |
|
155,600,000 |
4,242,462 |
1,082,900,000,000 |
6,960 |
Kaynak: Dünya Bankası.
Pandemi öncesinde, 2019 yılında KKTC'ye giriş yapan kişi sayısı KKTC ve TC vatandaşları hariç 391,514, Özbekistanlı kişi sayısı belirtilmemiş olup diğer üç ülkeden giriş yapan kişi sayısı 16,593 ve payı sadece % 4.23. Bu ülkelerden giriş yapan kişilerin önemli bir bölümü öğrenci ve çalışanlardır.
Yabancı öğrenci sayısı ile bilgili veriye ulaşamadım ama gözlemlerime göre bu dört ülkenin payı düşüktür.
Azerbaycan hariç diğer üç ülke Güney Kıbrıs’ta Rusya Büyükelçiliği nezdinde faaliyet gösterirken Azerbaycan’ın adanın güneyinde herhangi bir faaliyeti bulunmamaktadır.
KKTC olarak neler yapabiliriz?
- Türk Devletler Teşkilatına gözlemci üye olma konusunu devamlı olarak Türkiye’ye hatırlatmak gerekir.
- Dışişleri bakanlığımız sadece dış temsilciklerimizin akaryakıt gideri, temsilcinin konutunun aidatı gibi konular ile uğraşmanın yanında proaktif siyaset izlemeli, buradan kastım, binlerce Euro maliyeti olan yeni temsilcilikler açmak değil bu ülkelerde faaliyet gösteren TC Büyükelçiliklerinde oda veya masa talep ederek orada faaliyet göstermektir.
- Seçim öncesi Azerbaycan’a yönelik bir tanıtım faaliyeti planlanmıştı fakat gelen tepkiler üzerine vazgeçilmişti. Pazar önemli ve ihmal edilmemeli.
- Bu dört ülkedeki turizm ve eğitim fuarlarına Türkiye’nin katkıları ile mutlaka katılmalıyız.
2.5 sektörümüz var demiştim. İnşaat sektörünü mutlaka üçüncü lokomotif sektör olarak geliştirmeliyiz.
Türkiye dışındaki diğer dört ülkeden daha fazla turist, öğrenci alsak ve gayrimenkul satışı yapsak kötü mü olur?
Benim bahsettiğim siyasi tanınma değil, ekonomik ilişkileri geliştirme.
Türkiye Dışişlerine, KKTC Dışişleri, Turizm ve Eğitim Bakanlıklarına, üniversitelerimize, DPÖ ve YAGA'ya önemli görevler düşmektedir.
Yüzümüz daima batıya ve Avrupa’ya dönük olsun ama ortak tarihimiz, kültürümüz ve dil birliğimiz olan Doğu’da unutulmamalı. Naçizane.

Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.