Siyaset simsarları

Yayın Tarihi: 05/05/14 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Tarihi boyunca Demokrat Parti, liderliğinin kendine olan güvensizliğinden kaynaklanan "küçük olsun benim olsun" ve "yeter ki ben seçileyim gerisi tufan" zihniyeti ile yönetildiği için her zaman siyaset simsarlarının manipülasyonlarına açık olmuştur. Son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sayın Eroğlu'nun desteklenmesi için partiye baskı yapan ve başaran simsarların önde gelenleri sonunda soluğu UBP de almışlardı. Ve yapılan anlaşma gereği biri UBP'ne genel sekreter olmuş, diğerinin eşi ise terfi almıştı. Bu şekilde kendi partilerini satan simsarlar emeklerinin karşılığını almışlar ancak sonuçta siyaset sahnesinden silinip gitmişlerdir..

Son cumhurbaşkanlığı seçim döneminde UBP başkanı ve başbakan olan sayın Derviş Eroğlu'na yapılan bir ziyarette bağımsız aday olarak çıkması durumunda DP'nin kendisini destekleyeceği söylenmişti. Ancak sayın Eroğlu doğru olanı yaparak ben partimin ambleminin altında yarışacağım diyerek konuyu kapatmıştı. Sonuçta DP, simsarların da baskısıyle dönüp dolaşarak Kıbrıs konusundaki görüşmelerin çapraz oy başlığını behane ederek sayın Derviş Eroğlu'nu destekleme kararı almakla kalmamış, Demokrat Parti'nin başkanı sayın Serdar Denktaş gidip sayın Derviş Eroğlu'nun elini bile öpmüştü. UBP başkanının dik duruşu bu gün kendisini cumhurbaşkanı yapmıştır. Kazanmak pahasına ne kendisini inkar etmiş, ne de temsil ettiği kitleye ihanet ederek ortak aday veya bağımsız numaralarına yatmıştır.

O gün sayın Derviş Eroğlu'nun kendi partisi UBP adına sergilediği onurlu duruşla bu gün DP'nin yerel seçimlerde sergilediği zavallı duruş arasında dağlar kadar fark vardır. DP'nin 2014 yerel seçimleri için belediye başkan adayları belirleme prosedürü ne yazık ki aynen bir önceki cumhurbaşkanlığı seçimleri süreci gibi siyaset simsarlarının baskısı altındadır. Partili olmayan insanların aday gösterilmesinden tutunuz da, partili olduğunu iddia eden ama kendi partisinin amblemi altında yarışmaktan utanan adaylara kadar uzanan bir utanç tablosu ile karşı karşıyayız. Sergilenen bu davranış büyük bir yıkım ve büyük bir dejenerasyonun göstergesidir.

Siyaseten kabul etmek istemesek de başarılı olanlar yanında başarısız belediyelerimiz de vardır. Hatta başarısız belediyelerimiz başarılı olanlardan çok daha fazladır. Ve yine siyaseten kabul etmek istemesek de başarılı olan belediyeler konusunda bir genelleme yapabiliriz. Buradan hareketle siyasi olarak bağımsız, yani ne idüğü belirsiz olan adayların, ne olduğu belli ve sicili başarılı olan adaylara karşı sırf başarılı adayı düşürmek için yola çıkmasının olumlu sonuç vermesini beklemek konuyu biraz zorlamaktır.

Tarih tekerrürden ibarettir derler, katılırım. Ancak bir yanlışın tekerrürü, hele hele çok kısa bir sürede tekerrürü gündeme gelirse, bir yerlerde bir yanlışlık var demektir. Gerçekte partili olmayan, esasta siyasi bir duruş yerine kişisel çıkar hesapları yapan bu simsarlar evcil hayvanlarımızı rahatsız eden parazitler gibi hep var olacaktır. Zaman be zaman silinecek, zaman be zaman yine ortaya çıkacaklardır. Bu tekerrürleri, 20 yıllık kesintisiz geriye gidişle birlikte analıiz etmek zahmetine katlanırsanız nedeninin her defasında zayıf, telkinlere ve tekliflere açık olan DP liderliğine dayandığını görürsünüz.

Demokrat Parti liderliği sayın Eroğlu gibi "ben partimin ambleminin altında yarışacağım" diyemedikten sonra, ve bir kaç tane partili dahi olmayan siyaset simsarın kişisel hesaplarına alet olmayı kabullendiği sürece küçülmeye ve kaybetmeye devam edecektir. Demokrat Parti tabanı gururla destekleyeceği, partili olmaktan utanmayan ve DP amblemi altında yarışmaktan çekinmeyen adaylara hasret kalmıştır. Demokrat Parti tabanı seçimlerde kendi partisinin amblemi altına mühür vurmaya hasret kalmıştır. Ya bu olanak yaratılacak veya taban DP'de tutulamayacaktır.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Bengü ŞONYA yazıları