"Türk Dünyası ortak dil istiyor"
İletişimin öneminin her geçen gün arttığı bu dönemde, Türkiye İletişim Başkanlığı’nın organizasyonunda “ Türk Dünyası Köşe Yazarlığı Sempozyumu’na misafir olduk…
Devlet olmak için, yüzyıllar süren bir geleneğin süzgecinden geçmek gerektiğini hepimiz biliyoruz…
1991 Öğrencilik yıllarımda da, son organizasyonda da gördüğüm gibi, misafiri en fenni şekilde ağırlamak, Türkiye için asırlık geleneğin bir parçası…
Türk Devletleri Teşkilatı’na KKTC’nin gözlemci üyeliği sonrası, siyasi ve diplomatik süreci, medya ile bütünleştirmek istemiş Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı…
Ana Özne KKTC değildi elbet toplantıda…
Ama Türk Devletleri Teşkilatına üye ülkelerin kendi arasında medya alanında da bir işbirliği kurmasının önemini, iletişim perspektifi ve akademik donanımla bizlere anlatmak istediler…
Yeri gelmişken söylemek isterim ki; KKTC, Kurumsallıktan her geçen gün uzaklaşırken, Türkiye’nin iyice benimsediğine bir kez daha tanıklık ettik son davetle…
Gelelim diğer ayrıntılara…
KKTC’den 4 isimle bu yolculukta yer aldık…
3 günlük organizasyonda, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi beş ülke (Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan) ile üç gözlemci devletten (Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) basın mensupları ve kanaat önderleri ile birlikteydik...
Türkiye dışından 35 gazetecinin katıldığı programa Türkiye’den de 15 basın mensubu iştirak etti.
Katılımcılar programın ilk gününde tekneyle Boğaz turu yaptıktan sonra gala yemeğine katıldı.
Programın ikinci gününde açılışın ardından iki yuvarlak masa toplantısı ve bir panel gerçekleşti.
Açılış konuşmasını Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Basın ve Yayın Dairesi Başkanı Doç. Dr. Oğuz Göksu yaptı.
TRT Yönetim Kurulu üyesi de olan Göksü, dijital medyanın geldiği boyutu, yeni medya anlayışını, geleneksel medyadan daha çok, bireysel medyanın etkisini, siyasal iletişim perspektifini de katarak anlattı.
“Yeni Yüzyılda Uluslararası Düzen” başlıklı ilk yuvarlak masa toplantısında ise Mersin Üniversitesi’nden Dr. Kaan Kutlu Ataç, küresel diplomasinin yakın geleceğe yönelik gündemini bizlerle paylaştı...
Bu sunum, ABD - Çin - Rusya üçgenindeki yeni dünya düzenini özetlerken, asıl dünyanın Sarayönü'nden çok, Kıbrıs dışında olduğunu bir kez daha hatırlatmamıza da vesile oldu.
“Yeni Yüzyıl'da Medya” başlıklı yuvarlak masa toplantısının sunumunu ise Anadolu Ajansı Yayın Danışmanı Yahya Bostan gerçekleştirdi.
Yahya Bostan'ın konuşmasını dinlerken, bölgede güç olma yolunda devlet kamu diplomasisinin gücünü hatırladım ve nedenle sürekli TAK ile mukayesemi de yaptım...
“Yeni Yüzyılda Enerji İşbirliği” başlıklı panelde ise TPAO, BOTAŞ ve EPİAŞ’tan sektör temsilcileri Türkiye’nin enerji alanında gerçekleştirdiği atılımları ve hedeflerini değerlendirdi.
Panelde, TPAO'nun Doğu Akdeniz'deki doğalgaz arama faaliyetleri önemli yer tutarken, Türkiye için KKTC'nin önemini vurguladı.
Türk Dünyası Köşe Yazarları Sempozyumu içerisinde, köşe yazarları da söz alarak görüş, öneri ve beklentilerini paylaştı.
Azerbaycan'lı dostlar, Karabağ Savaşı'nın kazanılmasındaki tarihi desteği nedeniyle Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür ettiler.
Diğer Türk Cumhuriyetleri'nden gazeteciler de Türkiye'ye etkinlik için teşekkür ederken, ortak dil vurgusu yaptılar...
Ortak dil talebi uzun süre konuşuldu...
"Türk isek Türkçe konuşalım" tanımından çok birlikte alınacak yol sayesinde ortak bir dilin, ortak bir geleceğin şekil bulabileceği, sorunlara birlikte el atılabilececeği vurgulandı.
KKTC'yi, Kıbrıslı Türkleri, Google ya da sosyal medya mecralarından çok öte yakından tanımak istiyorlar...
Azerbaycan dışında, Türk Devletleri Teşkilatı içerisinde daha çok girişim yapmak şart...
Gözlemci üyelik için Türkiye elinden gelenin fazlasını yapmışken, KKTC oturup beklemekten çok, atak, girişimci bir diplomasi gerektiğini bu vesile ile paylaşmak istiyorum.
Türkiye, kamu diplomasisi ve siyasal iletişimi ile KKTC'yi Türk Dünyası içerisinde var gücüyle tutmaya çalışırken, KKTC'nin de bu gazetecileri davet edip, görüşlerine yer vermeleri gerekiyor...
Katılımcılar programın son gününde ise dünyanın en büyük havacılık ve teknoloji festivali olan TEKNOFEST’e katıldı...
Kızıl Elma, Baykar gibi, Gök Bey gibi hava savunma sanayi silahları yakından gördük...
Onbinlerce insan ilk gün festivale akın edip, sergilenen silahlarla ve araçlarla foto çektirdi.
Türkiye'nin savunma sanayinde yakaladığı ivme, caydırıcılık unsuru açısından Kıbrıs için de hayli önemli...
Silaha ihtiyaç olmayan bir dünya dilerken, diplomasi, iletişim, medyanın önemini yeni dünya düzenindeki ağırlığını, bizlere anımsatan, mesleğimize katkı koyan sempozyumun KKTC için de örnek olmasını diliyorum.

Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.