Engellenenler…

Son zamanlarda sosyal medyada oldukça ilgi gördü… Kerem Alışık’ın şiiri… Yeni yıl akşamı kameralardan gözümüzün içine baka baka okudu… o etkileyici sesiyle… dedi ki “Ne zor şey insanının bildiğini anlatamaması… Ben deyip susması…” şiirin sonunda da Halk ozanı Aşık Seyrani’nin çok güzel bir cümlesini bizlere hatırlattı yolu takip ediyorum dedi…“ yol yanılmaz yolcu yanılır”…

Üç “S” kuralım vardır benim hayatta… Beni tanıyanlar sanata, spora bir de siyasete olan ilgimi bilir… Üç önemli “S”…olmazsa olamaz… Siyasetin bilimi için yıllardır büyük bir mücadele veriyorum… Sanat ve spor ise nefes aldığım en büyük özgürlük alanımdır. Cemal Süreya’nın Mülkiyeli oluşunu daha da önemlisi Benim değerli hocam Prof. Dr. Ruşen Keleş’in sınıf arkadaşı olduğunu öğrendiğimden bu yana daha çok sevdim… şiirleri… Daha derin geldi bana sözleri… Bu konuları hep sanata yormak da doğru olmaz… en önemli siyasal mesajlar yine bu satırların arasında gizlidir… Kimi sağdan… kimi soldan bakar…Kim nereden bakarsa oradan okur satırları…

Şiir ciddi iştir…siyaset gibi…okumasını bilene… Okumak bir iş… anlamak ise daha büyük meziyettir…

“Bireyin önündeki en büyük engel kendisinden başkası değildir” öğretisini öğreneli uzun zaman oldu da uygulamakta doğaldır ki zorluklar çekiyoruz… Başarabileceklerimizin farkındalığı içerisinde olamıyoruz… Kendi aklımızda kurduğumuz engeller bizlerin başarısının önünde büyük bir set çekiyor adeta… Korkularımız, hedef belirlemedeki ikilemlerimiz, hata yapma korkusu… başarısız olacağımızın düşüncesi dahi bizleri yolumuzda duraklatabiliyor…

Bir bireyden farklı olarak, bir devlet, bir şirket yöneticisi doğaldır ki çok daha büyük bir sorumlulukla hareket etmek ister. Birçok faktörü göz önünde bulundurup, daha temkinli hareket etmek ister… Tümü için geçerli olan kural belki de… Yolu takip ederken… yanılmaktan duyulan korkudur. “İş yapan hata yapar”… Yürürsen düşme ihtimalin her zaman vardır…Oturan düşmez ama ileriye de gitmez… Yolcu yanılacak diye bu yolu yürümekten vaz geçecek değiliz… Karşımıza çıkan engelleri aşmamız gerektiğinin bilinci ile çıktık yola… Engeller ancak bizim ulaşmak istediğimiz hedefe giden yolda bizi daha da kamçılar… inanmışlığımızı diri tutar…

Yunus Emre bize der ki “ kader gayrete aşıktır”. Bu üç kelime… bizim karşımıza çıkabilecek tüm engelleri aşmamız için yeterlidir. Hedefinize kilitlenmek ve yalnızca onun için çalışmak… Çalışma ve adanmışlık varsa başarı kaçınılmazdır. Bu devlet yönetimi için de geçerlidir. Kolektif olarak inanılan ve uğruna çalışılan her türlü hedef başarı ile sonuçlanır… Yeter ki toplum bu hedefin doğru hedef olduğuna inansın… Gerisi bir lider öncülüğünde hayat bulur… Bunun tarihte yüzlerce örneği vardır… Engelleri aştıkça yeniden yeşeririz…daha da büyük bir azimle devam ederiz… Yoksa karşımıza çıkan ilk engelde pes edeceksek… yolu yürüyemeyiz ki…

Unutmayalım…sizin dışınızda sizi kimse engelleyemez… Yeter ki siz yolu yürümeye niyet edin… Devleti kurduğumuz gibi gelişmiş bir yapıya da el birliği ile kavuşturabiliriz… Yol uzundur...hep birlikte yürünecektir.