Asillik sadededir…

Hani ne demişler… “İnsan, kıyafetleriyle karşılanır, fikirleriyle uğurlanır” diye… Ne güzel söylemişler… Paket önemli kabul ediyoruz… ama cümlenin gerisine de bakmak gerek… Kısacası paketin içine…

Günümüz dünyasında, paketleme sektörü oldukça gelişti…her sektörde, her alanda… Yalnızca ekonomik kaygılarla değil… İnsan ilişkilerinde, sosyal medyada, siyasette bile paketlemek son günlerin popüler yöntemlerinden… Pakete bakıyorsun tamam… içeriği ne çıkarsa…

Siyasal söylemlerde de bazen… içerik ve paket uyumlu olmuyor… Bir… iki bazı toplumlar hep aynı oyuna düşüyor… Bazen de paketi açalım bakalım ne varmış deniyor…  

Yeni yıl hediyelerine bakın… Doğum günü hediyelerine… Kırmızı mantini ile…Altın renkli kağıtlarda… İçindekinin değeri önemsiz de olsa… tüllerle kaplanır…Renkli simlerle süslenir…Görürüz, gözümüzü alır…Hani beğeniriz de… Düşünmesi yeter deriz… Yeter de… Ama her paket de böyle olmaz biliriz…

Bazı paketler de sadedir…asillik sadededir…Net. biliriz. Ama yine de paket adını duyunca aldanırız… Heyecanlanırız… Paketiniz geldi… deseler… Bir merak ki sormayın… İçinden ne çıkacak…

Günümüz dünyasında paket ne kadar gösterişli olursa değerli o kadar yüksektir sanılır… Bazen ne paketlere kanarız da… açarız içi boş çıkar… Dikkatli bir tüketici aslında paketlemeden çok içindeki ürünün veya içeriğinin önemli olduğunu bilir… Esas olan o paketin içindeki ana malzemedir. Esas verilen mesajdır. Dahası bazı paketler vardır… sürpriz… içi boş çıkar. Bir de güzel paketlenmiş olma nedenleri var ki… tarih kitaplarına, romanlara, masallara konu olur…

Benim en çok sinirlendiğim kutu kutu içinde olanlarıdır…ben sabırsız bir insanım da… ha şimdi çıkacak şimdi çıkacak diye diye… beklersiniz…

Bu günlerde oldukça popüler bir dizi repliği geliyor ister istemez insanın akına… bu söylem ile yeniden bizleri düşündüren “Dışardan gördüm yeşil türbe, içine girdim estağfurullah tövbe”…  Artık nereye yorsanız gider… Elbet herkesin bir paket ile anısı olmuştur bu hayatta…

Paket, süslü kelimeler falan hep bahane… varsa bir emel… sade olmak gerek açık ve net… “mış gibi” de olmaması gerekiyor… Pırlantayı, elması paketlesen de paketlemesen de değerinden bir şey azalıp eksilmez… Sevgiyle verilen bir kahvenin, güven veren bir sözün, paylaşılan bir kekin, cesaretle yürünen yolun… pakete ihtiyacı yoktur… Sade ve asildir…