Arifenin ertesi

Yayın Tarihi: 09/04/24 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Ramazan ayının sonuna geldik… Bu ayın en özel gecelerinden olan Kadir gecesini de geride bıraktık… Bugün Arife… Arife suyunda yıkanmak diye bir şey de var… Bugün kimimiz buruk… kimimiz telaşlı…insanız sonuçta… duygularımız ile varız… Bu özel ayın getirdiği huzurun tüm insanlara yansıması ise en büyük mutluluk…

Bu özel ayda olsun savaşlar son bulsaydı keşke… ama insanın insana yaptığı zulmün sınır tanımadığına bir kez daha tarih şahitlik yaptı. Görüşü ve inancı ne olursa olsun… İnsanın insana göstermesi gereken saygı ve anlayış… Çok mu şey istiyoruz anlayamadık ki…

Bayramları bayramlar yapan… Bu özel günlerde… maddi ve manevi huzur ve mutlulukla sarmalansa… tüm dünya…

Ben yaşça… çok gerilere gidip de eskileri anlatabilecek bir durumda değilim…Ama ah o eski bayramlar denildiğini yıllardır duyarız… Anlatılanlara göre tarihi bir değerlendirme yapılacak olursak… Ailedeki muhabbet, dostlardaki sevgi baki kalmış ama format değişmiş…Az biraz da gelenek görenek… Eskiden evlere gidilirmiş… bayramlaşmak için… sonrasında telefon ile aramalar başlamış… şimdilerde ise sosyal medya aracılığı ile kutlanır oldu… Bir mesaj da göndersen olur… Dijital çağda dijital kutlamalar…

Benim Elyeliydir (Doğancı) rahmetli babaannem… Lefke’de yaşardı… Dedem ile nur içinde yatsınlar… Bayram sabahları biz Mağusa’ dan Lefke’ ye giderdik… Dedem sabah yakardı mangalı… o eve tüm Elyeli akrabalarımız gelirdi… Aile geniş… Tüm konu komşu… tüm aile orada toplanırdı… O mangal akşama kadar yanardı… Rasiha nenem saçta hellim böreği yapardı… Soğanı zeytin yağında kızartıp… Sohbetler ve mutluluk kadayıftan daha tatlıydı…  Her gelen yerdi nasibinde olanı… Rahmetli Hüsnü dedem bir şiş yağ dizer yerdi… En lezzetlisi budur derdi… Etin fiyatı neydi o zamanlar bilemem ben küçüktüm… Dedemin de hayvanları vardı… Ama bugün böyle bir şey yaşamak imkansız gibi bir şey… Ya da bana öyle geliyor…

Yatağın baş ucunda duran ve bayram sabahı giyileceği için heyecanlandıran o yeni kırmızı ayakkabıların fiyatı bir yana dursun… dedim ya artık iki tuş ile bayramları kutlayıp geçiyoruz… Geçmiş yıllarda daha güzelseydi bayramlar… insanlar mı değişti? Yıllar geçtikçe sorunlar da mı büyüdü? Düzenler, kültürler mi değişime uğradı? Bireysellik ile ekonomik sorunlar birleşince mi eski bayramları arar olduk?

Hani her şey ilerliyordu? Gelişiyorduk? Teknoloji gelişti… bir çok alana ulaşa bilirliğimiz arttı…  Sahi gelişme neydi? Huzurumuz ve mutluluğumuz için tam olarak geliştirmeye çalıştığımız neydi? Kavga her alanda var gücü ile devam ediyor… Ekonomik sorunlar, kültürel, siyasal, sosyal sorunlar… Mücadelenin sınırlarını zorluyoruz… Savaşlar da dinmiyor… İnsanın insana yaptıkları bitmek tükenmek bilmiyor… Bayramlar mutluluk getirir de insanların mutlu olmaya mecali kalıyor mu?

“Bütün dünya bunu bir inansa bir inansa hayat bayram” olsa diyen şarkıdaki mutluluk… Uygulamada epey bir zorlanıyor… Belki de insanlar inanmıyor ya da hayat bayram olamıyor… Yine de umudumuzu kaybetmiyoruz… Arifenin ertesi bayramdır…Büyüklerimin saygı ile ellerinden öperim… Mutlu bayramlar…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları