Hedef yeniden hesaplanıyor…

Yayın Tarihi: 16/04/24 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Hep söylenir bir kez daha yineleyelim… Siyasal gelişmelerde 24 saat çok uzun bir süre… Uluslararası arena her gün yeni olaylara sahne olur nitelikte… Sahnede pek de güzel olaylar sergilenmiyor… Yıllardır konuştuğumuz yeni yeni diye beklediğimiz düzenin bu olmaması umuduyla bu satırları yazıyorum… Belki de yarın siz bu satırları okurken gündem çok daha farklı bir yere evirilmiş olacak bile…

İngiliz diplomasisinde çok yaygın bir inanış vardır… Dost ülke kavramı yoktur… Uluslararası ilişkilerde menfaatler ve güç dengeleri vardır… Kazan kazan prensibi ise her zaman oluğu gibi bugün de uluslararası ilişkilerde başrol mevkiinde yerini alıyor… Kimin kazandığı ise hala büyük bir tartışma konusu…

Dünyanın birçok yerinde küçük ya da büyük savaş dumanları çıkıyor… Hiç olmadı iç karmaşıklıklar yaratılıyor… Bu da akıllara üçüncü dünya savaşı sinyallerini getiriyor… Senaryo senaryo üzerine kuruluyor… İran ve İsrail arasında yaşanan gerginlik tüm bölgeyi çabucak etkisi altına aldı… Uluslararası alandaki aktörlerden bir çoğu siyasal veya diplomatik çözümler üretmekte zorlanıyor. Fakat devletler yaptıkları açıklamalarda… “tereddüt etmeden” kavramını kullanıyor… Tereddüt etmeden savaş başlatabiliyor, tereddüt etmeden yanıt verebiliyor, tereddüt etmeden… yeni dünya düzenine yön verilmeye çalışılıyor… Yaşanan bu son gerilimde neredeyse BM ülkelerinin birçoğu saflarını belirledi… Bir gerçek de var ki BM’de yer alan yüz doksanı aşkın ülkenin çıkarları bir olamaz… O zaman farklı görüşler ve kutuplaşmalar oraya da sirayet ediyor… Kalıcı anlaşmalar ve savaşların durdurulması nihai hedef olsa da uygulamada  zorlanıldığına şahit oluyoruz…

İran hükümeti, İsrail’e “Şam saldırısına” yanıtını füze ve dronlarla verdi. Lakin henüz hava sahasına giremeden imha edildi… Sadece güneydeki bir bölgenin az bir hasar aldığı söyleniyor… Bu imha operasyonunda, İsrail, ABD ve İngilizlerin ortak hareket ettiğini görmek çok da zor olmasa gerek… Peki soru şu… İsrail tereddüt etmeden geri yanıt verirse İran’da bu denli bir savunma düzeneği mevcut mudur? Böyle bir güçlü blok İran için de kurulur mu?

Şimdi Amerika Birleşik Devletleri seçimlerinin çok da uzak olmadığı bir dönemde… ABD’nin her hamlesi oldukça manidardır... Ne de olsa hala bir süper güç olarak sahnede yerini korumaktadır. İran hükümeti daha önceki saldırıya cevaben bu atağı yaptığını ve daha da önemlisi yapabileceğini bir kez daha kanıtlamak istedi. Tarih bizlere saf sıklaştırmak için bu tür hamlelerin işe yarayabileceğini gösteriyor… Özellikle de gücünü yeniden toplamak isteyen hükümetler için… Gelelim İsrail’e… Gazze konusu hala uluslararası alanda büyük bir sorun olarak yerini koruyor. İsrail yeni konularla sorunsalı farklı noktalara evirmeye çalışıyor ve kendi bloğunu güçlü tutmak için… batının güvenlik sorunsalına vurgu yapmaya devam ediyor… O zaman kazan kazan oldu mu? Uluslararası İlişkilerde “haklı olmak” için sanırım hala büyük bir mücadele veriliyor… Etik ve ahlak kavramları ise sanırım bir başka boylamda tartışılmaya devam ediyor…

Bu yeni düzense eğer… bu düzen insanların ölmesine hala engel olamıyor… bence… yeni düzen yanlış kodlanıyor… Olmadı…Hedefin yeniden hesaplanması gerekiyor…

Ben mesleki deformasyon ile uluslararası alandaki tüm bu siyasal çıkmazları izlerken… Bir kez daha Türkiye Cumhuriyetinin garantörlüğünde ülkemde huzurlu bir şekilde yaşıyor olmanın ne kadar değerli olduğunu vurgulamak isterim…


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları