Arıklı hükümette olduğunu unutuyor

Yayın Tarihi: 15/02/21 09:00
okuma süresi: 5 dak.

Pandemi dönemi, birçok gerçeğin, yüzümüze tokat gibi vurulduğu bir dönem oldu...

Siyasilerin, muhalefette başka iktidarda başka konuştuklarından tutun da...

Bu ülkenin tüm çalışanlarının eşit fakat kamu çalışanlarının daha da eşit olduğunu anladık...

Özel sektörde çalışanların değersiz hissettirildiği bir dönem geçirdik...

Ve halen de geçiriyoruz...

Biraz detaylandıralım isterseniz söylediklerimi...

Özellikle de bugün, Sayın Erhan Arıklı ile ilgili, muhalefetteyken başka, iktidara gelince başka davranış örnekleri vereceğim sizlere...

Sayın Arıklı’nın 25 Mart 2020 tarihinde kendi sosyal medya hesabından yayınladığı bir haber...

“Ne mi düşünüyorum; DAĞ FARE DOĞURDU” demiş Sayın Arıklı, o zamanki Bakanlar kurulunun aldığı kararlar sonrasında...

Sonra ne yazdı Sayın Arıklı...

"Ne mi düşünüyorum; Beceriksiz korkak bir hükümetle sonumuzun karanlık olduğunu düşünüyorum. Kör tuttuğunu öpermiş misali, bizim hükümet de bordro mahkumlarını tuttu. Gerçekten üzgünüm ve çocuklarımız için endişeliyim” 

Devam edelim...

2 Nisan’da...

"Hükümet ciddi ekomomik tedbirler almakta gecikiyor” demiş...

8 Mayıs...

YDP Genel Sekreterinin haberini paylaşmış...

Ne diyor bu haberde?

"Bakanlarımız Ekonomik krize sadece bakıyor"...

Bugün kendi baktıkları gibi yani...

13 Mayıs...

"Neden Refah seviyesine göre vergi tatbik etmiyoruz?" Diye de bir paylaşısımı var Sayın Arıklı’nın...

Daha birçok açıklama var pandeminin en sıcak, en korkulu olduğu zamanlarda...

Henüz daha önümüzü bile göremediğimiz...

"Sudan çıkmış bir balık" misali, ne ile karşılaştığımızı bile bilmediğimiz bir dönemde, o zamanki hükümete veryansın ediyordu Sayın Arıklı...

Erhan Arıklı ile ilgili çok yazım olmadı...

Fakat UBP’yi, CTP’yi, DP’yi eleştiren çok yazılarım olmuştur...

Düzenin partileridir bu partiler, onların yapacağı veya söyleyecekleri bizleri çok şaşırtmaz...

Çünkü ne olduklarını...

İktidarda başka, muhalefette başka söylediklerini hepimiz çok iyi biliyoruz...

Fakat Arıklı’nın YDP’si...

Bu ülkenin yeni yüzleri ile...

Yeni bir parti ile ortaya çıktı...

Arıklı bir kitle partisi olmak yerine "Etnik kökene" bağlı bir siyaset izleme yolunu seçti...

Konuşmasını iyi bilen...

Kelimeleri iyi kullanan...

Çok güçlü hitap yeteneğine sahip bir lider...

Ama maalesef o da, diğer partiler ve liderler gibi...

Populizmin dibine vurmuş...

Muhalefette başka, ikitdarda başka davranmayı seçmiştir...

Cumartesi günü Bakanlar kurulu kararları açıklandı...

Sormak gerek Sayın Arıklı’ya...

Dağ fare doğurmadı mı?

Nerede özel sektöre destek?

Çocuklarımız için endişelenmeye devam etmeyelim mi?

Ve daha birçok soru...

Maalesef siyasi hayatımıza yeni girmiş partiler de...

Siyasiler de...

YDP dışında da, siyasi hayatımıza yeni girmiş ve aynı düzene ayak uydurmuş partiler ve siyasiler var...

Bütün kronikleşmiş sorunları kabullenmiş...

"Statüko sevici" harektler içine girdiler...

Tam aynısı oldular düzen partilerinin...

İktidarda başka muhalefette başka...

Veya...

Muhalefette başka iktidarda başka...

Davranan yeni siyasilerimiz ve partilerimiz ortaya çıktı...

Sadece populizm yaparak duygularımızla oynuyorlar...

Sadece kendilerini ve etraflarındaki 3-5 kişiyi düşünüyorlar...

Artık uyanması gerek Kıbrıs Türk’ünün... 

Uyan ve sana yapılan...

Duygularınla, düşüncelerinle, beklentilerinle oynayan...

Hiç bir kurum, kurluluş, parti ve siyasiye izin verme...

Sonuç mu?

Gerekirse yeni bir oluşum...

Gerekirse boykot...

Gerekirse sokak...

Artık ne gerekirse...

"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diyen kardeşim...

Seni de sokacak o yılan...

Bunu bil ve asgari menfaatlerde birlik ol...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Serhan AKTUNÇ yazıları