Bilindiği gibi, 1956 yılında, BM Genel Kurulu'nda Kıbrıs meselesi görüşülürken, zamanın Yunanistan Dışişleri bakanı, "Kıbrıs'ta Türk yok ki! Kıbrıslı Müslümanlar var" deyince, rahmetli Fatin Rüştü Zorlu da "Nasıl yok?

Bu sene Kıbrıs Futbol Ligi'nin şampiyonu olan takımın adı Çetinkaya Türk Spor Birliği…" diyerek, muhatabını mat etmişti.

O vakitler maç yapılan saha kiliseye ait olduğu için, bu lâf üzerine Çetinkaya'nın stada girmesi engellendi!

Ve Kıbrıslı Türkler de kendi aralarında bir başka federasyon kurarak, kendi liglerini oynamaya başladılar.

Ne var ki o gün bugündür, bu "federasyon"u, Türkiye dahil tanıyan bulunmadı…

Burada futbol, "çullisine" oynanıyor…

Zamanın büyük futbolcusu Özer Komando, kendi anılarında anlattığına göre kulüp başkanı ve ayni zamanda da Lefkoşa Serdar'ı olan Kemal Şemiler ile kavga edince, kulüpten atıldı ve Küçük Kaymaklı köyünün takımına gitti!

Çünkü TMT'de zaten Kaymaklı Peteği'nde görevliydi…

Özer, o sene kaleci Şevki ile birlikte, Kaymaklı'ya ilk defa bir şampiyonluk yaşattı…

Kendi anlattığına göre, şampiyonluğa giderken, Bayraktar, Özeri çağırıyor.

Ve diyor ki :" Bir köy takımının şampiyon olması ayıp olur… Siz bırakın, Çetinkaya şampiyon olsun…"

Tabii burada Bayraktar ile rahmetli Şemiler'in ilişkisini, teşkilatın önemli işlerini Çetinkaya kulübünün bodrumunda yaptıklarını da hatırlatmak lâzım…

İsimlerinin "hükümet takımı"na çıkması bundandı…

Çetinkaya ile bir sorunumun olmadığını, özellikle yazayım.

Rahmetli Mustafa Defteralı dolayısıyla, özel bir sempatim var…

Vedat Cipsi, babamın önemli bir ahbabı idi, Sonal Lefke'nin damadı, Orhan, Mehmet Çağlar gibi oyuncuları Lefkeli idi…

Söylemeye çalıştığım, biz bu Kıbrıs Futbol Federasyonu KOP'tan ayrıldık ama yerine sadece sporun kurallarının geçtiği bir futbol federasyonu kurmadık!

Şampiyonun kim olacağına kadar, türlü dolap çevirdiğimiz bir tür sportmenlik dışı organizasyon oluşturduk.

Bu tür organizasyonlar, özerktir; ama bu değil! Kuruldu kurulalı, mübayaa, şike, şaibe söylentisi, hiç eksik olmadı.

Nerden mi biliyorum?

Babam, LTSK'nın kurucularındandır, eski futbolcu…

Kardeşim ve oğlum, takımda top koşturdular!

Ben de iki dönem yönetim kurulu üyeliği yaptım.

Topu görsem karpuz sanmam yani…

Para alması filme çekilen kalecinin filmine bakıp da "film delil değildir" diyerek şikeyi onaylayan, bunlar değil mi?

Üye olsak, FİFA bizi o saat atardı…

Şimdi federasyon başkanı buyuruyor:

"Lefke ihanet etti…"

Bu toplumun çocuklarına futbol diye bu orta oyununu oynatanlardır, asıl ihanet içinde olanlar!

Dopingten yasaklanmış adamı alıp takımına koyandır, kulübüne de spora da ihanet eden…

Finalde bile mübayaa düzenleyendir…

İnsanlar bu garagözlüğü bildiğinden, sahalarda seyirci bırakmayanlardır…