Ramazan geldi...
Ramazan geldi, geçiyor
Eskiden tiryakisi olduğum rahmetli Burhan Felek, her ramazan ayında, enfes ramazan hikâyeleri yazardı.
Kendi çocukuğunun, ilk gençlik yıllarının İstanbul'unda ramazan!
Ne yazık ki biz ne rahmetli gibi dört padişah, beş de cumhurbakanının "devr-i iktidarları"nı görecek kadar çok yaşadık; ne de onun gibi anadan doğma İstanbul'luyuz
Aslında, İslâm aleminde onbir ayın sultanı olan bu kutsal ayda, o alemin gerçek merkezinde yaşamanın avantajlarını da taşıyor değiliz.
Bizim anlatacağımız, olsa olsa mezleki kokulu çörekler, Karagöz Oyunu, evlerde iftar ile sahur arasında oynanan Yüzük Oyunu ve birkaç ritüelden ibaret kalır.
Üstadla bu bab'da yarışmamız söz konusu bile olamaz. Zaten, çocukluğumuzun yarısı da dalaş dövüş arasında geçtiğinden, konuşabileceğimiz ramazan hikâyesi de sınırlı!
1974 Ramazan'ını Esir Kampı'nda geçirmiştim
Limasol'da
Hadi hadi anlatsam onu anlatırım ki esir tutulduğumuz okulun avlusunu, Rumlar sabunlu sularla yıkayıp, teravih namazı kılınmasına ortam hazırladıydılar
Bayram sabahı uyanığın biri, namaz izlemeye gelen kapı bekçilerinin yokluğunu fırsat bilip, firar etti O günü hepimize zehir etti
Oysa tahliyemize dört gün kaldıydı
Neyse
Hatıra defterimiz çok ince olduğuna göre, bugün başka birşeyden bahsetmek niyetindeydim aslında!
Din, inanç kadar bir kültür biçimidir aslında
Onun içine doğarsınız
Dindarsınız veya değilsiniz!
Hiç önemi yoktur
İçine doğduğunuz kendi kültürünüzde, dininizi yaşarsınız aslında!
Doğduğunuz anda kulağınıza ezan okunması, sizin insiyatifinize bağlı değildir.
Cenazenizin camii'den kaldırılmamasını vasiyet etmek, insiyatifinizdedir oysa!
Arkanızdan Kur'an-ı Kerim okunmamasını, mevlit okunmamasını da vasiyet edebilirsiniz!
Aziz Nesin'den başka, bu cüreti gösterene rast gelmedim, Türkçe konuşan halklar arasında
Oğullarını sünnet ettirdi ama
Bunun ötesinde, sevdiğiniz müzikten, yediğiniz yemeğe kadar aslında kendi dininizi yaşamakta olduğunuzun farkında mısınız?
Tek sesli müzik, tekke müziğidir aslında; çok seslisi de kiliseden çıkmıştır!
Münir Nurettin'e kulak kabartırken, neye biat etmektesiniz hiç fark ettiniz mi?
İster dindar olsun, ister ateist tenceresinde domuz eti kaynayan bir Türk biliyor musunuz?
Din, inançtır elbette
Ve İslâm'da Allah ile kul arasındadır
Kimin daha iyi müslüman olduğunu, allah bilir
Ama toplumsallaştığı anda bir de kültür olur
Ki kültürü oluşturan ögeler arasında, dil'den sonra gelen ikinci ögedir
Yaygın Türk kültürü, zamandan ve zeminden bağımsız olarak; mezhepler, tarikatler ve inanç biçimlerinin üstünde, müslümandır
Çayeli'nde bir ramazan günü, bir imam beni iftara davet ettiydi! "Oruç değilim" dedim Yanıt: "Hocam ben sana oruç musun demedim ki!
Gel allahın adına beraber bir iftar yapalım, dedim " Utandım " Bektaşi'liğime ver hoca" dedim Gittim tabii Bundan güzel sosyalleşme mi olur?
İnancı zayıf olanlarımız dahil, hep beraber bu kültürü yaşıyoruz Her toplum gibi
Bu hafta, biraz din yazacam
Zahirden bezdim, batîn'a da bakalım biraz...

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.