Aktuğ: "Bu ne etiktir ne yasaldır. Bizim davetimiz yoktur"

Lapta Belediye Başkanı Mustafa Aktuğ, Lapta Marina Projesi ile ilgili ülkeye “özel izinle” gelen heyetin, ne gün geldiklerini dahi bilmediklerini dile getirdi.

“Taraflardan biri değiliz ama taraf olmaya çekiliyoruz diye bir algı var” diyen Aktuğ, söz konusu kişilerin adaya nasıl geldikleri, kimin izin verdiğini kendilerinin de basından takip ettiklerini kaydetti.

Ne öncesinde ne de geldikleri gün dahi bilgilerinin olmadığını ifade eden Aktuğ, Lapta Belediyesi’nin kullanımında olan bir bölgeye otel ve marina projesini Aralık ayı itibariyle belediye meclis gündemine aldıklarını vurguladı.

Aktuğ şu şekilde devam etti:

“O dönemde tüm bakanlarımızla, benim bire bir yaptığım görüşmeler olmuştur.

Onların da onayını alarak, belediye meclisimizden de ihaleye çıkma kararı alarak ihaleye çıktık.

6 Ocak 2020’de çıktık. Değerlendirme kurul toplantısını 14 Şubat’ta yaptık. Değerlendirme kurulu neticesinde de kamuoyuyla paylaştık.

İki şirket katıldı ihaleye. Biliyorsunuz ki KKTC’de parmağımızın arkasına saklanmadan gerçekleri paylaşmamız gerekiyor.

Böylesine güzide bir yatırımı yaptırabilmek gerçekten bu bölge, bu ada için yapılabilecek en önemli yatırımlardan biridir.

Bizler böğle halkıyla bu girişimi yaptık. İki güzide şirket de bu yatırım için yarıştı. 14 Şubat’ta ihale değerlendirme komisyonumuz değerlendirdi. Biz ilgili şirketlerle ve kamuoyuyla paylaştık.

İhale süreci ihale kararı alarak başlar. Sözleşme yaparak da biter. Biz her iki şirkete teminatlarıyla ilgili yazışmaları yaptık.

Ülkemizde o dönemde cumhurbaşkanlığı seçimi gündemdeydi. Bu yasaklar çerçevesinde bu sözleşmeyi yapabilir miyiz diye yasal çerçevede yüksek seçim kuruluna yazılı bir şekilde sorularımızı ilettik.

Orada bizi dinledikten sonra sözleşmenin seçim yasakları bittikten sonra imzalanması yönünde yazılı bir bildiri var.

Biz seçim yasaklarını beklerken, pandemi süreci ortaya çıktı. Büyük mücadeleler verdik. Meclis’te geçen kararla seçim ertelendi.

Biz ihale komisyonumuzu tekrar topladık. Komisyonumuzda da tartışarak pandemi sürecindeki zaman kaybını göz önünde bulundurarak yine bir karar ürettik.

"26 HAZİRAN KARARINI ALDIK"

Sözleşme tarihinin 26 Haziran olarak belirlenmesini öngördük ve kararına vardık. 26 Haziran öngörümüzü her iki şirkete mail yoluyla bildirdik.

18 Mayıs’ta bildirdik. Onlar da tabii ki ihale sürecinin uzaması teminat mektuplarının tekrar uzamasını getirir.

Kendileri de 28 Mayıs’ta teminat mektuplarını uzatarak bizlere ulaştırmışlardır. Bizim sürecimiz doğruları yaparak devam etmektedir.

Dün de bir açıklama yaptım ve 26 Haziran’a kadar bir süremiz var dedim. Birinci gelen şirketin imzalama şansı var.

Tabii ki imzalayabilir, imzalayamaz o başka bir noktadır. Eğer ki imzalamazsa, ikinci gelen şirket ki o da çok değerli.

"BU NE ETİK NE DE YASALDIR"

Tüm şartları yerine getirmiş, bölgeye değer kazandıracak bir şirket. Her iki değerli şirketin de ilgililerine biz bunları ilettik.

O süre devam ederken biz ikinci şirketi davet etme noktamız yoktur. Bu ne etiktir ne yasaldır. Bizim davetimiz yoktur.

Sayın Turizm Bakanımız bugün mail yoluyla davet ettik demiş. Ben maili isterseniz kısaca okurum. Bunun basına servisini de yapacağım.

Sürecin başından toplantılardan çıkan kararlardan ihale komisyon kararının bildirimidir. Bu davet değildir.

Bu mailde gelin burada inceleme yapın demedik. Böyle bir noktada değiliz. Onlar teknik çalışmalarını yapmışlar ve tekliflerini ona göre atmışlardır.”