DOĞA ve ÇEVRE
okuma süresi: 7 dak.

“CMC’den sonraki en büyük felaket” yeniden gündemde

“CMC’den sonraki en büyük felaket” yeniden gündemde

“CMC’den sonraki en büyük felaket” başlığıyla dönemin gazete manşetlerine taşınan; 2013 yılında Kalecik’te meydana gelen çevre felaketi, yeniden gündeme geldi…

Yayın Tarihi: 06/05/20 15:24
okuma süresi: 7 dak.
“CMC’den sonraki en büyük felaket” yeniden gündemde

Temmuz 2013’de, AKSA’nın jeneratörlerine fuel oil doldurmak amacıyla Türkiye’den Kalecik’e gelen bir petrol gemisi, yakıtı pompalamaya başlarken, jeneratöre yakıtı transfer eden borulardan birinin çatlak olduğunu tespit etti, ikinci boruya geçti. Fakat ikinci hattın, olması gereken uzunluktan çok daha kısa olmasından ötürü, pompalamanın başlamasının hemen ardından gemi yükseldi, boru ile gemi arasındaki bağlantı koptu ve binlerce ton fuel oil sahile döküldü, kıyı şeridi adeta siyaha boyandı…

Yaşananlar sonrası pek çok gazetenin ertesi günkü manşetleri “CMC’den sonraki en büyük felaket” oldu…

Biyologlar Derneği Başkanı Hasan Sarpten, felaket sonrası gazetelere yaptığı açıklamalarında, bu olayı “ülke tarihinin en büyük petrol kazası” olarak nitelemiş, bugün en ileri teknolojiyle bile denizdeki petrol kirliliğinin ancak yüzde 20’sinin temizlenebileceğini; geri kalan kirliliğin yıllarca, hatta on yıllarca devam edeceğini savunmuştu.

Yaşanan çevre felaketi sonrası ilk belirlemelere göre, bölgedeki 13 kilometre kare alandaki canlı yaşamı sona erdi, balık çiftliklerindeki 400 ton kadar balık bu durumdan olumsuz etkilendi, bölgedeki oteller kapatıldı…

Felaketle ilgili ortaya çıkan raporlarda, AKSA’nın yüzde 100 oranla yaşananlardan sorumlu olduğu ifade edildi. Fakat dönemin Çevre Bakanlığı AKSA’ya, Yasaların el verdiği en yüksek meblağ olan 84 bin TL’lik bir ceza kesebildi…

Sonraları, AKSA’ya dava açılması için kollar sıvandı, Savcılığa suç duyurusunda bulunuldu fakat devamı gelmedi…

FELAKET YENİDEN GÜNDEMDE

Çevre felaketi, yaşananlardan sonra 15 gün süreyle gazetelerin manşetlerinden düşmedi. Fakat 16’ıncı günde, yeni gündemler, gazetelerin ilk sayfalarını doldurmaya başladı, çevre felaketi unutuldu, gitti…

Düne kadar unutulan felaket, dün Cumhuriyet Meclisi’nde yeniden gündeme getirildi.

Cumhuriyet Meclisi’nin dünkü oturumunda kürsüye çıkan UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, 2008 yılında AKSA ile imzalanan sözleşmenin fesh edilebileceği yönünde, hukuka dayalı ve içi “oldukça dolu” olarak nitelenebilecek bir konuşma yaptı, konuşmasında 2013 yılında yaşanan çevre felaketine de değindi.

Felaketle ilgili 4 farklı raporu incelediğini ifade eden Hasipoğlu, şöyle konuştu:

HASİPOĞLU: “20 MİLYON EUROLUK ZARAR…”

 “2013 yılında bir çevre felaketi oldu Kalecik’te. Fuel oil tankeri tam pompalamaya başlarken borularda çatlak tespit etti, ikinci hatta geçti. Ama ikinci hat normal olması gereken uzunluktan kısa olduğu için pompala başlarkenden doğal olarak gemi yükseldi, borudaki bağlantılar koptu ve binlerce ton fuel oil bizim sahillerimizi kirletti. Bölgedeki 13 kilometre kare alandaki canlı yaşamı sona erdi. Bölgedeki balık çiftliği, oteller kapandı. Biz burada ne yaptık? Çevre Dairesi 84,900 TL ceza kesti AKSA’ya. Burada sorumluluk bağlamında polis raporunu okudum, bilirkişi raporunu okudum, sayıştay raporunu okudum. Bu arada Sayıştay Komitemiz de devrede. Bana göre bunun 20 milyon Euro civarında zararı var ve devletin alacağı vardır. Günün sonunda AKSA bu söylediğim olaylardan dolayı bu sözleşmeyi açıkça ihlal etti. Mücbir sebep bize fesh etme hakkı verir, hatta alacaklı durumda kalkabiliriz masadan. Raporlarda, AKSA’nın yüzde 100 oranda suçlu olduğu belirtilmiştir.”

“BÖYLE BİR OLAY İSTANBUL BOĞAZINDA YA DA THAMES NEHRİNDE YAŞANSA, MİLYONLARCA EUROLUK DAVA AÇILIRDI”

Konuyla ilgili Kıbrıs Postası’na da konuşan Hasipoğlu, “Böyle bir olay İstanbul Boğazı’nda ya da Londra’daki Thames Nehri’nde yaşansa, bu devletler, söz konusu şirkete milyonlarca Euroluk dava açardı” dedi.

“PEKİ BİZ NE YAPTIK?”

AKSA gibi şirketlerin sigortaları bulunduğunu ve bu ödemelerin karşılanabildiğini belirten Hasipoğlu, “Peki biz ne yaptık? Dava açmak yerine, Çevre Yasası’nın ön gördüğü limitlerdeki cezayı kestik, zarar ziyanımızı talep etmedik, döndük bir de yılda 26 milyon Dolar ödemeye devam ettik. Bu bana çok adaletsiz geliyor…” şeklinde konuştu.

Cumhuriyet Meclisi’nin, petrol zararlarından doğan kirlilikle ilgili hukuki anlamda uluslararası bir konvansiyona 1999 yılında imza attığını anımsatan Hasipoğlu, “Biz bunu 1999 yılında yapmışız ama üstüne gitmemişiz” dedi.

“RAPORLAR, AKSA’NIN SORUMLULUĞUNDA DİYOR”

ODTÜ’nün konuyla ilgili teknik raporu, polis raporu ve sayıştaylık raporunu incelediğini söyleyen Hasipoğlu, “teknik rapor, bu felaketin AKSA2nın sorumluluğunda gerçekleştiğini söylüyor” ifadelerini kullandı.

“SAVCILIK ZARAR-ZİYAN KALEMLERİNİ TALEP ETTİ, BU KALEMLER BİR TÜRLÜ ÇIKMADI”

Felaket sonrası, dönemin Çevre Bakanlığı’nın dava açmak adına Savcılığa bir yazı yazdığını anlatan Hasipoğlu, “Savcılık da zarar ziyan kalemlerini talep etti. Fakat bu kalemler bir türlü çıkmadı ve bu iş orada kaldı” dedi.

KONU YARIN MASAYA YATIRILIYOR

Hasipoğlu, konuyla ilgili KIB-TEK’in yeni yönetiminin kendisine ulaştığını belirterek, yarın konuyla ilgili bir toplantı için sözleştiklerini de sözlerine ekledi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.