DOĞA ve ÇEVRE
okuma süresi: 7 dak.

Şerife Gündüz: Yakın gelecekte tarım için elverişli toprak bulmakta zorlanacağız

Şerife Gündüz: Yakın gelecekte tarım için elverişli toprak bulmakta zorlanacağız

Prof. Dr. Şerife Gündüz, kuraklıktan dolayı yakın gelecekte tarım için elverişli toprak bulmakta zorlanılacağına dikkat çekerek, “Zaman yok, iklim krizi kapımızda değil evimizin içinde” dedi.

Yayın Tarihi: 15/03/23 12:10
okuma süresi: 7 dak.
Şerife Gündüz: Yakın gelecekte tarım için elverişli toprak bulmakta zorlanacağız

Prof. Dr. Şerife Gündüz, iklim krizini ve küresel çapta büyük zararlara yol açabilecek olan kuraklık tehdidi hakkında Kıbrıs Postası’na özel açıklamalarda bulundu.

İklim krizinin onlarca yıldır toplumun bilincinde olduğunu kaydeden Şerife Gündüz, “Yüzyıllarca süren fosil yakıt kullanımı ve sera gazı emisyonları, dünyanın benzeri görülmemiş bir oranda ısınmasına neden oldu” dedi.

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN BELİRLİ YERLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİ ANLAMAK ZORDUR”

Gündüz, iklim değişikliğinin belirli yerler üzerindeki etkilerini anlamanın, hava ve iklimi etkileyen değişkenlerin miktarı nedeniyle daha zor olduğuna dikkat çekerek, “İklim değişikliğinin etkileri bilindikten sonra bile, bu etkilerin günlük hayatımızı nasıl etkileyeceğini tahmin etmek tamamen başka bir şeydir” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs’ın, geçmiş yıllara göre daha yüksek sıcaklıklar ve daha az yağış ile adanın çölleşmesini yoğunlaştıracak bir gelecekle karşı karşıya olduğuna değinen Gündüz, “Bu da, Kıbrıs'ta yaşamın hemen hemen her yönünü ve özellikle kentsel ve kırsal yaşamı değiştirecek olan su mevcudiyeti, gıda üretimi ve ısı dalgalarını etkileyecektir” diye konuştu.

Şerife Gündüz, Kıbrıs’ın, küresel iklim değişikliğinin sıcak noktası olan Doğu Akdeniz ve Orta Doğu'da yer aldığını hatırlatarak, “Doğu Akdeniz zaten ortalamanın üzerinde sıcaklık artışlarıyla karşı karşıya ve küresel sıcaklık artmaya devam ettikçe bunun daha da önemli hale geleceği tahmin ediliyor” açıklamasında bulundu.

“KIBRIS YAZ AYLARINDA ÇOK DAHA SICAK GÜNLERLE KARŞI KARŞIYA KALACAK”

Ortalama sıcaklıkların artmasının, Kıbrıs'ın daha büyük ‘sıcaklık uç noktaları’ göreceği anlamına geldiğine vurgu yapan Gündüz, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Özellikle yaz aylarında belirgindir. Kıbrıs zaten geçmiş yıllara kıyasla daha sıcak yazlar görmüştür. Gelecekteki ortalama sıcaklık artışları yaz aylarında daha fazla hissedilecek: Örneğin, ortalama 1,5˚C'lik bir sıcaklık artışı muhtemelen yazın 2˚C ve kışın 1˚C artış anlamına geleceğini uzmanlar söylüyorlar.

Araştırmalarım ve raporlara göre, Kıbrıs'taki ortalama sıcaklıklar önümüzdeki otuz yılda yaklaşık 1 ile 3°C ölçüde artabilir. Örneğin, 2019'da Lefkoşa'da sıcaklığın 38˚C'den yüksek olduğu 12 gün vardı. Bu yüksek sıcaklıkları yaşayacağımız gün sayıları giderek artacak.

Bu da Lefkoşa'nın inanılmaz derecede yüksek gündüz sıcaklıkları görebileceği ve güneş batarken hiçbir rahatlama göremeyeceği anlamına geliyor. Örneğin Lefkoşa, 5 Eylül 2020'de 46 santigrat dereceye ulaştı ve bu, şehirde şimdiye kadar kaydedilen en yüksek günlük maksimum sıcaklık. Kıbrıs yaz aylarında çok daha sıcak günlerle karşı karşıya kalacak ve bu da şehirlerdeki yaşamı etkileyecek sıcak dalgalarını ve kırsal köyleri ve doğal  hayatı etkileyecek orman yangınlarını tetikleyecek.”

“KIBRIS'TA HALİHAZIRDA YAĞIŞ MİKTARINDA ÖNEMLİ BİR DÜŞÜŞ GÖRÜLÜYOR”

Prof Dr. Gündüz, ülkeye düşen yağış oranına da değinerek, “Kıbrıs'ta halihazırda yağış miktarında önemli bir düşüş görülüyor ve gelecekte ortalama yağış miktarı düşmeye devam edecek” dedi.

Kıbrıs, çoğunlukla yağış bakımından kıtadaki en kurak ülkelerden biri olması nedeniyle, Avrupa'daki en yüksek su stresinden müzdarip olduğuna değinerek, “Kıbrıs bir iklim değişikliği sıcak noktasında olduğundan, bu sorun zaman geçtikçe daha şiddetli hale gelecektir” ifadelerini kullandı.

Şerife Gündüz, iklim değişikliğinin, Kıbrıs'ın karşı karşıya olduğu çölleşmeyi hızlandırdığına dikkat çekerek, “Toprakta iyi bir organik madde karışımı olduğu sürece arazi çölleşme için daha az risk altındadır. Bu organik madde, karadaki bitki örtüsünün sağlığına bağlıdır” diye konuştu.

“YAKIN GELECEKTE TARIM İÇİN ELVERİŞLİ TOPRAK BULMAKTA ZORLANACAĞIZ”

Kıbrıs daha sıcak ve daha kuru hale geldikçe, karadaki bitki örtüsünün daha fazla strese maruz kalacağını dile getiren Gündüz, “Bu da sağlıklı bitki örtüsünün genel miktarını azaltır. Bu, toprağın daha az organik maddeye sahip olmasına neden olarak onu daha yüksek çölleşme riskine sokar. Bu, yakın gelecekte tarım için elverişli toprak bulmakta zorlanacağımız anlamına geliyor” açıklamasında bulundu.

Gündüz, Tarım Bakanlığı’nın ve Adana Çukurova Üniversitesi tarafından 2000’li yıllarda hazırlanan ve birkaç ciltten oluşan yayınlar olduğunu hatırlatarak, “Orada verimli topraklar kaydedilmiştir. Fakat biz verimli topraklar üzerine inşaat yapmayı tercih ediyoruz. Bu yanlış uygulamalarla iklim değişikliği birleşince üretim yapacak toprak bulamayacağız” dedi.

“AKDENİZ'DE TARIM, YAĞIŞLARDAKİ DEĞİŞKENLİK NEDENİYLE GERİ KALMIŞ DURUMDA”

Akdeniz'de tarımın, yaz aylarındaki çok yüksek sıcaklıkların yanı sıra yağışlardaki değişkenlik nedeniyle geri kalmış durumda olduğuna değinen Gündüz, konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bu durum Kıbrıs'ta daha da kötüleşecek çünkü sıcaklıklar yükseldikçe yağışlar azalmaya devam edecek, bu da sulama talebini ve toprak bozulmasını artırırken aynı zamanda mahsul verimini de düşürecek. Bilim insanları araştırmalarını yapıyorlar. Örneğin NASA, Doğu Akdeniz'de son 900 yılın en kötü kuraklığını açıkladı.

Yapılan araştırmalarda, Kıbrıs, İsrail, Ürdün, Lübnan, Filistin, Suriye ve Türkiye'yi kapsayan Doğu Akdeniz bölgesinde 1998'de başlayan son kuraklığın muhtemelen son dokuz yüzyılın en kötü kuraklığı olduğunu ortaya koyuyor. Bu sadece bizle de ilgili değil örneğin Fransız basınındaki haberlere göre, ülkenin ana kara topraklarında hüküm süren kuraklık dalgasına karşı valilerle bir araya geldi ve önlemleri konuştu. Bu yıl Fransa’da su kısıtlamaları gündeme geleceğini bildirdiler. Bu sadece Fransa'yla da kalmıyor. İklim krizinden etkilenecek bölgeler önlemlerini alıyorlar.”

“ZAMAN YOK, İKLİM KRİZİ KAPIMIZDA DEĞİL EVİMİZİN İÇİNDE”

Prof Dr. Gündüz, su tasarrufunun da çok önemli bir adım olduğunu kaydederek, “Boşa giden her damla suyun değerlendirilmesi, her karış verimli toprağın korunması çok önemlidir. Zaman yok, iklim krizi kapımızda değil evimizin içinde” ifadelerini kullandı.

Uyum çalışmalarının önemine dikkat çeken Gündüz, “Politikalarımızı oluşturmamız ve önlemlerimizi almamız gerekmektedir” diye konuştu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.