KİŞİSEL BAKIM
okuma süresi: 8 dak.

Mevsim geçişlerindeki saç dökülmesi nasıl engellenir? 

Mevsim geçişlerindeki saç dökülmesi nasıl engellenir? 

Sonbahar aylarının gelmesiyle birlikte özellikle saç dökülmesi problemi yaşayanların sayısı da artıyor. Peki saçımız neden dökülüyor, mevsim geçişlerinin saç dökülmesine etkileri ve koruyucu önlemler hakkında Uzman Dermatolog Doç. Dr. Hilal GÖKALP anlattı...

Yayın Tarihi: 25/09/20 13:31
okuma süresi: 8 dak.
Mevsim geçişlerindeki saç dökülmesi nasıl engellenir? 
A- A A+
  • Mevsim geçişlerinde saç dökülmesi neden olur? 

Saç dökülmesi kadın ve erkeklerde sık karşılaşılan ve hastaların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir sorundur. Aslında her saç teli, gelişimini tamamladığında dökülür. Bu süre genetik özelliklerimize göre değişmekle beraber ortalama 2-6 yıldır. Diğer yandan, mevsimsel saç dökülmesinin varlığı aslında hala netlik kazanmadı. Ancak genel kanı mevsim geçişlerinde dökülmenin arttığı yönde. Bu artış, kadınlarda daha sık gözleniyor. Sebebinin ise büyük oranda mevsimsel geçişlerde gözlenen hormonal değişikliklerden veya stresten kaynaklandığı düşünülüyor.

Aynı zamanda yaz aylarında maruz kalınan deniz tuzu, havuz kloru, güneş ışınları gibi çevresel faktörler de saçlarda yıpranmaya neden olup dökülmeyi artırır. Bununla birlikte yapılan çalışmalarda, yaz aylarında kafatasını güneş ışınlarından korumak için saç uzamasının arttığı ve dökülmenin azaldığı gösterilmiştir. Havaların soğumasıyla beraber dökülmesi geciken saçların da dökülmesiyle birlikte, özellikle Eylül-Kasım ayları arasında yoğun dökülmeler gözlemlenir.

  • Bu dönemde ne kadar miktarda saç dökülmesi normaldir? Hangi aşamadaki saç dökülmesi artık önemli hale gelir? 

Günde 100-150 saç telinin dökülmesi normal kabul edilir. Ancak bu dökülme iki aydan uzun süredir varsa veya iki aydan kısa süre olduğu halde saçlı deride belirgin açılma varsa muhakkak araştırılmalıdır.

  • Saç dökülmesini artıran faktörler nelerdir? 

Saç gelişimi oldukça kompleks bir süreçtir. Saçlarımızın yoğunluğunu ve kalınlığını genel olarak genetiğimiz ve hormonlarımız belirler. Yani sağlıklı saçlar için ilk kural iyi bir genetiktir. Bununla birlikte guatr ve polikistik over sendromu başta olmak üzere çok çeşitli hormonal bozukluklar saç dökülmesini artırır. Önemli bir dökülme sebebi de doğum sonrası kadınların çoğunda görülen tepkisel saç dökülmeleridir.

Kişinin kullandığı ilaçlar veya saçlara yapılan yoğun kimyasal ve yüksek ısı gibi fiziksel faktörler de saç dökülmesini artırır. Saçın gelişimi için gerekli olan protein, vitamin, mineral, aminoasitler ve esansiyel yağ asitlerinin eksikliği de yine saç dökülmesini artıran önemli sebeplerdendir. Ağır diyetler, geçirilen ameliyatlar, enfeksiyonlar ve tabi ki günümüzün vebası stres saç dökülmesini artıran diğer faktörlerdir.

  • Bu dönemde beslenme ve saç dökülmesi arasında nasıl bir bağlantı vardır? 

Beslenme ile saç dökülmesi arasındaki ilişki sadece mevsim geçişlerinde değil tüm sene boyunca devam ediyor. Saçlarımız genel olarak içten beslenir, dıştan desteklenir. Saçlar, kemik iliğinden sonra vücudumuzda en hızlı gelişen dokudur. Dolayısıyla bu hızlı büyüme için proteine, vitaminlere ve minerallere ihtiyaç duyar. Bunların eksikliği durumunda ise saç dökülmesi görülür ve/veya mevcut saç dökülmesi şiddetlenir. Bunlar içerisinde demir, çinko, vitamin A, vitamin B kompleksi (B2-B5-B6-B9), biotin, vitamin B12, vitamin C, vitamin E ve esansiyel yağ asitleri yer almaktadır. Bu vitaminlerin günlük yeterli dozlarda alınması ile mevcut saç dökülmesinde azalma ve/veya düzelme gözlenir.

  • Mevsimsel saç dökülmesi kimlerde daha çok görülür? 

Mevsimsel saç dökülmesi maalesef kadınlarda daha çok görülüyor. Bunun en önemli sebebi belki de kadınların saç konusunda farkındalıklarının daha yüksek olması olabilir. Bununla birlikte mevsim geçişlerinde gözlenen hormonal ve ruhsal değişikliklerden kadınlar daha çok etkilenir. Bu etkilenmenin de saç dökülmesini artırdığı varsayılıyor.

  • Dökülmeyi önlemek için ne yapmak gerekir?  

Dökülmeyi önlemek için öncelikle saç dökülmesinin sebebi belirlenmeli. Saç dökülmesi genellikle fizyolojiktir. Ancak genetik yapının veya altta yatan bir hastalığın belirtisi de olabilir. Saç dökülmesiyle başvuran hastada ayrıntılı öykü, fizik muayene, çeşitli laboratuvar tetkikleri ve girişimsel tanı yöntemleri ile saç dökülmesi nedeni belirlenir ve ona göre tedavi planlanır. Genel olarak saç dökülmesi; erkek tipi genetik dökülmeler (Androjenik-Androgenetik alopesi), tepkisel saç dökülmesi (Telogen effluvium), deri hastalığı, saç hastalığı, bağışıklık sistemi hastalığı, enfeksiyonlar, hormonal nedenler, fiziksel veya kimyasal faktörler, doğuştan olan hastalıklar ve tümörlere bağlı gelişebilir. Sebebi belirledikten sonra ise ona göre tedavi planlanmalıdır. Örneğin; androjenik alopesilerde Minoxidil ve Finasterid FDA tarafından onaylı tedavilerdir. Ancak çeşitli yan etkilere neden olabilir. Bununla birlikte PRP, mezoterapi, hücresel tedaviler, kök hücre ve ileri vakalarda saç ekimi tedavi seçenekleri arasında.

Tepkisel saç dökülmesi ise ateşli hastalıklar, ağır enfeksiyonlar, büyük cerrahi operasyonlar, travmalar, kronik hastalıklar, gebelik ve doğum gibi hormonal değişiklikler, guatr, hızlı kilo verdirici diyetler, aşırı zayıflık, düşük protein alımı, kronik demir eksikliği, çeşitli ilaçlar, çeşitli deri hastalıkları ve strese bağlı gelişebilir. Saç dökülmesine neden olan durum bir vitamin, mineral veya protein eksikliğine bağlı ise eksik olan takviye edilmelidir. Polikistik over sendromu veya guatr gibi hormonal bozukluklara bağlı ise altta yatan hormonal soruna yönelik tedavi planlanmalıdır.

Tüm bunlara ek olarak saç dökülmelerinde destek tedaviler de önemlidir. Destek tedavileri genel olarak takviye edici gıda olarak bilinir ve başlıca demir, selenyum, biotin, çinko, esansiyel yağ asitleri, A vitamini, B vitamini kompleksi, E vitamini ve niasin gibi çok çeşitli vitamin, mineral ve aminoasitleri içerir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.