Yrd. Doç. Dr. Nazenin Ruso Kandemir yazdı: Pandemi Günlüğü

Doğu Akdeniz Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Merkezi’nden Yrd. Doç. Dr. Nazenin Ruso Kandemir, pandemi sürecindeki karantina döneminde yaşadıklarını kaleme aldı.

 Yrd. Doç. Dr. Nazenin Ruso Kandemir’in yazısı şu şekilde:

“Evet, pandemi devam ediyor ama hayat da devam ediyor. Çevremize karşı sorumluluklarımız da sosyal bireyler olarak devam ediyor. Ancak bazılarımızın doğasında sürekli acı cekmek, kendini incitmek ve olaylara depresif yönden yaklaşmak olduğunu sıkça gözlemliyorum ve bu beni üzüyor. Kimse geleceği kesin bir şekilde tahmin edemez ama artık oturup pandemi ne zaman bitecek sorusuyla özdeşleşmekten vazgeçelim, çünkü hayat bunun cevabını bekleyecek kadar çok uzun olmayabilir.

Okuduğumuz veya duyduğumuz bir haber anında zihnimizi karartıp bizi çileden çıkartmaya, öfkelendirmeye yetiyor. Ya bir daha kapanırsak, ne yaparız gibi söylemlere başlıyoruz ve ikinci bir kapanmayı psikolojik olarak kaldıramam deyip de sıralamaya başlıyoruz. Sıklıkla kendi yararımıza olmayan şekilde davranış sergiliyoruz. Çoğu zaman depresif düşüncelerimizin tutsağı oluyoruz. Ne kendinizi darlayın ne de çevrenizdekileri. Evet, kapanma olabilir ama kapanırsak da nefes aldığımız sürece yapabileceğimiz şeyler de olduğunu unutmamalıyız. Birçoğumuzu eleştiren içselimizden kurtulmaya çaba göstermemiz gerektiği kanısındayım. Duygularımızı yaratan şeyler aslında düşüncelerimizdir. Olayların olumsuz tarafına bakarsak hep acı çekmeye devam ederiz ki spiritüel öğretilere göre acı illüzyondan ibarettir. Maalesef bazen olayları felaketleştirmekte üzerimize yok. Olumlu deneyimlerimizi çoğu zaman göz ardı ediyoruz. Yaşadıklarımızın güzel tarafına bakmak konusunda ciddi bir eksikliğimiz olduğu kanısındayım.

Ben bu yazımı yazarken birçok kaleme alınana ters olarak pandeminin bana kattıklarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Süreç zarfında uzun zamandır bitiremediğim belki de pandemi bizi evlere hapsetmeseydi bitiremeyeceğim 2 makalemi bitirdim, kapalı olduğumuz dönemlerde eşimle ve ailemle daha fazla vakit geçirme imkanı buldum, bahçemizi güzelleştirdim, çiçek budamayı öğrendim, boya yapmayı öğrendim, lahmacun yemek için illaki lahmacuncuya gitmek gerekmediğini evimizde de gayet güzel lahmacunlar üretebileceğimizi fark ettim uzun zamandır izlemek istediğim filmleri ve kitapları okumak fırsatı buldum, YouTube’da bulunan ve farkında olmadığım birçok egzersiz sitelerini keşfedip takip etmek imkanı buldum, internet üzerinden alışveriş yapmaya alıştım ve bu şekilde zamandan tasarruf etmeye başladım, verdiğim derslere ait birçok yeni materyaller bulup ders kitabımızın yenilenmesine katkı sağladım, adamızda da çok güzel tatil imkanları olduğunu ve keşfedilecek çok yerler olduğunu fark ettim. Yurt dışına gidemeyince maddi olarak da tasarruf edip uzun zamandır almayı planladığım şeylere sahip olma imkanım doğdu. Derslerimi evden sıcacık ortamda verdiğim için sağlığım hep yerindeydi bir kez bile burnum akmadı.

Sosyal hayatım belli bir süre azalsa da daha üretken olduğumu hissetim ve bu üretkenlik sonucunda duygu durumumda belirgin pozitif bir ivme hissettim. Yapmak istediğim ama yapmaya fırsat bulamadığım çok şeyi başardım. Yaşadığım andan keyif alarak yarına daha bir umutla baktım.

Sosyal medyada ve birçok platformda yayınlanan kötü haberlerin esiri olmaktan vazgeçin. Seçim sizin, ya dünya tarafından sürekli şekillendirilmeyi kabul edin ya da kendi dünyanızı kendiniz şekillendirin! Nefes alıp verdiğiniz süreçte içinizdeki yaşam enerjisini hissedin ve böylece yaşamın güzelliğini ve mucizelerini göz ardı etmeyin. Her şey olacağına varır, pandemi de öyle. Cümlelerimi Dante’nin çok sevdiğim bir sözüyle tamamlamak istiyorum: ‘Unutmayın, bugün bir daha doğmayacak’. Hayata sarılın ve sevgiyle kalın.”