Kahve içenlerde bağırsak kanserinin tekrarlama riski çok daha düşük

Kahve tüketen, hastalığa sahip kişilerin herhangi bir nedenden dolayı ölme olasılığının da çok daha düşük olduğunu ortaya çıkardı.

Bu da kahvenin, İngiltere’de en büyük ikinci ölümcül kanser teşhisi konulan kişilere yardımcı olduğunu gösteriyor.

Uzmanlar, bulguların ‘umut verici’ olduğunu söyleyerek, diğer çalışmaların da aynı etkiyi göstermesi durumunda, her yıl bağırsak kanseri teşhisi konulan 43 bin İngiliz’in kahve içmeye teşvik edilebileceğini dile getirdi.

Hastalık yılda yaklaşık 16 bin 500, yani günde 45 kişinin hayatını kaybetmesine neden oluyor.

Hollandalı ve İngiliz araştırmacılar tarafından Hollanda’da bin 719 bağırsak kanseri hastasıyla yapılan araştırmada, en az iki fincan kahve içenlerde hastalığın tekrarlama riskinin daha düşük olduğu görüldü.

Araştırmacılar, bu etkinin doza bağlı olduğunu, daha fazla miktarda kahve içenlerin daha düşük riske sahip olduğunu bildirdi.

Dünya Kanser Araştırma Fonu (WCRF) tarafından finanse edilen ve Uluslararası Kanser Dergisi’nde 2017’de yayımlanan makaleye göre, günde en az beş fincan kahve içen hastalarda, iki fincandan daha az içenlere kıyasla bağırsak kanserinin yeniden ortaya çıkma olasılığının yüzde yüzde 32 daha az olduğu tespit edildi.

Benzer şekilde, daha yüksek düzeyde kahve tüketiminin de, birinin hayatta kalma şansıyla yakından bağlantılı olduğu ortaya çıktı.

Yine günde en az iki fincan kahve içenlerin, içmeyenlere göre ölüm riskinin daha düşük olduğu görüldü.

Tekrarlama riskinde olduğu gibi, en az beş fincan içenlerin ölüm ihtimali yüzde 29 azaldı.

Hollanda’daki Wageningen Üniversitesi’nde beslenme ve hastalık profesörü olan, araştırma ekibinin lideri Dr. Ellen Kampman, hastalığın her beş kişiden birinde yeniden nüksettiğini ve ölümcül olabileceğini söyledi.

Dr. Kampman, “İlginç bir şekilde bu çalışma, üç ila dört fincan kahve içmenin bağırsak kanserinin nüksetme riskini azaltabileceğini gösterdi” dedi.

Ekibin, düzenli kahve tüketimi ile hastalık arasında nedensel bir ilişkiden ziyade güçlü bir ilişki bulduğunu vurgulayan Dr. Kampman şunları ekledi;

"Bulguların gerçek olduğunu umuyoruz. Çünkü bunlar doza bağlı görünüyor. Ne kadar çok kahve içilirse etkisi o kadar büyük olur."

Söz konusu çalışma, kahvenin kanser riskini azalttığını gösteren son araştırma.

Kahvenin karaciğer ve rahim kanseri riskini azalttığına dair güçlü kanıtlar mevcut ve aynı etkinin ağız, yutak, gırtlak ve cilt kanserleri için görüldüğüne dair bazı kanıtlar var.

Kahve aynı zamanda, bağırsak kanserine yakalanma riskinin daha düşük olmasıyla da ilişkilidir.

Araştırmanın ortak yazarlarından olan, Londra Imperial College Halk Sağlığı Okulu’nda kanser epidemiyolojisi ve önlenmesi bölümü başkanı olan Prof. Marc Gunter ise şunları söyledi;

"Sonuçlar çok cesaret verici, çünkü kahvenin bağırsak kanseri hastalarında neden bu kadar etkili olduğunu gerçekten anlamıyoruz. Ancak aynı zamanda bağırsak kanseri hastalarında prognozu ve hayatta kalmayı iyileştirmenin bir yoluna işaret edebilecekleri için de umut vericiler. Kahve, antioksidatif özelliklere sahip olan ve bağırsak kanserine karşı koruyucu olabilecek yüzlerce biyolojik olarak aktif bileşik içerir."

Prof. Gunter, “Kahve ayrıca bağırsak kanseri gelişimi ve ilerlemesiyle bağlantılı olan inflamasyonu ve insülin seviyelerini de azaltır ve bağırsak mikrobiyomu üzerinde potansiyel olarak yararlı etkilere sahip olabilir. Ancak kahvenin bağırsak kanseri prognozu ve hayatta kalma üzerinde neden bu kadar etkili olabileceğinin biyolojisini daha derinlemesine incelemek için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var” ifadelerini de kullandı.