"Büyüklerimize örnek olacağız"

Mecliste temsiliyeti olan siyasi partilerin gençlik örgütü temsilcileri gündemi değerlendirdi. Programda Erçin Şahmaran ve Ediz Tuncel'in sorularını yanıtlayan gençler ülkede uzlaşı ve hoşgörüden uzaklaşıldığını söyleyerek "Büyüklerimize örnek olacağız" dediler.

DP-UG Gençlik Örgütü Başkanı Münür Öztürk: "Gençler olarak söz hakkımız vardır"

"Partimizde gençlerimizin sesini ve ihtiyaçlarını duyurmaya çalışıyoruz. Aldığımız kararların seçim bildirgemizde yer alması gençler olarak parti içinde önemsendiğimizi gösteriyor. Partimiz bizim de fikir ve görüşlerimize önem veriyor. Bizler genciz ve üzerimize düşeni yapıyoruz. Mesela "trafikte yetki karmaşası var ve bu konu tek bir mercide toplanmalı" bu geçici hükümetin aldığı kararlardan biridir ve bizim bir yıl önce yaptığımız çalışmalarda ortaya koyduğumuz bir görüştür. Bunun hayat bulması ve partimizin de desteklemesi verilen önem açısından bizi son derece mutlu etti. Parti politikalarında gençlik örgütü olarak söz sahibiyiz. Aday olarak listelere girmeyi başaran ve örgütümüzden çıkan arkadaşlarımız var. Bunun sayısını artırmak en büyük amacımızdır. Ama siyasete adım atmak isteyen gençlerimiz, aydınlarımız ve bayan arkadaşlarımızın önünde çok önemli engeller vardır. En önemli engel de seçim sisteminin bölgeciliğe dayalı olmasıdır. Bize göre en büyük engel bölgeciliktir. Bu konuda değişiklik yapılması bu süreçte mümkündü fakat bilindiği bu yapılamadı."

"Biz vekil transfer etmedik"

"28 Temmuzda halkımıza gidiyoruz. Demokrasilerde de olması gereken budur. Halkımız baskı altındadır. Geçici hükümetle bu baskı ortadan kalkacak çünkü bu hükümetin kurulma amacı budur. Dıştan gelecek müdahaleleri de aslında bizler davet ediyoruz. Örneğin ÖRP'nin kurulması da bir müdahaleydi. Daha önceki dönemlerde de demokrasimize müdahaleler oldu. Ama UBP kurultayında bu denli müdahale hiç yaşanmadı. UBP'den bize olan katılımlar transfer değildir. Biz iktidarımızı ve hükümette kalmamızı pekiştirmek için vekil transfer etmedik. Biz partileriyle sıkıntılar yaşayan insanları kendi partimizden aday yapıp onların kararını sadece halka sunmalarına aracı olduk. En önemli gösterge halkın takdiri ve sandığa gitmesi olacaktır."

CTP- BG Gençlik Örgütü Genel Sekreteri Ongun Talat: "Halk istediğimiz yetkiyi versin"

"Seçimde aday gösterdiğimiz ve içimizden çıkan çok önemli isimler var. Konusunda uzman ve genç. Bu ülkede siyasi yozlaşma söz konusu ise bunun çözümü sadece bölgeli seçim sistemini tek bölgeye çevirmek değil. Çok kötü bir hükümet dönemi yaşadık ve bir seçim gündeme geldi. UBP hükümetinden ülkeyi kurtarmanın en erken yolu en erken seçim tarihinin belirlenmesi ile mümkündü. Ve diğer partilerle yapılan görüşmelerde CTP'nin bu tavrı açıktı. En erken zamanda seçim. Eylül'e evet fakat daha erken bir tarih olursa da biz kabul edeceğiz, söylediğimiz buydu. Seçim sistemi başta olmak üzere diğer konularda yapılacak değişikliklerde halk bize yetkiyi versin bizde yetkiyi aldıktan sonra yapalım. Biz bu süreçte kendi adımıza hiçbir hata görmüyoruz. Sonuçta halk beğenmiyorsa seçmeyecek. CTP'de ailelere kişilere yönelik politikalar yapılmaz."

"Ülke sorunları kurultaydan daha önemli"

"Kurultayımız ertelendi çünkü ülkenin sorunları ve seçim süreci parti içi konuların önüne geçti. Ülkenin sorunları elbette daha önemli. Bu partinin tabanından tavanına benimsenmiş bir tavırdır. Önceliğimiz ülke sorunlarıdır. Aday belirlemede delegeye gidildi. BG konseptinde kontenjanlar belirlendi. Ve bu süreçlerde parti içinde sıkıntılar yaşanmadı. Demokrat bir sistemi işleterek sorunsuz aday belirleme süreci yaşadık. Şuan seçime hazırız. Halka buluşma noktasında düşünce ve projelerimizi tanıtma amacıyla kampanyalarımızda en erken zamanda başlayacak."

"Aynayı kendimize çevirme zamanı"

"Ülke gençliğinin çok sorunu var. Mesela uyuşturucu. Bu suçlarla ilgili hukuki düzenlemeler gündemimizdedir. Her kesimden insanla çalışmalar yapıyoruz. Bu konu çok geniş bir konudur. Gençler özelinde örgütlerle politikalar üretmeye devam ediyoruz. Geçmişte çok yanlış politikalar yapıldı tamamen yanlış, katılımcılıktan uzak düşüncelerle. Artık aynayı kendimize çevirmeli ve hatalarımızı görmeliyiz. Bizler için Kıbrıs'ta çözüm en önemli sorundur. Kırk sene yürütülen görüşmeleri kimlerin nasıl yaptığı ve kaçırılan trenlerin bizler için neler kaybettirdiğini iyi analiz etmeliyiz."

TDP Gençlik Örgütü Başkanı Savaş Toksöz: "Toplumun her kesimini temsil ediyoruz"

"TDP de Gençlik Örgütü Başkanı MYK'nın doğal üyesidir. Karar alma süreçlerinde de ağırlığımız vardır. Önümüzdeki seçimde partimiz adına yarışacak çok genç isimler var. Bu isimler örgütümüzden ve parti tabanından gelen isimler ki adayların %20'sini onlar oluşturuyor. Toplumun her kesimini temsil eden adaylar var listelerimizde. Aday sıralamaları yapılırken bazı sıkıntılar yaşandı. Sayın Barış Mamalı ve Tahsin Mertekçi arkadaşlarımız sıralamayı beğenmediklerinden dolayı aday olma durumları değişmiştir. Sayın Suphi Hüdaoğlu'nun ise sıkıntısı daha başka idi. Ama önemli olan bizim gibi kitle partisinin isimlere bağlı olmamasıdır. Bu arkadaşlarımızın yerlerini yine iyi isimler dolmuştur."

"Delege diye bir meslek yaratıldı"

Önümüzdeki seçimlere çok daha rahat ve düzenlenmiş yasalarla gidebilirdik. Elimizde böyle bir fırsat da vardı. Daha öncede bunu zorlayabilirdik. Ama karşınızda sizi muhatap alan bir iktidar yoktu maalesef. CTP'nin aldığı en erken seçim kararına aslında meşruluk anlamında itirazımız yoktur. Biz etik açıdan bu karara tepki koyduk. UBP öyle icraatlar yaptı ki delege diye bir meslek çıktı ortaya. Biz çok önemli bir söylemi dile getirdik. UBP kurultay döneminde istihdam edilenleri işten durduracağız dedik. Üstelik seçime giden bir parti olarak."

"Yasa yapma süreci tıkanıyor"

"Siyasi partiler seçim bildirgelerine süslü cümlelerle maddeler koyabilirler. Ama bu ülkede yasa yapma süreçlerinin tıkanıklığı da sıkıntıdır. Toplum yasa yapma sürecine dâhil edilmiyor. Manifestolara yazılanlar orada kaldığı için insanlar bunları okuduktan sonra "bunlar da ayni zaten yapmayacaklar" diyor. Böyle bir güvensizlik yaratıldı. Avrupa da yasa yapılacağı zaman önce halka sorulur. Ve herkes geniş bir tabanla bu konuyu tartışır ve katkı koyar. En sonunda da en doğrusu bulunur. Demokratik ve katılımcı sistemin özü de budur. Bizler gençlik örgütleri olarak çeşitli konular da bir araya geliyoruz zaman zaman ama temsil ettiğimiz siyasi partilerin yönetim kadrolarındaki farklı görüşler bizi de etkiliyor ve bu işbirlikleri uzun ömürlü olmuyor."

"Kıbrıs sorunu egemenliği paylaşamama sorunudur"

"Bu güne kadar ülkeyi yöneten hiçbir siyaset bir şeyleri değiştirmek için çalışmadı. Demokratik yollarla gelecek her hangi bir yönetim önce ekonomik bağımlılığımızı azaltmaya çalışmalı. Kıbrıs'ta çözüme toplumlar dâhil olmalı. Liderlere görüşmecilere bırakılmamalı sadece. Bu sorun egemenliğin paylaşılmama sorunudur. Bir sorun da çıktı ortaya o da sorunun öznesinin değişmesi artık özne doğal enerji kaynaklarıdır. Ve artık bu kaynakları beraber paylaşalım diyenler var."