Umarım fırsat kaçmaz
<P>Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, Rum tarafında Şubat ayında yapılacak seçimlerin hemen ardından Kıbrıs sorununun çözümü için yeni bir süreç başlayacağı yönünde güçlü sinyaller bulunduğunu belirterek, bu kez bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini bildirdi.</P>
Avcı, Ankara'da Türk basın mensuplarıyla sabah kahvaltısında bir araya gelerek, Kıbrıs sorunu ve KKTC iç politikasına yönelik soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın, Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos ile geçen yıl 5 Eylül gerçekleşen görüşmesinde komitelerin çalışmalara başlamasını ve 2008 yılı sonunda da kapsamlı bir çözüme varılmasını önerdiğini hatırlatan Avcı, Rum kesiminin bu önerileri reddettiğini de anımsattı. Avcı, gelinen bu noktanın ardından şubat ayında Rum kesimindeki seçimlerin ardından yeni bir hamle yapılacağına ilişkin güçlü sinyaller bulunduğunu söyleyerek, "Türk tarafı olarak kapsamlı bir çözüm bulunmasına yönelik görüşmelere hazırız" dedi.
Turgay Avcı, 40 yıllık Kıbrıs sorununun çözümünde sıfırdan başlamanın imkansız olduğunu ve Annan planının şimdiye kadar sunulan en kapsamlı çözüm planı olduğunu söyleyerek, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'un Annan Planı'nda yaşanan başarısızlığı yaşamak istemediğini, bu nedenle konuya daha çekimser yaklaştığını ancak Şubat'tan sonra Ada'ya tarafların görüşlerini almak üzere bir heyet göndermesini beklediklerini bildirdi.
Rum kesimindeki seçim sonuçlarının ne olabileceğine ilişkin tahmininin sorulması üzerine, siyasette günlerin çok önemli olduğunu belirterek, kendilerinin de anketlerden bilgi aldıklarını ve bu anketlere göre Rum Meclis Başkanı, komünist AKEL partisinin Genel Sekreteri ve "başkan" adayı Dimitris Hristofyas'ın Papadopulos'un önüne geçtiğini kaydetti.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, Rum kesimindeki seçimlerin sonuçlarında Yunanistan ve kilisenin tavırlarının da çok belirleyici olacağına işaret etti.
Avcı, bir başka soru üzerine Ada'dan Türk askerlerinin çekilmesinin söz konusu olmadığını söyleyerek, "Bir tek askerin çekilmesi bile söz konusu değil" dedi. Rum kesiminin kabul etmediği Annan planında kademeli olarak asker azaltılmasına yer verildiğini hatırlatan Avcı, Türk askerlerinin garantörlük hakları altında Adada bulunduğunu ve Kıbrıs Türk halkının güvenliğini sağladığını belirtti.
Dışişleri Bakanı Avcı, KKTC'nin Gazimağusa ile Suriye'nin Lazkiye limanları arasında sefer yapan feribotun seferlerinin durdurulduğunu hatırlatarak, bu seferlerin önümüzdeki günlerde Türk bayrağıyla yeniden başlayacağını kaydetti.
Rum kesiminin bu seferleri durdurmak için büyük çabalar sarf ettiğini ve AB'ye de başvurduğunu belirten Avcı, AB'den gelen açıklamada Ada'nın kuzeyindeki limanların yasak olduğu yönünde herhangi bir AB ya da BM belgesi bulunmadığının vurgulandığına dikkati çekti. Avcı, AB'nin ayrıca bu konunun iki taraf arasında olduğunu ve Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün gündemde olmasının kuzey limanlarının yasaklı olmadığının bir göstergesi olduğunu aktardığını bildirdi.
Avcı, bunun kendilerine kuzey limanlarından her ülkeye deniz seferleri yapılabilmesi yolunu açtığını söyleyerek, bu çerçevede yakın bir dönemde Lazkiye seferlerinin yeniden başlayacağını ifade etti.
Lazkiye'ye sefer yapan feribotun özel bir şirkete ait olduğunu ve seferde olduğu sırada Gürcistan bayrağı taşıdığını hatırlatan Avcı, Gürcistan'ın bayrağını geri çekmesi üzerine seferlere Türk bayrağı ile devam etme kararı aldıklarını ve bu konunun yakın bir zamanda sonuçlanacağını kaydetti. Seferlerin şu anda ekonomik olmadığını ancak yaz aylarında turist sayısının artmasını beklediklerini ifade eden Avcı, bunun için Suriye nezdinde girişimlerde bulunulduğunu belirtti.
TC Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 4 Ocak'ta Suriye Ulaştırma Bakanı Yarub Süleyman Bedr ile birlikte yaptığı açıklamada, iki liman arasında sefer yapan geminin uluslararası Türk siciline alınacağını ve seferlerin devam edeceğini söylemişti.
Bu seferlerin başlatılmasıyla ilgili Suriye Deniz Ticaret Odası Başkanlığı'na müteşekkir olduklarını belirten Yıldırım, şunları kaydetmişti:
''Çünkü bu inisiyatifi onlar başlattı. Gazimağusa ile Lazkiye arasında seferlerin başlaması kararını aldık. Daha sonra diplomatik kanallardan bu seferlerin durdurulması yönünde Kıbrıs Rum tarafı ve Yunanistan, Suriye üzerinde çok ciddi çalışma yapmasına rağmen her seferinde bunu reddettiler, kabul etmediler. Bu feribot Gürcü bayrağı taşıyordu. Gürcistan'dan bu bayrağı çekmesini istediler. Onlar da biraz direndi, ama nihayet Gürcistan kayıttan silmeye karar verdi. Onun için durdu seferler. Şu anda gemiyi uluslararası Türk siciline alıyoruz. Seferler devam edecek.''
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, 2004 referandumunun ardından KKTC'de uygulanan Yeşil Hat Tüzüğü'nün istenilen sonucu vermediğini, AB'nin çıkarmayı vadettiği tüzüklerin de çıkmadığını hatırlatarak, bununla birlikte İslam ülkeleriyle yakın bir diyalog içine girdiklerini kaydetti. İslam dünyası turizm forumunun KKTC'de düzenleneceğini, Katar'daki gibi Kuveyt ve Umman'da da temsilcilikler açılmasına ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirten Avcı, Roma'da da benzer bir temsilcilik açtıklarını hatırlattı.
Demokrat Parti (DP) Genişletilmiş Parti Meclisinin aldığı kararla partinin 6 milletvekilinin meclisten istifa etmesiyle ilgili sorular üzerine Avcı, DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın ilk kez iktidar dışında kaldığını kaydederek, Kıbrıs Türk halkının artık dönüşüm istediğini bildirdi.
Denktaş'ın iddialarının aksine 16 aylık hükümetleri döneminde Kıbrıs politikasında hiç geri adım atmadıklarını söyleyen Avcı, Türkiye ile birlikte çalışarak KKTC'yi ileri götürmek için çalıştıklarını ifade etti.
Türkiye ile yakın çalıştıkları yönündeki eleştirileri de yanıtlayan Avcı, "Evet doğrudur yakın ilişki içindeyiz. Ankara ile konuşmayıp kiminle konuşacağım? Rumlarla mı konuşacağım?" dedi.
Serdar Denktaş'ın kendi partilerini "Türkiyelilerin partisi" olmakla suçladığını hatırlatan Avcı, "Böyle bir ayrımı seslendirmek hainliğin ta kendisidir. Bu, KKTC ile Türkiye arasındaki bağları yıpratmaktan başka bir şey değil" diye konuştu.
Türkiye'nin KKTC iç politikasına müdahalede bulunduğu yönündeki eleştirileri de yanıtlayan Avcı, Türkiye'nin KKTC'ye hep destek verdiğini söyleyerek, "Türkiye ile birlikte hareket etmeyen bir KKTC hükümeti oldu mu, olabilir mi?" diye sordu.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.