Tahmaz: "Gece Kulüpleri adanın cinsel sağlığına önemli bir tehdit oluşturuyor"

HIV ( AIDS virüsü), hepatit B virüsü ve frengi mikrobu kanda da bulunduğundan cinsel ilişki dışında kan yolu ile de bulaşabilen hastalıklar olarak açıklayan Prof. Dr. Tahmaz, Bulaşmada kontrolsüz kan nakli, steril olmayan şırınga ve iğneler, kesici ve delici aletlerin de rol oynadığını, damar içi uyuşturucu bağımlılarının kullandıkları şırınga ve iğneler ile bu hastalıkların bulaşma riski olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Tahmaz, HIV enfeksiyonu, hepatit B, sifiliz (frengi) gibi hastalıkların hastalıklar gebelik süresince veya doğum sırasında anneden bebeğine bulaşabildiğini dile getirirken, Cinsel temastan sonra hastalık belirtilerinin ortaya çıkması için geçen sürenin hastalıktan hastalığa fark gösterdiğini kaydetti.

Belirtiler arasında İdrar yaparken yanma, acıma, sık sık idrara gitme, Cinsel ilişkiden sonra kanama, Yumurtalıkların birinde veya her ikisinde ağrı, Kasıklarda şişkinlikler ve bezeler olarak açıklayan Prof. Dr. Tahmaz, Cinsel yolla bulaşan hastalıklarda bu belirtilerden biri ya da birkaçı beraberce görülebileceğini ifade etti.

Prof. Dr. Tahmaz, Cinsel yolla bulaşan hastalıkların tedavi edilebildiğini belirtirken, AIDS'in tedavisi olmadığın, Hepatit B'den ise aşı ile korunulabilindiğini vurguladı.

Cinsel yolla bulaşan bir hastalığa yakalanıp tedavi edilmediğinde bunun ciddi sonuçlar verebileceğini söyleyen Prof. Dr. Tahmaz, Kısırlık ya da kadınlarda dış gebelik gibi sonuçlara yol açabileceğinini dile getirdi.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklarda AİDS, hepatit B ve frengi gibi hastalıkları buzdağının görünen yüzü diye nitelendiren Prof. Dr. Tahmaz, genital siğiller, Gonore ve klamidyalara bağlı jinekolojik enfeksiyonların görülme sıklığının çok daha fazla olduğunu vurguladı.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma yönetemlerini de açıklayan Tahmaz, Cinsel ilişkide prezervatif kullanımının önemli olduğunu, partner sayısının artmasının, hastalık bulaşma riskini de arttırdığını vurguladı.

"KKTC'deki Gece Kulüpleri Toplumun Sağlık Sorunudur."

Prof. Dr. Tahmaz gece kulüplerinin adada sıkça konuşulan bir konu olduğuna değinirken, " dile getirilimesi gereken şey şu ki kulüpler gerçekten "adanın cinsel sağlığına önemli bir tehdit oluşturuyor". Gözlediğim kadarıyla buraya gelen hariç Kıbrıs'ta yaşayan erkeklerin yarısına yakın bir kısmı bu kulüplerden hizmet alıyor" ifadelerini kullandı.

"Bu kulüplerden alınan hizmet her nekadar kabul edilemese de ve buraları bir eğlence yeri gibi görülse de kabul edilmesi gerekir ki bu bunun ötesine geçiyor" diye konuşan Prof. Dr. Tahmaz, "geçmesinde benim açımdan bir sorun yok ancak benim hastalarımdan gözlediğim bu kulüplerde ilişki sırasında prezervatif kullanımı son derece nadir. Önerilmiyor ve kullandırılmıyor" dedi.

Prof. Dr. Tahmaz, Perezevatif kullanımının önerilmemesinin bunu toplum sağlığı sorunu haline dönüştürdüğünü kaydederken," adanın nüfusu 400 bin ise ve bu nüfusa yılda 1 milyon prezervatif gerekiyor. Ancak bu kulüplerde prezervatif kullanımı zorunlu kılınması durumunda 5 – 6 milyon prezervatif kullanımı ortaya çıkacak. Bu da ortaya devletin kabul etmediği bir sorunu ispatıyla getirecektir." diye konuştu.