Gürdal Hüdaoğlu yazdı: "Yeni dönem, yeni lider"

Koalisyon pazarlıkları, konuyla doğrudan ilgisi olmayan iki kişinin strateji mücadelesine dönüştü.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın adları, parti başkanlarından daha çok anılır oldu.

Herkes şimdiden, iki yıl sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandı. Sanki hükümet değil de iki yıl sonrasının dengeleri kuruluyor.

Eroğlu,her türlü CTP-UBP yakınlaşmasını engellemek zorunda.

Bu iki parti koalisyon oluşturursa, Eroğlu'na tepki duyan bir kısım UBP'linin Talat'a meyletme ihtimali belirecek. Bu yüzden Eroğlu'nun UBP ve DP'nin mutlak desteğini alarak seçime girmekten başka çaresi yok.

Talat ise, CTP-DP koalisyonunu önleme telaşında.

Çünkü böyle bir koalisyon, Eroğlu ile arasındaki yarış bakımından, keskin bir bölünme yaşanmasını önleyecek.

Oysa Talat,Eroğlu ile kendisinin "ayrı dünyaların insanları" olarak algılanmasını istiyor.Kendisini toplum nazarında yeniden "ihtiyaç" haline getirecek olan şeyin bu olduğuna inanıyor.

Lakin ikisinin partisi koalisyondayken bu algıyı yaratması neredeyse imkânsız hale gelecek.

Ayrıca CTP-DP koalisyonu, UBP tabanı ile Talat arasında seçimlik bir bağ kurulması ihtimalini de iyice zora sokacak.

Şimdi kurulacak hükümeti, iki yıl sonraki bir seçime göre dizayn etme çabası neresinden bakılsa tuhaf.

Ama daha tuhaf olan şey, toplum iki lidere mahkûmmuş gibi davranmak.

Belli ki partiler de Cumhurbaşkanlığı seçimine göre adım atmaya ve Talat ile Eroğlu arasındaki yarışta şimdiden saf tutmaya meyilli.

Estirilen havaya bakılırsa Talat ve Eroğlu'ndan başka seçenek yok.

Eroğlu, 2015'te 77 yaşında olacak. Yeniden seçilmesi halinde 82 yaşına kadar görevde kalacak. Buna rağmen sağ cenah, başka isimler üzerinde düşünemiyor. Bütün hesaplarını Eroğlu'na göre yapıyor.

Talat, "dönüştürücü" imgesiyle yükselmişti. Onu siyasette öne çıkaran şey,yerleşik algıları ve düzeni dönüştürme potansiyeliydi.

Bugün bu Talat'tan geriye kalan, dengeleri gözeten, ürkek bir siyasetçiden başka bir şey değil. Aslında Talat kendisini siyaseten imha etmiş bir lider… Yükselişini sağlayan imgeyle ilişkisi kalmamış,böylece "sıradanlaşmış" bir politikacı…

Zaten iki yıl sonrası için UBP tabanından medet umar hale gelmesi ve siyasal heyecan yaratarak değil koalisyon pazarlıklarına yön vererek kendini yeniden var etmeye çalışması bu yüzden.

Kıbrıslı Türklerin, ezber bozan, gerçekçi, ufku geniş ve heyecanlıbir siyasal dile ihtiyacı var. Tam da böyle bir zamanda, iki yıl sonrasını bile "eski" zihniyetle kurmaya çalışmak hiç doğru değil.

"Denktaş'sız imkânsız" sendromunu atlatan toplum, şimdi niye Eroğlu'na ve Talat'a mahkûm olsun?