KTÖS davası 24 Eylül'e ertelendi!

"Sulh ve sükunu bozması muhtemel davranışta bulunma" suçlamasıyla haklarında dava açılan Cenk Gürçağ, Burak Maviş, Besim Baysal, Uğur Erilen, Öjen Topçu, Hare Yakula, Canan Sümer ve Semen Saygun'un mahkemede hazır bulunduğu davada eylemcilerin avukatının mahkemede olamaması sebebi dava ile 24 Eylül 2013 tarihine ertelendi.

24 Eylül 2013 tarihindeki celsede eylemcilerin savcılık tarafından itham edilmesi bekleniyor.

KTÖS BASIN AÇIKLAMASI

Davanın başlamısından önce Lefkoşa Kaza Mahkemesi önünde KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil tarafından konuyla ilgili basın açıklaması yapıldı. Basın açıkalamasının tam metni

"Din üzerinden siyaset yapan AK Parti hükümetinin ve işbirlikçi UBP'nin dayatmalarına karşı çıkmak için düzenlediğimiz eylemde polisin şikayeti üzerine haklarında dava açılan 8 arkadaşımızın hakkını savunmak için toplanmış

Türkiye'de halkın, kılığına kıyafetine, ne yiyip içtiğine, ne giydiğine ve hatta kaç çocuk yapacağına kadar karışan AK Parti hükümeti ve onun seçilmiş diktatörü Recep Tayyip Erdoğan, elini adamızın kuzeyine de atmaktan çekinmemektedir. Kendine rakip olarak gördüğü, toplumun aydınlık yüzü öğretmenleri susturmak için buradaki işbirlikçilerini de kullanarak baskı ortamı yaratmaya yönelmiştir. Sunni islamı kullanarak tek tip insan yaratmaya dönük siyaset yapan AK Parti ve onun Kıbrıs'taki işbirlikçilerini ve Öğretmen Kılık Kıyafet Tüzüğü'nü protesto etmek için sendikamızın organize ettiği bir eylemde kara çarşaf giyen ve tesbih taşıyan 8 üyemize uygunsuz davranıştan dolayı polis tarafından dava okunarak mahkemeye

1974 yılından beri adamızın kuzeyini fiili olarak kontrolunda tutan Türkiye'nin asimilasyon ve entegrasyon politikaları çerçevesinde Kıbrıs Türk toplumuna dayattığı dini tahakkümü kabul etmiyoruz. Türbanla, kara çarşafla, takkiyeyle, takunyayla, Kuran Kurslarıyla, külliye ve ilahiyat okulları ile çağdaş eğitim olmaz. Türkiye'yi kara çarşafa bürüyüp gericileştiren, bilim yerine hurefeyi, çağdaşlık yerine Arap kültürünü dayatan anlayışı reddediyoruz. Burada yargılanan arkadaşlarımız değil aslında Kıbrıs Türk toplumudur. Toplumumuza kara çarşafı layık gören anlayışı lanetliyoruz. Yapılmak istenen açıktır, bilimsel eğitim yerine hurefeyi, gericiliği getirerek dini kullanarak siyaset yapmaktır. Bu yıl 60 okulu tamir etmek ve ilave binalar yapmak için 11 milyon T.L harcanırken, Haspolat'taki kulliye için 45 milyon T.L verilmesi bunun en güzel örneğidir. Gericiliğin, tarikatların şeyhlerin, müritlerin diyarı haline getirilen Türkiye'nin bir benzeri de Kıbrıs'ın kuzeyinde yaratılmaya

Türkiye'de seçilmiş sultan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın adamızın kuzeyinde dayattığı sunni İslam ve gericiliğin hertürlüsüne karşı çıkmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki gericilik kanser hücresine benzer girdiği vucudu yok edene kadar acı çektirir. Bugün burada ülkemize barış getirmek iddasının arkasına saklanarak garantörlük görevi çerçevesinde ülkemizde bulunan T.C yetkililerinin talimatları ile mahkemeye sevkedilen arkadaşlarımız değil, Kıbrıslı Türk toplumunun yargılandığının bilinciyle arkadaşlarımızın yanında durmaya ve hertürlü eylemi ve söylemi geliştirmeye kararlıyız.

Papazın ordusuna izin vermedik, imamın ordusuna hiç izin vermeyeceğiz.

Saygılarımızla.

Şener ELCİL

KTÖS

Genel Sekreteri"