"Kahvehane kültürü" yok oluyor
Nüfusa oranla dünyada en çok Türk kahvesi tüketen ülke olmamıza rağmen Kahvehane kültürü yok olmaya yüz tutuyor 80 yaşındaki köklü Kahvehaneci Ahmet Kanan, zamanla her şeyin değişime uğradığından yakınarak "eski kahvehanelerin de tadı kalmadı" şeklinde konuştu.
Eniz ORAKCIOĞLU
Kıbrıs Türk kültüründe yeri olan kahvehaneler, zamanla ilgiyi kaybedip yok olmaya yüz tutuyor. Eskiye nazaran büyük değişimler yaşayan kahvehane kültürü, gençlerin de ilgisizliği ile artık bitme noktasına geldi. Kahve kültürünü bize anlatan Asmaaltı Ustanın Yeri Kahvecisi Ahmet Kanan, "Eskiden kahvehanelerde oturma şeklinden tut, her şey farklıydı" dedi.
En çok Türk kahvesi Kıbrıs'ta tüketilir
Osmanlı imparatorluğu 1 Ağustos 1571 yılında Venediklilerden Kıbrıs'ı fethedince kahve, Kıbrıs'a Osmanlı halkı ile birlikte gelmiş oldu. Geçen zaman içerisinde kahve, Kıbrıs Türk Halkı'nın vazgeçilmez içeceği konumuna gelmiştir. Türk kahvesinin özel bir tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi, ikramıyla kendine özgü bir kimliği ve geleneği vardır. Dünya üzerinde nüfusuna oranla en çok Türk kahvesi tüketilen yer Kıbrıs'tır. Kahve gündelik yaşamımızda da büyük öneme sahiptir. Kahvaltı kelimesinin açılımı "kahve altıdır". Kültürümüzde kahvaltı adeta sabah kahvesinin aperatifidir.
Kahvehaneler kültürel yerlerdir
Kıbrıs Türk kültüründe erkeklerin toplandığı kahvehaneler vardır. Kahvehane; çeşitli sıcak ve soğuk meşrubatların, (alkol hariç) kahvelerin ve tütün ürünlerinin (nargile gibi) tüketildiği, masa oyunlarının oynandığı, sohbet edilen ve farklı aktivitelerin yapıldığı mekândır. İslam ülkelerinde kahvehaneler oldukça yaygındır ve bayanların girmesi uygun değildir. Kahvehaneler erkeklerin bilgi alış verişi yaptıkları kültürel yerlerdir. Kıbrıs Türk kültüründe bütün ilçelerde, köylerde ve hatta her mahallede kahvehaneler mevcuttur.
"kırk yıl hatırı var "
Kıbrıs Türk Kültüründe bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Bunun anlamı bir fincan kahvenin uzun ömürlü dostluklara vesile olmasıdır. Birine Türk kahvesi ikram ettiğinizde ona dostluğunuzu da teklif etmiş olursunuz. Kahve misafirperverliğimizin önemli bir boyutudur. Kıbrıs Türk kültüründe her ziyaretin ilk sorusu " kahveniz nasıl olsun?"dur. Kahvenin yapımı, sunumu ve içimi dostlukla kol kola girmiştir. Kıbrıs'ta birini övmek istediğinizde "onun kahvesi içilir" dersiniz. Ya da birini onurlandırmak istediğinizde bir kahveni içeyim dersiniz. Kahveyi sunan için bu, bir onurdur. Kahveyi kabul eden için de bu bir imtiyazdır.
Ayakkabıcılıktan, kahveciliğe geçiş
Kahvehane sahibi Ahmet Kanan, 80 yaşında olduğunu söyleyerek, "1952 yılından başlayarak 49 sene ayakkabıcılık üretimi ve satışı ile uğraştık, işler iyiydi, yanımda birçok işçi çalışırdı Zamanla ayakkabıların yurt dışından getirilmesi ve ayakkabı mağazalarının çoğalması ile işler kötüye gitti ve dükkânı kapamak zorunda kaldım. 1992 büfe ve kahvehane açtım ve bu mesleğe yöneldim" diye konuştu.
"Bizim insanımız kahvesiz yaşayamaz"
Kanan, Kıbrıs'ın kahve kültürünün dünyanın diğer ülkelerine göre daha gelişmiş olduğuna dikkat çekerek, "Bizim insanımız kahvesiz yaşayamaz. Kahvenin bizim için apayrı yeri vardır. Adamızın her yerinde ve her köyünde mutlaka en az bir kahvehane görmek mümkündür. Zamanla değişen kahvecilik kültürü geçmişle günümüz arasında büyük farklar oluşuyor. Tabi ki bu durum bana göre çok üzücü olsa da yine de kahvehanelerin varlığının hala tükenmeyişi sevindirmektedir" şeklinde konuştu.
"Eski kahvehane tadı kalmadı"
Kahveci Ahmet Kanan, eskiden kahvehanelerin 'bir başka' olduğuna dikkat çekerek, "O zamanlar oturma şeklinden tut, her şey farklıydı. Kahvehanelerde elle çevrilen tunçtan yapılmış kahve öğütücüleri vardı ve taze taze o an kahve öğütülerek yapılırdı. Zamanla bundan eserde kalmadı tabi. Bunun yanında kahve ocaklarının bulunduğu kahvelerin pişirildiği tipik köşeler vardı Cezveler ocak üzerinde devamlı sıcak olarak bulunan kumun üzerine konarak pişirilirdi. Bunun gibi daha birçok ayrıntı sayabiliriz Ama zaman içerisinde bunların hepsi değişime uğradı ve eski kahvehane tadı kalmadı" dedi.
"Kahvehane kültürümüze sahip çıkalım"
"Eskiye bakıldığında kahvecilikte daha çok iş vardı. Şimdi hemen hemen her iş yerinde elektrikli kahve makineleri bulunuyor. Gençlerimizin de kahvehane kültürü olmadığından zamanla hem bizim işlerimiz düştü hem de kahvehane kültürü yok olmaya yüz tutu. Ailelerin çocuklarına kahvehane kültürünü aşılamaları lazım ve hep beraber kültürümüze sahip çıkmamız lazım diye düşünüyorum."
"Kahvehaneler eskisi gibi çalışmıyor"
Kahveci Ahmet Kanan; sözlerine şu şekilde son verdi; "Bugün baktığımızda batma noktasındayız diyebilirim. Artık kahvehaneler eskisi gibi çalışmıyor ve ilgi çok az. Bu gidişle kapatmak istemesek de kapatmak zorunda kalacağız
Bu ülkede bunca yıllık çalışma hayatımda her zaman bir kötüye gidiş yaşadım. Sermayemi tükettim, kısacası battım diyebilirim."
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.