İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

Ardıç: "Çözümsüzlük kartıyla Tayyip'e yıkmayın"

Ardıç: "Çözümsüzlük kartıyla Tayyip'e yıkmayın"

"Kırk yıldır Kıbrıs'ta 'heyecan' lafını duymaktan bıktım" diyen Ünlü Sabah Gazetesi polemik yazarı Engin Ardıç "Aykırı Kıbrıs Yazısı" başlıklı köşe yazısında Kıbrıs'ta başlayan Müzakere sürecine değinerek "Sakın, orduyu çekmemek için gene çözümsüzlük kartını oynayıp işi Tayyip'in düşmanlarıyla işbirliği aramaya getirmeyin" diyerek uyardı.

Yayın Tarihi: 13/02/14 11:15
okuma süresi: 5 dak.
Ardıç: "Çözümsüzlük kartıyla Tayyip'e yıkmayın"
A- A A+

74 Harekâtının mimarlarından Bülent Ecevit'in Orhan Pamuktan 32 yıl önce Nobel ödülünü alma şansını nasıl yitirdiğini uzun uzun yazan Ardıç, "Kıbrıs her anlamda başımıza çok büyük dertler açtı, Şimdi geldik zurnanın zırt dediği yere: Türk ordusu çekilecek mi?" diye sordu.

Kıbrıs Postası - Vatan MEHMET

Ünlü Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç "Aykırı Kıbrıs Yazısı" başlıklı köşe yazısında Kıbrıs'ta yeniden başlayan Müzakere sürecine değinerek 74 Harekâtının mimarlarından Bülent Ecevit'in Orhan Pamuktan 32 yıl önce Nobel ödülünü alma şansını nasıl yitirdiğini anlattı ve "Sakın, orduyu çekmemek için gene çözümsüzlük kartını oynayıp işi Tayyip'in düşmanlarıyla işbirliği aramaya getirmeyin" diyerek uyardı. Engin Ardıç'ın "Aykırı Kıbrıs yazısı" şöyle;

"Eski Türkiye'yi yönetenler, acaba Kıbrıs'ta Ecevit'in deyimiyle bir "barış harekâtı" başlatırken, sırtlarına kırk yıllık bir kambur aldıklarını da idrak etmişler miydi?

Barış marış, güvercin müvercin, mavi gömlek falan filan "içi boş Ecevit belagatinden" ibaretti. Kıbrıs'a hem politikacı, hem bürokrat, hem de halk başından beri "aldık" gözüyle baktı... Aldığımızın aslında "başımıza dert" olduğunu kimse göremedi.

Çünkü, Hatay'ı saymazsak, bilinçaltımızdaki Osmanlı, "kaybettiği topraklardan" bir kısmını uzun yıllar sonra nihayet geri alıyordu!"

"Ecevit'in nesi hata değildi ki?"

"İşte bunun için 1974 yılında olağanüstü bir coşku yaşandı, Osmanlı'nın intikamı... Vatanlarını terk etmek zorunda bırakılan İstanbullu Rumlar'a da kimse acımadı.

Ecevit'in orduyu durulmaması gereken yerde durdurması hata, yürünmemesi gereken yerde tekrar yürütmesi hata, Yunan cuntası devrilince çekmemesi ayrı bir hataydı (Ecevit'in nesi hata değildi ki?)

İddia ettiği gibi faşistleri temizleyip çekilse, hem Kıbrıs'a hem de yedi yıldır cunta elinde inleyen Yunanistan'a "demokrasiyi hediye eden adam" sıfatıyla belki 1974 yılı Nobel Barış Ödülü'nü bile alabilecekti!... Orhan Pamuk'tan otuz iki sene önce..."

"Hep Kıbrıslı Rumlar'ı suçlarız ama!"

Hep Kıbrıslı Rumlar'ı suçlarız ama bu meselenin kırk yıldır çözülememiş olmasının bizim açımızdan temel nedenini görmek istemeyiz: Mademki almıştık, çözüme yaklaşan her yöneticiye de "verdi" gözüyle bakılacaktı, hiçbir politikacı buna cesaret edemezdi..."

'Kıbrıs'a demokrasi götürüyoruz' mavalı

74 Harekâtının mimarlarından Bülent Ecevit'in Orhan Pamuktan 32 yıl önce Nobel ödülünü alma şansını nasıl yitirdiğini anlatan Ardıç, "Kıbrıs her anlamda başımıza çok büyük dertler açtı, Şimdi geldik zurnanın zırt dediği yere: Türk ordusu çekilecek mi?" diye sordu. Ardıç şöyle yazdı; "Fakat okuduğumuz mavalı, 'Kıbrıs'a demokrasi götürüyoruz' mavalını dünyada kimse yutmadı. Kurdurduğumuz küçük devleti, aslında Türkiye'ye katılmak isteyen Kıbrıslı milliyetçiler tarafından bize "empoze" edilen, bir emrivakiyle desteklemek zorunda bırakıldığımız devleti kimse tanımadı. "Barış sağlanınca çekileceğiz" masalını kimse dinlemedi. Ve de Kıbrıs her anlamda başımıza çok büyük dertler açtı. Kıbrıs meselesi yokuşa sürülmeseydi hem ambargo yemeyecektik, hem de Yunanistan NATO'dan çekilmeyecek ve Amerika onu geri alabilmek için Türkiye'de iç savaş çıkarıp beş bin kişinin ölümüne yol açamayacak ve 1980 darbesini de kolay yaptıramayacaktı... Bunu gördükten sonra gene de Kıbrıs'ı aldık diye sevinir misiniz, bilemem."

"Kırk yıldır heyecan lafını duymaktan bıktım"

"Şimdi iyimser haberler geliyor ve iyimser yorumlar yapılıyor: Kıbrıs'ta çözüme yaklaşılmış. Bu lafı da kırk yıldır duymaktan bıktığım için beni heyecanlandırmıyor, isteyen gençler sevinsinler: Eroğlu ile Anastasiadis anlaşmak üzerelermiş, iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı, uluslararası kimliği tek olan bir federasyon kurulacakmış. Kıbrıslı Türkler Rum boyunduruğundan kurtulacaklar ama belki daha da önemlisi, Türkiye boyunduruğundan da kurtulacaklar! Kendilerini de hürp diye AB'de bulacaklar, daha ne?"

"Zurnanın zırt dediği yer"

"Şimdi geldik zurnanın zırt dediği yere: Türk ordusu çekilecek mi?

"Bu durumda elbette" diyeceksiniz, isterseniz soruyu bir de şöyle sorayım: Türk bürokrasisi çekilmeyi sesini çıkarmadan kabul edecek mi? Sakın, orduyu çekmemek için gene çözümsüzlük kartını oynayıp işi "Tayyip'in düşmanlarıyla işbirliği aramak" mertebesine vardıracak birtakım sergerdeler çıkmasın? Aman ha…"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.