Siyasiler Amerika'ya karşı temkinli
ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Eric Rubin adada temaslarını sürdürürken, KKTC'li siyasetçiler ABD'nin çözüm sürecine dahil olmasına temkinli yaklaştı.
Rubin'in dün, Cumhurbaşkanı Eroğlu ile yaptığı görüşmenin ardından "Sürecin başarıyla sonuçlanması için ABD mümkün olan her yardımı yapmaya hazırdır" ifadelerini kullanması, siyasi arenada, "Amerikan Yardımı"nın nedenleri ve sonuçlarının tartışılmasına neden oldu.
Hükümet, muhalefet ve meclis dışı parti temsilcileri, Kıbrıs Sorununun çözüm sürecinde dış güçlerin müdahale ve girişimlerinin kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Siyasiler, ABD'nin heyecanlanma nedenini ise, Ortadoğu'da konumunu güçlendirme hırsı ve bölgedeki yeraltı zenginlikleri olarak nitelendirdi.
Kıbrıs Postası - Filiz Seyis
"ABD Yardımı" konusunda Kıbrıs Postası'na değerlendirmelerde bulunan siyasetçiler, ABD'nin rolü konusunda oldukça temkinli...
Serdar Denktaş (DP-UG Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı)
"ABD'nin Kıbrıs Sorunu çözüm sürecine dahil olmasındaki ana nedeninin bölgedeki doğal kaynaklar olduğunu düşünüyorum. Gaz var artık gündemde... Elbetteki Kıbrıs'ta bir çözüme ulaşılması Ortadoğu'daki birçok başka sorunun da çözümüne katkı koyacaktır. Dolayısıyla ABD'nin taraf olması da son derece doğaldır.
Ancak sürece dahil olan uluslararası güçler iki tarafa da eşit davranmalıdır. Rumların Kıbrıslı Türklere yönelik aşağılayıcı ve insanlık dışı girişimlerini engellemek durumundadırlar."
Ferdi Sabit Soyer (CTP-BG Milletvekili)
"Kıbrıs Sorunu uluslararası boyutu olan bir konudur. Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler de düşünülürse, adada ulaşılacak çözüm ABD'nin de çıkarına olacaktır. Barış herkesin ihtiyacıdır.
ABD'nin Kıbrıs Sorunu'nun çözümü için girişimlerde bulunması son derece önemlidir, faydalanmak gerekir."
Faiz Sucuoğlu (UBP Milletvekili)
"Bölgedeki yeraltı zenginlikleri Amerika'nın dikkatini çekti. ABD'nin sürece bu kadar dahil olması, yeraltı zenginliklerinin kontrolu konusudur.
Ancak dış güçlerin yaratacağı çözüm barış getirmez. Barışı getirecek olan iki halktır. ABD'nin gittiği yerde barış olsaydı, Irak'ta da olurdu.
Dış güçler elbette ki sürece dahil olacak ama sorunu çözecek olan iki halktır."
Cemal Özyiğit (TDP Genel Başkanı)
"ABD'nin sürece dahil olmasında petrol ve gaz konuları ciddi rol oynamaktadır.
ABD Ortadoğu'daki konumunu güçlendirmek için Kıbrıs Sorunu'nda bir takım öneriler sunarak çözüme katkı sağlamak istiyor.
Maalesef, dış güçlerin müdahalesi olmaksızın, iki halk çözüm konusunda adım atamıyor, süreci ilerletemiyor. Bu durumda ABD başta olmak üzere uluslararası güçler konuya dahil olacak.
Önemli olan, dış güçlerde gelen öneri ve girişimlerin Kıbrıslıların avantajına olmasıdır. Kıbrıslıların çözümden başka şansı yoktur. Bu nedenle, çözüme katkı sağlayacak girişimlerden, dikkatli olmak şartıyla faydalanmalıyız."
İzzet İzcan (BKP Genel Başkanı)
"ABD'nin süreçte aktif bir rol üstlendiği açıkça ortadadır. Bunun nedeni ise açıkça enerji kavgası ve bölgede etkinliğini artırmak istemesidir.
ABD Kıbrıs'ta, kendi çıkarlarına uygun olacak bir çözüm istiyor.
Ancak önemli olan Kıbrıs halklarının sürece dahil olması ve iki halkın çıkarına olacak bir çözüm olmasıdır.
Elbette ki ABD de NATO da AB de sürece dahil olacaktır. Bunları dikkate alarak davranmak doğru bir yaklaşım olacaktır."
Murat Kanatlı (YKP Yürütme Kurulu Üyesi)
"Kıbrıs Sorunu uluslararası bir sorundur. Burada çıkarları olan her ülkenin müdahale etmesi doğaldır. ABD de kendi çıkarları çerçevesinde çözüm istiyor. Ancak ABD, bizim için büyük onlar için küçük olan detaylarla ilgilenmiyor. Toprak ve güç paylaşımı gibi konular ABD'nin konusu değil.
ABD'nin heyecanlanma nedeni, Ortadoğu'da süren hegemonya savaşı ve doğal gazdır.
Burada eksik olan, Kıbrıslıların sürece dahil olmamasıdır.
Dış güçler, konunun doğası gereği sürece dahil olacaklar ama eğer biz dahil olmazsak aksaklıklar yaşanacak. Bu şekilde gidilecek bir referandumda taraflardan birinde "hayır" çıkma olasılığı yüksektir."
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.