İÇ HABERLER
okuma süresi: 9 dak.

Muhtarlar: "Belge verirken ayaklarımız titriyor"

Muhtarlar: "Belge verirken ayaklarımız titriyor"

SÖZ SİZDE programında seçim dönemlerindeki sahte ikametgah olayları masaya yatırılırken, muhtarlar siyasilerin baskısına maruz kaldıklarını açıkladı

Yayın Tarihi: 12/05/14 13:26
okuma süresi: 9 dak.
Muhtarlar: "Belge verirken ayaklarımız titriyor"
A- A A+

ADA TV de Cuma akşamları yayınlanan "SÖZ SİZDE" programının bu haftaki konukları, KKTC Muhtarlar Birliği üyeleri oldu. Erçin Şahmaran'ın hazırladığı programa katılan, Birlik Başkanı ve Dikmen Muhtarı Hüseyin Barbet, Lapta Sakarya Mahallesi Muhtarı Nidai Keleş ve Doğancı Muhtarı Halil Anıldı, muhtarların ve temsil ettikleri bölgelerin sorunlarını anlattılar.Doğancı Muhtarı Halil Anıldı her seçim dönemi muhtarların zan altında kaldığını tutuklandığını, bundan rahatsız olduklarını kaydederek, "İkametgâh belgesi verirken ayaklarımız titriyor. Ve bir önerimiz var. Bu belgeleri seçim dönemlerinde yüksek seçim kurulu versin, kaymakamlık versin. Vatandaş sahte bilgi verir, muhtarda kabul eder belgeyi doldurur, belge üzerinde, ikametgâh belgesini kullanma amacı yazma bölümü yoktur. Vatandaş yalan bilgi verir, suçlu muhtar olur, bayrağa çekilir, tutuklanır, kelepçelenir. Yalan beyan verene ceza yok" dedi.

Lapta Sakarya Mahallesi Muhtarı Nidai Keleş de, "Basın mührü gitsin diyorlar ama biz korka korka basıyoruz mührü. Nüfus envanteri, harita, elimizde hiçbir şey yok. İkametgâh belgesini güvenerek nasıl vereceğiz? Tutuklanan muhtarlar var. Adam senelerdir ikametgâh verdiği bir eve, yine belge veren bir muhtarı, bölgen değil diyerek tutukladılar. Ama muhtar yıllardır oraya bu belgeyi veriyor. Çünkü bölgeler bilinmiyor, sınırlar karıştı, harita yok" şeklinde konuştu.

KKTC Muhtarlar Birliği Başkanı ve Dikmen Muhtarı Hüseyin Barbet de, muhtarların kesinlikle siyasilere inanmamaları gerektiğini tavsiye ederek şunları söyledi: "Emin değillerse ikametgâh vermesinler. Kaymakamlığa gitsin o vatandaş. Kimse bilerek yapmaz ama siyasilerden baskı geliyor. Ben vermiyorum. Benim muhtarımı polis bodruma koydu. Beş gün beş gece betonun üstünde yattı adam. Katillerin içinde. Sanki cinayet işledi. Muhtar vefat etti bir bölgede. Bir azayı atadılar muhtarın yerine. Belge verecek. Bilmiyordu, hem muhtar, hem de aza yerini imzaladı. Tutukladılar. Bu nasıl iş?"

DOĞANCI MUHTARI HALİL ANILDI: "MUHTARLARA SAYGI KALMADI"

"Öncelikle bilinmesi gereken şudur. Muhtar resmi bir makamdır. Kamu hizmeti verir, devletin temelini oluşturur. Temel prensip insanlara hizmet vermektir. İngiliz döneminde muhtarlar seçime girmezdi, hükümet seçerdi. Öncelikle yaptırım gücü var mı, kapasitesi var mı, bölgede halk tarafından sevilir mi ve iyi karakter sahibi mi, böyle seçerdi İngiliz. Muhtarlara saygı vardı o dönemlerde. Köye kim gelirse gelsin, ilk sorulan muhatap alınan muhtarlardı. Günümüzde muhtarlara saygı kalmadı. Bir ofisi bile yoktur muhtarın.

"İKAMETGÂH BELGESİ VERİRKEN AYAKLARIMIZ TİTRİYOR"

241 muhtar var toplamda. 82 tanesinin ofisi var. Devlet 10-15 metre karelik ofisler yapabilir. Veya eğitimde merkezileştirme yapılan yerlere boş kalan okullarda bir oda bu işe tahsis edilebilir. Atıldır bu okullar, yazık. İlk başta bunlar yapılsa kaybedilen saygı en azından biraz kazandırılır. İkametgâh kâğıtları konusunda çok sıkıntılar yaşamaktayız. Her seçim dönemi muhtarlar zan altındadır, eleştirilir, tutuklanır. Biz bundan son derece rahatsızız. İkametgâh belgesi verirken ayaklarımız titriyor. Ve bir önerimiz var. Bu belgeleri seçim dönemlerinde yüksek seçim kurulu versin, kaymakamlık versin. Devlet bize bir tek mühür verdi. Onun da parasını aldı. Diğer kurumlar gibi araştırma kaynağımız yok. Ofis olacak, belge olacak, kaynak olacak. Biz âlim olacağız, uzman olacağız, herkesin derdini bileceksiniz. Bunlar için imkânların elverişli hale getirilmesi lazım.

"YALAN BEYANA CEZA YOK"

Vatandaş sahte bilgi verir, muhtarda kabul eder belgeyi doldurur, belge üzerinde, ikametgâh belgesini kullanma amacı yazma bölümü yoktur. Vatandaş yalan bilgi verir, suçlu muhtar olur, bayrağa çekilir, tutuklanır, kelepçelenir. Yalan beyan verene ceza yok. Sosyal güvence yok, maaş yok, saygı yok. Devlet bize sahip çıkmalı. Muhtar olduğumuz bölgelerin, nüfusunu, sınırlarını bilmiyoruz. Sağlıklı belge, bilgi yok."

LAPTA SAKARYA MAHALLESİ MUHTARI NİDAİ KELEŞ: "15 TEMMUZ MUHTARLAR GÜNÜDÜR"

"Muhtar egemen kişi demektir. Mahallesinde her türlü olayı bilmekten sorumludur. İmza attığı onlarca belge vardır. Yeni doğana da, evlenene de, ölene de, belgelerini muhtar imzalar. 15 Temmuz'u muhtarlar günü olarak kutluyoruz. Atatürk'ün ilk kadın muhtarı ziyaret ettiği tarihtir bu. Ve Türkiye'de böyle bir gün yoktur. Biz onlara da bir toplantı sırasında önerdik.

"BELEDİYE BAŞKANLARI DA BAĞIMSIZ OLSUN"

Ben UBP'den de seçildim, bağımsız da seçildim. Zaten artık bağımsız aday oluyoruz. Bana göre belediye başkanları da bağımsız olmalı ve öyle seçime girip, seçilmeli. Hatta kaymakamlarda seçimle göreve gelsin. Bir zamanlar muhtarlar ipten adam alırdı. Şimdi muhtarlar pasifize edildi. 'Basın mührü gitsin' diyorlar ama biz korka korka basıyoruz mührü. Nüfus envanteri, harita, elimizde hiçbir şey yok. İkametgâh belgesini güvenerek nasıl vereceğiz? Tutuklanan muhtarlar var. Adam senelerdir ikametgâh verdiği bir eve, yine belge veren bir muhtarı, bölgen değil diyerek tutukladılar. Ama muhtar yıllardır oraya bu belgeyi veriyor. Çünkü bölgeler bilinmiyor, sınırlar karıştı, harita yok.

"İSTEYEN İSTEDİĞİ YERDE MUHTAR OLABİLİR"

Farklı bölgelerde evi olan insanlar var. Bunlara verilen ikametgâh belgeleri nasıl belirlenecek? Girne de savcıya danıştım, "isteyen istediği bölgede muhtar adayı olabilir" diyor. Bu nasıl olabilir? Keşmekeş çok. Muhtarlar nelerle uğraşır bir bilinse."

KKTC MUHTARLAR BİRLİĞİ BAŞKANI VE DİKMEN MUHTARI HÜSEYİN BARBET: "ZURNANIN SON DELİĞİYİZ"

"Biz Muhtarlara değer verilmiyor. Bir zamanlar siyasi partilerin göz bebeğiydik. Bizi sürüden ayırdılar. Muhtarlar yasasını değiştiler. Her şeyimizi, paramızı aldılar. Şimdi sürüden ayrıldık. En kötü dönemi yaşıyoruz. Daha önce değerimiz vardı. Şimdi zurnanın son deliğiyiz. Türkiye de muhtar asgari ücreti alıyor. Aynı şekilde güneyde de öyledir. Biz yarısını istedik. Kahve, çay parası için. Her şeye makbuz. Şuanda naylon fatura düzenliyoruz. Muhtarların başı her an belaya girebilir. 2014 de yasa tamam dediler. Halen yok.

"MUHTAR İKAMETGÂH VERDİ DİYE TUTUKLANDI"

Muhtarlar kesinlikle siyasilere inanmasınlar. Emin değillerse ikametgâh vermesinler. Kaymakamlığa gitsin o vatandaş. Kimse bilerek yapmaz. Ama siyasilerden baskı geliyor. Ben vermiyorum. Benim muhtarımı polis bodruma koydu. Beş gün beş gece betonun üstünde yattı adam. Katillerin içinde. Sanki cinayet işledi. Muhtar vefat etti bir bölgede. Bir azayı atadılar muhtarın yerine. Belge verecek. Hem muhtar, hem de aza yerini imzaladı. Bilmiyordu. Tutukladılar, kelepçeye koydular kollarını. Bu nasıl iş?

"ARTIK BIKTIK"

Artık bıktık. Bizi dinleyen yok. Mersinlik'te seçimler boykot edildi yine edilecek, muhtar anlatıyor, dinleyen yine yok. Bir kez daha altını çiziyor ve arkadaşlarımı uyarıyorum. Tanımadıkları insanlara, kim olursa olsun emin değilseniz belge vermeyin. Başınız belaya girer. Kaymakamlığa gitsinler. Bize güvenmiyorlar zaten. Bizim belgemizin yanında su faturası da istiyorlar. O zaman kimse riske girmesin. Benim muhtarım beş gün içeride yatırken kimse, hiçbir yetkili arayıp sormadı. Bu ayıptır, günahtır, bu durum için beni Türkiye'den bir Bakan aradı. Ben böyle bir şey duymadım, yaşamadım dedi. Ama bizim İçişleri Bakanımız ne aradı ne sordu. Bizi sevmiyorlar, ciddiye almıyorlar."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.