İÇ HABERLER
okuma süresi: 12 dak.

Mehmet Hasgüler: "CTP kibirli, UBP dağınık"

Mehmet Hasgüler: "CTP kibirli, UBP dağınık"

CTP'nin özellikle 'kibirli vekilleri' nedeniyle halka yabancılaştığını; buna mukâbil UBP'nin de 'dağınık ve pespaye' bir görüntü verdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, CTP'de "liderlik", UBP'de ise "vizyon sorunu" olduğuna dikkat çekti…

Yayın Tarihi: 18/08/14 10:10
okuma süresi: 12 dak.
Mehmet Hasgüler: "CTP kibirli, UBP dağınık"
A- A A+

Kıbrıs Postası - Vatan MEHMET

"Bir gazeteleri var, UBP'liler bile okumuyor! Yazık bu memleketin devlet kurmuş partisine" diyen Hasgüler, CTP hakkında ise "Sol jargon kullanan ve bununla övünen CTP, izlediği yol ve yaptıkları nedeniyle halktan uzak " ifadelerini kullanarak KKTC'nin iki büyük partisi için de aynı şiddette "umutsuz" olduğunu söyledi…

KKTC'de Nisan 2015 Cumhurbaşkanlığı seçim tartışmalarının erken başladığını da belirten Mehmet Hasgüler, yarışta ağırlık denge noktasının şu an masada olan ve görevi hala çözüme imza atmak olan Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun muhtemel yeniden adaylığı olduğunu da sözlerine ekledi…

CTP'nin özellikle 'kibirli vekilleri' nedeniyle halka yabancılaştığını; buna mukâbil UBP'nin de 'dağınık ve pespaye' bir görüntü verdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, CTP'de "liderlik", UBP'de ise "vizyon sorunu" olduğuna dikkat çekti…

"Bir gazeteleri var, UBP'liler bile okumuyor! Yazık bu memleketin devlet kurmuş partisine" diyen Hasgüler, CTP hakkında ise "Sol jargon kullanan ve bununla övünen CTP, izlediği yol ve yaptıkları nedeniyle halktan uzak " ifadelerini kullanarak KKTC'nin iki büyük partisi için de "umutsuz" olduğunu söyledi…

Hasgüler, Kıbrıs Postası'nın sorularını yanıtladı.

KP: KKTC'de Nisan 2015 seçim tartışmaları sizce erken mi başladı? Ana hatlarıyla şimdiki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

"Bugünkü haliyle KKTC'de yaşanmakta olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki tartışmalar rahmetli Raif Denktaş'ın 'Rica ile yaşam düzenine son' adlı kitabını aklıma getirdi…

Bir bakıma özellikle CTP cephesindeki açıklamalar bazı adaylar partilerinden cumhurbaşkanı adayı gösterilme ricasında bulundukları görüntüsü veriyorlar: Hâlbuki seçimleri tartışmak için çok erken!

Sonbaharda Eylül başında müzakerelerin hızlanma ihtimali ve yorumları yapılırken özellikle 2. Cumhurbaşkanı Talat, yollara düşmüş kampanya açmak ve aday gösterilmek istiyor!

Seçimler elbette tartışılır ancak müzakerelerin hız kazanacağı söylenirken ve zorlu bir süreçte iç gâileler içine düşmek son derece yerel bir görüntü verilmesine yol açıyor! Zaten Ocak ayı ile birlikte normal seçim takvimi çalışacak ve adaylar halkın karşısına çıkacaklardır.

"Açıklamalar kendilerine zarar veriyor"

"Cumhurbaşkanlığının Kıbrıs sorunu üzerinden önem arz ettiğini ve kritik bir konum olduğu, daha önce bu makamlarda görev yapmış kişilerin biraz daha sorumlu ve duyarlı olması gerekmektedir! Seçimlere dönük 'işte zaten bir şey olmayacak, ben size söylerim' şeklindeki ve benzeri açıklamalar sorumlu siyasetçilerin yapmaması gereken açıklamalardır. Kıbrıs Türk halkı vizyon görmek isterken son derece iç-politik mevki ve makam hırsıyla yapılan bu açıklamalar öncelikle bu açıklamaları yapan kişilere siyasi anlamda zarar verdiğini de söylemek isterim…"

Tabanın itimat etmediği politikalar…

"Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayların kazanmasında sosyolojik bir tabana seslenmek çok önem arz etmektedir. Denktaş'tan Talat'a ve Görevdeki Cumhurbaşkanı Eroğlu'na kadar sosyolojik tabanın seçimleri kazanılmasında etkin rol oynadığını söylemek mümkündür. Denktaş milli çizgide ve çözümden güvenlik endişesi duyan hassas ve geniş bir tabanla göreve gelmekteydi! Aynı şekilde Talat da Annan planı sırasında halkın Çözüm ve AB konusundaki inançlı ve kararlı sosyolojik bir tabanın iradesiyle seçilmişti…

Ancak seçildikten sonra hem AB, hem de çözüm konusunda Talat'ın performansı her iki faktörden dolayı hızla düştü ve bugünlerde de önemli bir taban, bu politikalara artık itimat etmemektedir…"

SOSYOLOJİK TABAN SORUNU

KP: Ya adı geçen diğer adaylar? Onların toplumdaki karşılığı nasıl sizce?

"Cumhurbaşkanı Eroğlu ise Denktaş'ın seslendiği benzer bir taban yanında müzakerelerde Kıbrıs Türkünün çıkarına işleyen bir çözüme destek vereceğini söylemekte ve çözüm konusunda endişeleri olan ama dünyadan kopmak istemeyen bir tabanın oylarıyla seçilmiştir. Şimdilerde yapılan tartışmalarda Talat'ın eski gücünü ve güvenirliliğini kaybettiği söylenirken diğer muhtemel adaylara ilgili de sosyolojik taban belirsizliği yaşanmaktadır…

Yapılan araştırmalarda AB hususunda Kıbrıs Türk halkı eski iştahını kaybetmiştir! Bunun sebepleri arasında sosyal devlet anlayışı konusunda Güney Kıbrıs'taki Troykanın uygulamaları gösterilmektedir. Bunlardan önce zaten AB, Talat döneminde izolasyonlar ve başka bazı verdiği sözlerini yerine getirmemişti. Bu hem Talat'ı hem de AB'nin güvenirliliğini aynı doğrultuda zedelemiştir…"

"Akıncı'nın da gerisine düşer…"

"Sol cenahtan Talat ve muhtemel diğer CTP veya bağımsız ama CTP destekli adayların tümüne göre Mustafa Akıncı daha bir sempati ve etki uyandırmaktadır. Muhtemelen CTP'nin destekleyeceği CTP'li ama bağımsız bir aday hem parti oylarının gerisine hem de Akıncı'nın gerisine düşmesi kuvvetle muhtemeldir…

Şimdi bütün bu tartışmaların erken yapılmakta oluşu ve görevi hala çözüme imza atmak olan ve masada bulunan cumhurbaşkanı Eroğlu'nun aday olup olmadığını hesaba katmadan yapmaktayız. Bu bile yapılan tartışmalarda ağırlık noktasının yanlış hesap edilmesine yol açabilir…"

KP: "Peki sizce CTP'nin planı nedir?

"CTP ve Yorgancıoğlu için rizikosu düşük muhtemel oyun planı şöyle olabilir: Bağımsız aday çıkmak isteyen Talat'ı geçen seçimlerde olduğu gibi dışardan desteklemektir. Muhtemelen de bu yol tercih edilecektir! Talat'ın ve Sibel Siber'in açıklamalarından çıkan sıfır rizikolu senaryo budur…

Talat kaybettiğinde CTP kaybetmemiş olacak ve sadece bağımsız aday Talat kaybedecektir! Böylece parti içinde bütün ayağa kalkmış gruplar da Talat kaybettiğinde CTP'nin yönetiminden hesap sormaya kalkamayacaktır! Yine de bu tartışmaların Eylül'de müzakerelerin al vere geçeceği söylenirken yapılması Kıbrıs Türk baş-müzakerecisini ve heyetinin kafasını karıştırdığı açıktır…"

"Ağırlık denge noktası Eroğlu'nun yeniden adaylığıdır…"

"Eylül bilemediniz Ekim sonuna kadar ortaya çıkacak müzakereleri sabırla izlemek ve cumhurbaşkanını cesaretlendirecek/ masada güçlü duracak ve çözüme ulaştıracak iradi çabalar ortaya koymak lazımdır… Halkın en geniş kesiminin çözümle dünyadan yalıtılma ve kimliğini uluslararası toplum nezdinde var kılmak konusundaki kararlılığını güçlü biçimde vurgulamak gerekmektedir. Bütün bu veriler ışığında Müzakere masasındaki Cumhurbaşkanının adaylık kararı toplumsal dengede önemli bir ağırlık noktasıdır. Bu kararı verip vermeyeceği anlamak için zaman çok erkendir! Muhtemel adaylarında bu konuda çözüm takvimi işlediğinden ötürü buna saygı göstermeleri gerekmektedir…"

KP: CTP'de iç tartışma sürüyor… Son günlerde özellikle sosyal medyada bir de Sosyalist Enternasyonal üyeliği tartışması var… Ne düşünüyorsunuz?

"CTP'nin sosyalist enternasyonale tam üye olması parti açısından psikolojik bir kazanım olabilir… Öte yandan henüz tam üyelik kesinleşmiş değildir! EDEK'in bile tam üye olduğu bir örgütün sosyalistliği sorgulamaya muhtaçken, CTP'nin de aslında sosyalist kimlik ile uyuşmayan uygulamaları büyük çelişkiler barındırmaktadır. Ayrıca Sosyalist enternasyonal sitesinde CTP hala 'danışman parti' olarak gözüküyor ve önümüzdeki sonbahardaki sosyalist enternasyonal toplantısında CTP'nin tam üyeliği onaylanacak veya onaylanmayacaktır. Onaylanması, onaylanmamasına göre daha düşük bir ihtimaldir. Onaylanırsa CTP'yi tebrik etmek lazım…

CTP yöneticileri elbette bireyler olarak Sosyalist Marksist veya Sol'cu olabilirler! Lakin CTP'nin parti olarak uyguladığı politikaların sağcı denilen burjuva partisi gösterilen UBP ile adeta yarıştığı vâkıadır. Halkın nezdinde CTP Hükümeti'yle UBP Hükümeti arasında partinin ideolojik çizgisi bakımından bir fark olmadığı da bilinmektedir… Haklı ve eşit vergi, burslar, özelleştirme, işçi/ emek hakları, sosyal devlet anlayışı ve daha bir sürü alanda bir farklılık görülmemektedir! Bunu eleştirmek için söylemiyorum CTP'nin UBP'ye göre başka alanlarda üstünlükleri de vardır: Bunlar partinin şirket gibi parasını ve yapısını kurumsallaştırmasıdır. Bunun Marx'ın Kapital'ini iyi okuduklarını ve ezberden gitmediklerini göstermektedir…

"UBP'de pespaye bir görüntü…"

"Bu açıdan UBP, CTP karşısında deyim yerindeyse parasızlıktan ve dağınıklıktan çok pespaye bir görüntü vermektedir: Bu UBP'nin kendisini düzeltmesi gereken önemli bir zaafıdır. Bir gazeteleri var, UBP'liler bile okumuyor! Yazık bu memleketin en büyük partisinin devlet kurmuş partinin görüntüsü bu olmamalıdır. Buradan bakıldığında bu yanıyla UBP ezilenlerin yani sıradan halkçı bir görüntü verdiği bile söylenebilir! CTP kibirli vekillerden dolayı halka yabancılaşmaktadır, UBP ise halkın içinde ona benzeyen çok sayıda vekile sahiptir! Burada UBP dağınıklığını ve vizyonu düzelttiği takdirde Kıbrıs Türkünden % 65 oy alabilecekken, CTP'de aslında liderlik üzerinde uzlaşma sağladığı ve Kibirli vekillerden kurtulduğu takdirde aynı oranda oy alabilecek potansiyele sahiptir! Bunu her iki partinin de başaracağına ilişkin umudum yoktur…"

"Halkın içinde olmayan CTP, eskide kalmış bir UBP var"

"İzlenen ve yapılanlara bakıldığında halkın içinde olmayan bir CTP ve Halkın içinde olan ama vizyonu eskide kalmış bir UBP ile karşı karşıyayız! Burada tabi en kritik sorun, solculuk unvanını Sınıfsal ve sosyal bir boyuttan dayanışmadan değil Çözüm üzerinden alınması da bir paradokstur! Yoksa UBP'li taban/ yönetim mi daha halk yoksa CTP mi dersek UBP daha halkçı bir görüntü Sınıfsal düzeyde verdiğini söylemek mümkündür: Halkın dilinden konuşmak yerine CTP'li vekiller sol jargon üzerinden konuşurken aslında iyi bile oy alıyorlar: UBP ise bu alanda çok daha başarılı ve halkın dilinden konuşabiliyorlar ama kendilerine çeki düzen vermiyorlar. Disiplinsiz oldukları ve bireysel davrandıkları için kendilerine çalışıyorlar…"

"Borç batağındaki yıldız belediyecilik"

"Hâlbuki CTP seçimlerde bütün bu tartışmalara rağmen mühürleri UBP den iki kat daha fazla çıkmaktadır! Burada UBP'li adayların bilinçsiz ve bireycilikleri parti tarafından sorun edilmemektedir. CTP'de ise Sonay Âdem'in kaybetmesi konusunda yapılanlar raporlara yansımıştı. Şimdilerde Oktay Kayalp için de benzer iddialar var ama Mağusa Belediyesi'nin de enkaz içinde olduğunu ve borç batağında olduğunu artık sağır Sultan bile duydu! Yani yıldız ama borç batağındaki yıldız belediyecilik…"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.