Erdoğan, Kıbrıs'ta çözüme inancını kaybetti
Kıbrıs Postası Gazetesi'nden Vatan Mehmet ve Kathimerini Gazetesi yazarı Nikolas Stelya, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın KKTC'deki mesajları ve yansımalarını RS FM'de değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimlerin ardından ilk durağı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) oldu.
Kıbrıs'ta adil ve kalıcı bir çözüm istediklerini tekrarlayan Erdoğan, "Sabrın da tahammülün de bir sonu var" sözleriyle, Rum Kesimi ve Yunanistan'a tepki gösterdi.
Sorunun yalnızca iki devletli bir plan ile çözüme kavuşturulabileceğini ifade eden Erdoğan, süreçteki aktörlere de, "Türk tarafını oyalamaya hakkınız yok" ifadeleriyle mesaj gönderdi.
Bu çıkışa tepki gösteren Yunanistan Dışişleri Bakanlığı da, Erdoğan'ın KKTC ziyaretinin "yasa dışı" olduğunu öne sürerek, açıklamaların hayal kırıklığına sebep olduğunu savundu.
"Ali Topuz'la Dünya Hali" programında bu akşam, karşılıklı açıklamalarla yükselen Kıbrıs sorunu vardı.
"ERDOĞAN'IN BAKIŞI, RUSYA İLE PARALEL"
Kıbrıs Postası Gazetesi'nden Vatan Mehmet, KKTC'deki açıklamalardan yola çıkarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik inancını kaybettiğini savundu.
Vatan Mehmet, Rusya'nın Güney Kıbrıs'taki Büyükelçisi Stanislav Osadchiy'nin "Yabancı oyuncular, Doğu Akdeniz'de keşfedilen hidrokarbonları kendi çıkarlarına kullanmak isteyecektir" açıklamasını da hatırlatarak, Ankara'nın Moskova'nın çizgisine yakınlaştığı yorumunda bulundu:
"Sayın Erdoğan'ın Kıbrıs'ta federal çözüme duyduğu inancı yitirmiş olduğunu burada müşade ettik. Erdoğan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin ortak açıklamayı berbat ettiğini ima ederek çözüme duyduğu inancı kaybettiğini göstermiş oldu. Tabi burada, Rusya'nın Kıbrıs'ta hidrokarbonlu çözüme koyduğu şerhin de bir karşılığını görmüş olduk. Bu noktada, Erdoğan'ın Kıbrıs'ta hidrokarbonlu yeni çözüm ve federasyon modelinde, Rusya'nın bakışıyla paralel bir noktaya geldiğini söyleyebiliriz."
"GAZZE KRİZİ, KIBRIS'TA YENİ ÇÖZÜM PLANINI SUYA DÜŞÜRDÜ"
Vatan Mehmet, Ankara-Tel Aviv ilişkilerinde tansiyonun yeniden yükselmesi nedeniyle de, Doğu Akdeniz'de keşfedilen hidrokarbon yataklarının temelini oluşturduğu, Batı'nın yeni Kıbrıs planının rafa kalktığını söyledi:
"Temmuz ayı ortasında Avrupa Birliği komisyonu başkanlığına gelen Lüksemburg eski başbakanı Juncker'ın -ünlü bir Türkiye muarızıdır- Avrupa Birliği'nin genişleme kapılarını kapattığını ve önümüzdeki beş yıl içinde hiçbir ülkenin Avrupa Birliği'ne üye olmayacağını açıklamasıyla birlikte Sayın Erdoğan'ın Kıbrıs sorununa ilişkin elinin rahat oyduğunu görüyoruz. İkinci olarak da, yeni çözüm planının, Kıbrıs'ı Doğu Akdeniz'de bir hidrokarbon karakolu ve dağıtım merkezi yapmak idealine yaslanıyordu. Bu hesaba göre; gazın hasını bulan İsrail merkezli Lübnan ve Mısır parselleri, Kıbrıs'la birleştirilecek ve Türkiye üzerinden Avrupa Birliği'ne taşınacaktı. Bu çerçevede ABD Başkan Yardımcısı Biden, 22 Mayıs'ta Kıbrıs'a geldi ve bu hidrokarbonlu çözümü ifade etti. Tabi, İsrail'in son Gazze saldırıları üzerine Erdoğan'ın kendi ifadesiyle, gemileri "haktan yana" yakması ve "Ben görevde olduğum sürece İsrail'le olumlu bir şey düşünmem mümkün değil" demesiyle, Kıbrıs'ta hidrokarbonlu yeni federal çözüm de açıkça suya düşmüş oldu."
RUM VE YUNAN TARAFINDA HAYAL KIRIKLIĞI
Gelişmeleri yine "Ali Topuz'la Dünya Hali" programına konuk olarak değerlendiren Kathimerini Gazetesi'nden Nikolas Stelya da, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'da bir şok havasının hakim olduğunu belirtti:
"Geçtiğimiz 48 saat boyunca, hem Lefkoşa'nın güneyine, hem Atina'ya, şok etkisi ve hayal kırıklığı damgasını vurmuş durumda. Yeşil hattın güneyinde, Erdoğan'ın gelişiyle beraber bazı umutlar yeşermişti. Gerek Rum Kesimi'nde gerek Atina'da, acaba, "Erdoğan, 2003-2004 dönemindeki gibi yeni bir açılımla karşımıza gelebilir mi?" şeklinde bazı düşünceler söz konusuydu geçtiğimiz haftalarda. Ancak Erdoğan'ın sert mesajları, hem Rumları hem Atina'yı oldukça kaygılandırdı."
"GÜNEY KIBRIS, RUSYA YAPTIRIMLARINDAN ENDİŞELİ"
Nikolas Stelya, Avrupa Birliği ile Rusya'nın yaptırım restleşmesi üzerine de değerlendirmelerde bulundu. "Rusya ile Güney Kıbrıs özel ilişkilere sahip" diyen Stelya, yaptırımların Ada'nın güneyinde endişeyle izlendiğini ifade etti:
"Rusya söz konusu olduğunda, Güney Kıbrıs'ı ayrı bir kefede değerlendirmek gerekiyor. Çünlü Rusya ile çok özel ilişkileri bulunuyor. Ekonomik ambargoların Yunanistan ve özellikle de Kıbrıs'a ağır bir külfeti olacak muhakkak. Bu kapsamda, bazı kaygılar son dönemde gündeme getiriliyor. Gerek dışişleri bakanlığı, gerek hükmet kaynakları oldukça kaygıyla izliyorlar gelişmeleri. Ve hatta Atina'daki diplomatik çevrelerde, çok kötü senaryoların gündeme gelebileceği şeklinde bazı kötümser düşünceler dillendiriliyor."
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.