Biyologlar Derneği: "Gerçekten kanserle mücadele ediyor muyuz?"

1 – 7 Nisan Kanser Haftası olarak bilinmektedir. Ülkemizde başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere sivil toplum örgütleri tarafından hafta boyunca Kanser de Erken Tanı için taramalar, farkındalığı artırmak için etkinlikler ve mücadele yöntemlerine yönelik etkinlikler gerçekleştirilmektedir.

Kanserin en temel etkenleri arasında kalıtsal faktörler, beslenme faktörleri ve çevrenin etkisi olduğu bilinmektedir. Ülkemizde kanser hastalarındaki sayı artışında genetik faktörlerimizin önemli etkisi olmasına karşın beslenme ve çevre faktörlerini iyileştirmek hatta düzeltmek elimizde iken bu konuda yeterince çaba harcamıyor ve düzeltilmesi için ilgili mercilerden etkin bir şekilde talepkar olmuyoruz. Çevremizin yoğun kirliliğine ve bunun artışına karşı yeterince duyarlılık göstermiyor ve yöneticilerimizin bu konuda yeterli yaptırımları uygulamıyor olmalarına da aldırmıyoruz.

Ada ülkesi olmamız nedeniyle çöp ülkemizde ciddi bir sorundur. Çöplerin gelişen teknoloji ile beraber geri dönüşümü ve bu konuda etkin yasa ve teşviklerin devlet tarafından ivedilikle yapılması gereklidir. Pek çok ülkede geri dönüşümle enerji elde edilirken bizim halen daha bu kounda çözüm arayışına bile girmemiş olmamız ve halen petrole bel bağlayarak kirli enerji üretimindeki ısrarırımız gelecek kuşakların geleceği ile ve kendi sağlığımızla oynamaktan başka bir şey değildir. Küçücük ülkede yerleşim alanları içerisinde pek çoğu gizlenmek süretiyle sayısız baz istasyonlarının varlığına , trafikte seyahat eden toplu taşıma araçlarından egsoz emisyon yasasının rağmen yayılan yoğun dumana ve bunu denetlemeyenlere karşı da yeterince talepkar değiliz. Çarşıdan , pazardan, marketten aldığımız sebze ve meyvenin gıda güvenirliğini bilmiyoruz ve sorgulamıyoruz. Bunun yerine tanıdığımız üreticiden alarak ve ona koşulsuz güvenerek ailemizin sağlığını koruduğumuzu düşünüyoruz. Belki de ilaçlı yemlerle beslenen ve organik tavuk diye aldığımız tavuk , sağlığımız için hormonlu diye kaçındığımız çiftlik tavuğundan daha zararlıdır .Cevabını bilmediğimiz bir çok soruya cevap aramaktansa veya denetim için ısrarcı olmaktansa kendi kendimize güvenilir bulduklarımızla hayatımızı sürdürüyoruz. İlşkilerimiz bozulmasın diye kimi zaman sigara yasasının varlığına rağmen , yasayı uygulamıyor uygulatmıyoruz, dumanlı sahada oturup sağlığımızla oynuyoruz. Pek çok Belediyenin sinek ilacı diye üzerimize zehir püskürten araçlarla gezmelerine dahi izin veriyoruz. Anayasamızın Çevrenin Korunması ile ilgili 40. maddesi, "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir." demektedir. Bunun uygulanmasını istemek de uygulamak da vatandaşlık görevimizdir. Lüks değildir.

Peki sizce biz bu ülkede gerçekten kanserle mücadele ediyor muyuz???

Kapımızdan bacamızdan en sevdiklerimize kadar uzandığı zaman mı biz bu hastalığa neden olan etkenleri sorgulayacağız?

Uzm. Biyolog Sedef Gürsoy KUTLU

Biyologlar Derneği Yönetim Kurulu Adına