Hüdaoğlu: "Havaya atılan kimyasal ilaçlar kanser başlangıcına yol açıyor"

Eniz ORAKCIOĞLU – Kıbrıs Postası

Kıbrıs Postası'na konuşan Dr. Hüdaoğlu ve Prof. Dr. Güler ülkemizde bazı belediyelerin sivrisinekle mücadele için havaya kimyasal ilaç atma yöntemi hakkında "Havaya atılan kimyasal ilaçlar deri, nefes ve ağız yoluyla vücudumuza yerleşiyor. Sonrada hem kanser başlangıcına yol açıyorlar, hem de var olan kanserin ilerlemesine yol açıyorlar" dedi.

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Bektaş ise, belediyelerin bu konuda tembel davrandıkları belirterek, "Zamanında biyolojik ilaçlama yapmıyor ve yumurtalar açıldıktan sonrada kimyasal ilaçlar kullanarak sivrisineklerle mücadele etmeye çalışıyorlar" değerlendirmesini yaptı.

Sinek ve haşere ile mücadele için ilaç getiren PestWorld Cyprus Direktörü Çağlar Gulamkadir, uzmanları doğrulayarak, havaya atılan kimyasal ilaçlama yöntemine firma olarak karşı olduklarını belirterek, "İllaki kimyasal ilaçlama yapılması kaçınılmazsa kontrollü bir şekilde yapılması gerekir. Havaya sıkılan ilaç kimyasal olduğu için kanserojen madde içerdiği doğrudur" dedi

Kıbrıs Postası'na konuşan Dr. Hüdaoğlu ve Prof. Dr. Güler ülkemizde bazı belediyelerin sivrisinekle mücadele için havaya kimyasal ilaç atma yöntemini kullandıklarını belirterek, "Havaya atılan kimyasal ilaçlar deri, nefes ve ağız yoluyla vücudumuza yerleşiyor. Sonrada hem kanser başlangıcına yol açıyorlar, hem de var olan kanserin ilerlemesine yol açıyorlar" diye konuştu. Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Bektaş, belediyelerin bu konuda tembel davrandıkları belirterek, "Zamanında biyolojik ilaçlama yapmıyor ve yumurtalar açıldıktan sonrada kimyasal ilaçlar kullanarak sivrisineklerle mücadele etmeye çalışıyorlar. Havaya ilaç püskürtmek demek insanların üzerine sinek ilacı sıkılması demektir" şeklinde konuştu. Karasinek, sivrisinek ve haşere ile mücadele için ilaç getiren firmanın PestWorld Cyprus Direktörü Çağlar Gulamkadir, uzmanları doğrulayarak, havaya atılan kimyasal ilaçlama yöntemine firma olarak karşı olduklarını belirterek, "İllaki kimyasal ilaçlama yapılması kaçınılmazsa kontrollü bir şekilde yapılması gerekir. Havaya sıkılan ilaç kimyasal olduğu için kanserojen madde içerdiği doğrudur" dedi

Doktor ve Uzmanlar ne dedi?

Dr. Hüdaoğlu; "Kansere yol açıyor"

TDP Genel Sekreteri Dr. Suphi Hüdaoğlu, Sivrisinek ve haşere ile mücadelede kullanılan kimyasal maddelerin deri, nefes ve ağız yoluyla vücudumuza da girdiğini belirterek, "Özellikle bu ilaçlar kan yoluyla bütün vücuda dağılarak yağlı dokuda birikiyorlar, hem kanser başlangıcına yol açıyorlar, hem de var olan kanserin ilerlemesine yol açıyorlar. Ayrıca havadan ilaçlama yöntemiyle sivrisineklerle mücadele de kullanılan kimyasallar hormon bozucu etkiye de sahiptir. Kullanılan bu kimyasallar sadece sineklere etkili değil tüm canlılara da etki etmektedir. Benim gördüğüm Alayköy ve Gönyeli'de kimyasal içeren havadan püskürtme yöntemi yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu kimyasal ilaçların sinekler üzerindeki etkisi yüzde 20'dir. Daha etkili ve yapılması gereken sinek ve haşere ile mücadele yöntemi ise larvaların çoğaldığı su kaynaklarında biyolojik ilaçlarla mücadele yapılmasıdır" şeklinde konuştu.

Dr. Güler; "Hormon bozukluklarına yol açar"

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Çağtay Güler, sinek ile mücadelede havadan püskürtme yöntemiyle yapılan ve kimyasal ilaç kullanılan yöntemin hiçbir faydası olmadığı gibi karaciğer hastalıklarına ve hormon bozukluklarına da yol açtığını vurgulayarak, "Bu ilaçlar çocukların etkilenmesine, hamile kadınların düşük yapmasına yol açar. Sinekle mücadele ile ilgili hiçbir ilaç hiçbir kimyasal kullanılamaz. Yapılması gereken çöplerin bir bir özenle toplanarak çöp dökme yerine gömülmesidir" dedi.

Bektaş, "Belediyeler tembel"

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Nilden Bektaş, sinek ilaçlamaya gelene kadar sineklerle ilgili mücadele hatalar yapıldığına dikkat çekerek, "Şehirlerde çöp toplamada ya da atık sularda tam anlamıyla bir çevre yönetimi yapılmıyor. Çöpler kuralına ve usulüne uygun bir şekilde toplanmıyor ya da üstü açık bırakılıyor yaz ayları da geldiği için sinek popülasyonu artıyor. Aynı şekilde su birikintileri ve atık sular da bu popülasyonu artırıyor. Gelinen aşamada da hemen kimyasal mücadeleye başvuruluyor ve biz dahil birçok çevre örgütü ve uzman kimyasal mücadelenin doğru bir yöntem olmadığını her fırsatta vurguluyor. Bu tarz mücadelelerde öncelikle sinek oluşmasını engelleme yönünde mücadele edilmeli ve bu mücadele de larvalar açılmadan önce biyolojik yönden mümkündür. Ama maalesef ki belediyeler bu konuda çok tembel davrandıkları için zamanında biyolojik ilaçlama yapmıyor ve yumurtalar açıldıktan sonrada kimyasal ilaçlar kullanarak sivrisineklerle mücadele etmeye çalışıyorlar. Ayni şekilde bu kimyasal ilaçlar ile ilgili olarak tabipler de kanserojen olduğu yönünde sürekli uyarılarda bulunuyor" dedi.

"İnsanların üzerine sinek ilacı sıkılıyor"

Bektaş, İnsanların 'belediye ilaçlama yapmadı' yönünde söylenmelerin doğru olmadığını belirterek, "Belediyeler zaten ilaçlama yapmamalı. İlaçlama yapmak demek insanların üzerine sinek ilacı sıkılması demektir. Bu konuda yapılması gereken zamanında larvalar açılmadan önce belirli dönemlerde dünyada da uygulanan ve çok daha ucuz olan ilaçlamalar yapılmasıdır. Lefkoşa Türk Belediyesi bu konularda bizlerinde sürekli fikrini alarak, kimyasal mücadele de yapılmadığını belirtiyorlar. Fakat bunun dışında maalesef diğer tüm belediyeler bırakın bizi çağırarak fikrimizi almayı defalarca çöpler, atıklar ve kimyasal mücadeleler konusunda uyardığımız halde hiçbir konuda fikrimizi almadılar" şeklinde konuştu.

Gulumkadir; "İlaçlar bakanlık onayı ile adaya girer"

Karasinek, sivrisinek ve haşere ile mücadele için ilaç getiren firmanın PestWorld Cyprus Direktörü Çağlar Gulamkadir, Normalde sivrisinekle ilgili yapılması gereken mücadelenin larvasit uygulaması olduğunu vurgulayarak, "Bu uygulama larvaların olduğu kaynağın temelinde yapılır. Sinek ve haşere ile mücadele uygulamaları dünyanın birçok yerinde uygulanır, ama önce kaynak tespit eder, edilemeyen yerde de bahsettiğimiz kimyasal ürün kullanılır. Bizim ülkemizde ise kimyasal ilaçlamaların tamamen yasaklandığı yönünde yaygın bir algı olsa da, bu ürünler yasaklı olmamakla birlikte tamamen bakanlık kontrolünde ve bakanlık onayında adaya girer. Burada bu ürünleri sadece yerli bir firma üretim yapar ve sadece orada bir sıkıntı vardır, bunun dışında adaya giren ürünlerin hepsi Avrupa Birliği onaylı ürünlerdir. Yerli firmanın ürettiği ürünlerden yaşanan sıkıntı ise Bakanlıkla çözülmesi gereken bir noktadır" dedi.

"Kanserojen madde içerdiği doğrudur"

Gulamkadir, havaya atılan kimyasal ilaçlama yöntemine firma olarak karşı olduklarını belirterek, "İllaki kimyasal ilaçlama yapılması kaçınılmazsa kontrollü bir şekilde yapılması gerekir. Havaya sıkılan ilaç kimyasal olduğu için kanserojen madde içerdiği doğrudur. Bize gelen ürünler yasal yoldan gelen ürünlerdir, ama zaman zaman gayri yasal yoldan da ülkeye kimyasal ilaç sokabiliyor. Ama son zamanlarda Tarım Bakanlığının artırdığı denetimleri ile bu sorunun önüne büyük oranda geçilebilmiştir" şeklinde konuştu

"Etki oranı düşüktür"

Gulamkadir, sözlerine şu şekilde devam etti; "Havaya atılan kimyasal ilaçlama yöntemi yüzde 100'lük bir etkiye sahip değildir, etki oranı düşüktür. Kimyasal ilaçların kullanımı kontrollü uygulanması gereken bir uygulama olmalıdır. Kendi şahsi görüşüm kimyasal ile ilaçlama yöntemini en minimum seviyeye çekerek oluşacak riskleri azaltmak çözüm olabilir. Burada firmaların ticari çıkarını gözetmeksizin bu karar alınmalıdır ve doğru olanda budur, çünkü esas sorun kaynaktadır, zaten sorunu kaynakta çözmediğiniz sürece havaya kimyasal ilaçları istediğiniz kadar atın bir şey fark etmeyecektir."

"Tüm belediyeler duyarlı değil"

Tüm belediyelerin bu konuda duyarlı olmadığını ve sivrisinekle mücadeleyi başlatmadığını belirten Gulamkadir, "Yıllarca Sağlık Bakanlığı bu sorunu biyolojik yöntemlerle çözmek için mücadele veriyor. Bakanlık bu noktada çok hassas olduğu için biyolojik ürünler tercih ediyor. Bakanlığın yanında Mağusa, Girne ve Esentepe Belediyeleri de biyolojik ürünleri tercih ediyor, ama maalesef tüm belediyeler aynı uygulamayı kullanarak aynı hassasiyeti göstermiyor, çünkü hem fiyattan dolayı, hem de bir takım çıkar ve ilişkilerden dolayı bu belediyeler kimyasal ilaç tercih ediyor" diye konuştu.

"Havaya atılan ilaçla mücadele kaldırılmalı"

Gulamkadir, sözlerine şu şekilde son verdi; "Biz yıllar var sektörün içindeyiz ve olması gereken biyolojik ilaçlama yönteminin devlet politikası haline gelmesi gerektiğini söylüyoruz. Piyasa o kadar kirli ürünlerle dolu ki maalesef sivrisinekle mücadele yüzde yüz doğru yapılmıyor. Kısaca bu mücadelede havaya atılan kimyasal ilaç kısmının kaldırılması gerekiyor ama eğer kaldırılmayıp kullanılacaksa da kontrollü yapılması gerekiyor."

Belediye Başkanları ve Sorumlular ne dedi?

Özveren, "Bazen mecbur kaldığımız için alan ilaçlıyoruz"

LTB İlaçlama Şube Amiri Levent Özveren, yıl boyunca kaynak taramalarının devam ettiğini belirterek, "Özellikle Mart ayından itibaren sivrisinek mücadelesinde çalışmalar yoğunlaşmaya başlar. Bizim bu konuda uyguladığımız yöntemler kaynak tespiti, kaynakların bulunması ve kaynakların yok edilmesine yönelik çalışmadır ki, örneğin bir kova su, araba lastiği içinde biriken su ve atık konserve tenekeleri içinde biriken su sivrisinek kaynağıdır, bu sulara ilaç atmak değil, suyu dökmek mücadele yöntemimizdir. Bunun dışında su birikintilerinin oluştuğu yerlere ise Dünya Sağlık Teşkilatının da onayladığı biyolojik ilaçlarla mücadelemizi sürdürüyoruz. Gözden kaçan bir kaynak varsa ve o bölgede önlenemeyen bir sivrisinek popülasyonu varsa, o zaman maalesef ve maalesef mecbur kaldığımız için alan ilaçlaması yapıyoruz. Bizim sıkça yaşadığımız sorun ise bir taraftan ilaçlamayı gören kişilerin 'zehirleniyoruz' diye şikâyet ederken, diğer taraftan başka kişiler 'sivrisinekler bizi yedi' diye şikâyet ediyor. Bizde ikisinin arasında bir dengeyi oluşturmak amacıyla sadece ve sadece engellenemeyen bir problem varsa o alanlarda sayılı miktarda alan ilaçlaması yapıyoruz. Biz bu denli hassas davranırken, bazı belediyeler ise bu kimyasal ilacı her gün, her alana sıkıyor ve hem insanlar, hem hayvanlar, kısacası tüm canlılar bunu soluyor" dedi.

Kaya; "İlaçları Belediyeler Birliği getiriyor"

Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya, sivrisinek ve haşere ile mücadeleye başladıklarına dikkat çekerek, "Gölet ve çöp alanı bölgelerine biyolojik ilaçlamalar kullanıyoruz. Bunun yanında alan yani havaya püskürme yoluyla mücadeleye başladık. Havaya püskürtme yoluyla mücadelede kullandığımız ilacı ise Belediyeler Birliği getiriyor ve bizde ondan temin ediyoruz, birlik getirdiği bu ilacın kimyasal olmadığı ve biyolojik olduğu iddiasındadır. Özellikle Lefke bölgesinde akarsu ve birikmiş su çok, bu yüzden tüm bu birikintilere ulaşıp da yerinde mücadele etmek çok zor ve bu sebeple havadan püskürtme yöntemini kullanmak zorunda kalıyoruz" diye konuştu.

Alayköy Belediyesi; "İlaçlar izinli geliyor"

Alayköy Belediyesi İlaçlama Sorumlusu Kıbrıs Postası'na konuşarak sivrisinekle mücadele yönteminde mümkün olduğunca kaynağında bu sorunu çözmeye çalıştıklarını söyleyerek, "Dere yatakları ve su birikintisi olan yerleri ilaçlayarak mücadeleyi sürdürmeye çalışıyorum. Bunun dışında sivrisinek ve haşere artışı görünen yerlerde de havadan mücadele ile ilaçlama yapıyoruz" şeklinde konuştu. Havadan ilaçlama yönteminde kullanılan ilaçların kimyasal olduğu iddialarına da cevap veren İlaçlama sorumlusu, ilaçların Tarım Bakanlığı'ndan izinli olarak geldiğini belirterek, "Şirketler kullanılan bu ilaçları ruhsatlandırıp o şekilde getiriyorlar" dedi.

Özcınar; "Şuana kadar kimyasal ilaçlama yapmadık"

Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar, sivrisineklerle mücadele için tamamen biyolojik yöntem kullandıklarını belirterek, "Şuana kadar kimyasal ilaçlama yapmış değiliz, insanlardan bu yönde gelen taleplere de mümkün mertebe ikna yoluyla kimyasal atmama yönünde diretiyoruz. Fakat hayvanların olduğu ve popülasyonun çok olduğu yerlerde de kaçınılmaz bazı tedbirleri almak zorundayız. Ama şuana kadar kimyasala başlamadık" şeklinde konuştu

Çelebi; "Havadan ilaç yöntemini doğru bulmuyorum"

Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi, Biz belediye olarak sivrisinekle mücadeleye yaklaşık 3 ay önce başladıklarını vurgulayarak, "Sıcaklık derecesi 16'ya ulaştığında Dikmen Belediyesi bütün bölgedeki birikmiş su göletlerini ve dereleri ilaçlamaya başlar ve sineği kendi yuvasında imha ederiz. Bu sene yağışları çok olması sebebiyle biraz daha fazla uğraştık. Bunun yanında Havadan ilaçlama yöntemini doğru bulmamakla birlikte, havaya ilaç atmıyoruz, biliyoruz ki ne kadar doğru ilaç kullanılsa da atılan bir zehirdir ve tüm canlılara zarar vermektedir. Eğer çok ciddi bir sıkıntı yaşanacak olursa istemesek de havadan ilaç atmak zorunda kalabiliriz ama buda sık olmayacaktır, kısacası ne kadar az atarsak" dedi.