BDH'nın muhteşem gecesi
<P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><SPAN style="FONT-SIZE: 9pt; FONT-FAMILY: Arial">BDH'nın düzenlediği Barış ve Demokrasi Bayramı, Kıbrıs Türkü'nün kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.<?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><o:p></o:p></SPAN></P>
Barış ve Demokrasi Hareketi'nin (BDH) bu akşam Atatürk Spor Salonu'nda düzenlediği "Barış ve Demokrasi Bayramı" çözüm yanlılarının gövde gösterisine dönüştü.
Salonu hınca hınç dolduran binlerce barış gönüllüsü, Kıbrıs Türkü'nün çözüm, barış, demokrasi ve Avrupa Birliği kararlılığını bir kez daha güçlü bir şekilde, hep bir ağızdan haykırdı.
Son derece renkli ve coşkulu görüntülere evsahipliği yapan Atatürk Spor Salonu'nda katılımcılara hitaben bir konuşma yapan BDH Genel Başkanı Mustafa Akıncı, halkın bayramını kutlarken, asıl bayramın 14 Aralık günü yaşanacağını kaydetti.
Acar Akalın, Ersen Sururi ve Erol Refikoğlu gibi başarılı sanatçıların şarkı ve şiirleriyle destek verdiği etkinlik, Kıbrıs Türkü'nün çözüm, barış, demokrasi ve Avrupa Birliği mücadelesinden kesitler ve BDH Bildirgesi'nin sunulduğu sinevizyon gösterisiyle başladı. Mehmet Birinci ile Aristodemos Arsendou ve genç folklorcuların sunduğu Kıbrıs danslarından oluşan gösteriler büyük ilgi gördü. Gecede ayrıca BDH Piyangosu'nun çekilişi yapılarak, araba ve bilgisayar talihlileri belirlendi.
"Gerçek bayram 14 Aralık'ta"
Kıbrıs Türkü'nün, kararlılığı sayesinde çözüme giden yolları sandık başında açacağının her geçen gün daha net bir şekilde görülebildiğini belirten Akıncı, statükocuların bu nedenle halk iradesini engellemeye çalıştıklarını dile getirdi.
İçişleri Bakanlığı'nın resmi verilerinde eylül ayı boyunca sadece 99 kişiye vatandaşlık verildiğinin açıklanmış olmasına rağmen, sadece 24 Eylül'de, bir tek günde, tek bir kararla 1563 kişiye vatandaşlık dağıtıldığının BDH'nın açtığı dava ile ortaya çıktığını söyleyen Akıncı, yıllarca Kıbrıs Türkü'nü işsizliğe mahkum eden statükocuların, Türkiye ile protokol imzalayarak, artık istihdam yapmayacaklarını, devlet dairelerini küçülteceklerini karara bağlamalarına rağmen bir kaç hafta içinde 1500 kişiyi oy uğruna işe aldıklarını hatırlatırken, halk iradesini baskı altına almak için cami hocalarının ve bazı askerlerin de siyasete alet edildiğini vurguladı.
"Cami açılışlarını ve köy meydanlarını siyaset meydanına dönüştürenler, hocalara ve komutanlara bile statüko propagandası yaptırıyorlar" diyen Mustafa Akıncı, BDH'nın bu olumsuzluklara karşı mücadeleye devam edeceğini söyledi.
Akıncı, Tepebaşı köyünde, bir komutanın halkı köy meydanına toplayıp statüko propagandası yapmasına yönelik olarak BDH'nın Girne İlçe Seçim Kurulu'na yaptığı şikayete 'Şikayetinizi Kolordu'ya ve veya Yüksek Seçim Kurulu'na yapın' yanıtı verildiğini belirtirken, "Bizim statükocuları şikayet edeceğimiz tek bir yer var. O da halktır. Nasıl ki meydanlarda hesap soruyorsunuz, 14 Aralık'ta da sandıkta soracaksınız" dedi.
"Halkı ve BDH'yı yıldıramazlar"
Şener Levent ve arkadaşlarından sonra, Doğancı olayları hakkında yazdıkları yazılar nedeniyle 5 gazeteciye dava açan zihniyetin, halkı yıldırmak ve gözdağı vermek istediklerini kaydeden Akıncı, "Bu olumsuzluklara karşı çıkan BDH'lıların üzerine üzerine gidiyorlar" dedi.
Akıncı, geçtiğimiz hafta Girne'de BDH milletvekili, üye ve sempatizanlarından oluşan 7 kişinin, polise yakışmayan tavırlar sergilenerek tutuklanmasına da değinerek, "Çözüm yanlısı halkımızı ve onun temsilcisi BDH'yı hedef seçenler şunu iyice akıllarına soksun, ne halkı ne de BDH'yı yıldıramazlar" diye konuştu.
Konuşmasında çözüm, barış, demokrasi ve Avrupa Birliği yönünde Kıbrıs Türkü'nün her geçen gün güçlenen kararlılığını kaynama noktasına gelmek üzere olan bir suya benzeten Akıncı, statükocuların keyfi vatandaşlıklar, oy uğruna yapılan istihdamlar ve halk iradesini baskı altına almaya yönelik girişimlerle kaynamak üzere olan suya soğuk su eklediklerini söyledi.
Akıncı, statükocuların tüm çabalarına rağmen alttan ateş yandığı sürece, suyun kaynamasına engel olunamayacağını belirterek, "Ateş alttan gürül gürül yanmaya devam ediyor ve devam edecek. Su kaynayıp taşacak, çözüm yanlılarının iradesi de sandıklardan taşacak. 14 Aralık'ta değişim gerçekleşecek" ifadelerini kullandı.
"Hırsızlıkları, bayrakların ardına saklıyorlar"
Kıbrıs sorununa 1 Mayıs'a kadar Annan Planı temelinde müzakereler yoluyla bir çözüm bulunmaması halinde Rumların tek başlarına tüm Kıbrıs'ı temsilen AB üyesi olacağını ve Türkiye'nin, Kıbrıslı Türklerle yapamadığı gümrük birliğini otomatikman Rumlarla başlatacağını vurgulayan BDH Genel Başkanı Akıncı, statükocuların da bu gerçekleri kabul ettiğini ancak saltanatı korumak uğruna buna razı olduklarını kaydetti.
Ulusal Birlik Partisi'nin reklamlarında, Annan Planı ile Cumhuriyet Meclisi'ne KKTC bayrağı yerine Yunan bayrağının çekileceğinin ima edildiğine işaret eden Akıncı, "KKTC bayrağı yerine Kıbrıs Cumhuriyeti ve Yunan bayrağı koyarak halkı korkutmaya çalışıyorlar, ancak çözüm olmazsa o bayrak Ankara'ya açılacak olan Rum Büyükelçiliği'nde dalgalanacak" dedi.
Annan Planı'nda statükocuların iddia ettiği gibi Kıbrıs Türkü'nü devletsiz ve kimliksiz bırakacak unsurlar olmadığını ifade edip, planın iki kurucu devletten biri olan bir Kıbrıs Türk devleti, bayrak, milli marş, meclis ve ortak devlette eşit bir varlık vaad ettiğini söyleyen Akıncı, "Halkı bu şekilde kandırmaya çalışmak ayıptır, günahtır. Ama sığınacakları başka liman yok. Dağları en büyük bayraklarla donatıp ışıklandıranlar, en büyük hırsızlıkları da o bayrakların arkasına saklıyorlar" diye konuştu.
Akıncı, göçü, işsizliği körükleyip, Türkiye'nin AB üyelik sürecini ve Türkiye-Yunanistan ilişkilerini sekteye uğratacak olan çözümsüzlüğün, Annan Planı'nda Kıbrıs Türkü'ne verilen temel hakları da tehlikeye sokacağını belirtirken, yıllar önce Kıbrıs'a yerleşen, burayı sahiplenen ve Kıbrıs'ın Avrupalı geleceğinde kendisini de hisseden Türkiye kökenli vatandaşlarımızın belirsizlikten kurtulup gerçek kimliğe kavuşma şansının da ortadan kalkacağına dikkat çekti.
Türkiye kökenli vatandaşlarımızın, Kıbrıslı Türkler gibi Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu alıp, Avrupalılığı bireysel olarak yaşama imkanının da olmadığını vurgulayan Akıncı, bu gerçekleri umursamayan statükocuların mevcut saltanatı korumak için halk iradesine ve uluslararası hukuka karşı direnerek çırpındıklarını dile getirdi.
Loizidu davası benzeri binlerce davanın sırada beklediğini ve AB üyeliğinden vazgeçmediği sürece Türkiye'nin bu gerçekten kaçamayacağını ifade eden Akıncı, "Biz Türkiye'nin boğazının Loizidu davası örneğinde olduğu gibi sıkılmasını istemiyoruz. Biz çözüm, barış, demokrasi ve Birleşik Kıbrıs'ın AB üyeliğini, bu bağlamda Türkiye'nin de koşulları yerine getirip, çözüme destek olması halinde uygun bir tarih almasını istiyoruz. Çünkü halkımız bunu istiyor" diye konuştu.
"BDH'ya vurulan her mühür haklarımızın sigortası olacak"
Akıncı, çözüm, barış, demokrasi ve Avrupa Birliği kararlılığıyla meydanlarda birlik olan ve şimdi de BDH'da birleşen Kıbrıs Türkü'nün ne Rum'a azınlık olmak ne de TC'nin asker-sivil bürokrasisinin güdümünde yaşamak istemediğini belirterek, "Biz sadece kendi onurumuzla, başımız dik olarak kendi evimizin efendesi olmak istiyoruz" dedi.
14 Aralık seçimlerinde BDH'ya vurulacak her mühürün çok büyük bir anlamı olduğunu kaydeden Akıncı "Evet BDH, bir mühür daha" sloganını tekrarlayarak her mühürün Kıbrıs Türkü'nün haklarının sigortası anlamını taşıyacağına dikkat çekti.
"12 Aralık'ta İnönü Meydanı'na"
Dar parti çıkarlarını değil, toplumsal çıkarları düşünenlerin BDH'da safları sıklaştırarak kararlı bir şekilde ilerlediğine işaret eden Akıncı, 24 Ekim tarihinde Yakın Doğu Üniversitesi'ne şimdi de Atatürk Spor Salonu'na sığmayan coşkulu kalabalığa İnönü Meydanı'nda yeniden buluşma çağrısı yaptı.
Akıncı, tüm halkımızı çözüme destek vermek için 12 Aralık'ta, kararlılığımızın dört kez gözler önüne serildiği İnönü Meydanı'nda bir kez daha biraraya gelmeye davet etti.
Konuşmasında, referandum niteliği taşıyan seçimlere çok kısa bir süre kaldığına dikkat çeken Mustafa Akıncı, barış gönüllülerinin hedefe ulaşmak için durmadan, dinlenmeden çalışmaya devam etmesi gerektiğini vurguladı.
"Bu yolda bireysel kurtuluş yok, hep birlikte kurtulacağız" diyen Akıncı, çözüm yanlılarının Meclis çoğunluğunu elde etmesi ve o çoğunluk içinde BDH'nın onurlu, kararlı, tutarlı ve öncü bir güç olarak yer alması için var güçle çalışacaklarını söyledi.
Akıncı sık sık alkışlar ve sloganlarla kesilen sözlerine, "Evet BDH, bir mühür daha" sözleriyle son verdi.
Piyango çekilişi
BDH'nın piyango çekilişinin de yapıldığı Barış ve Demokrasi Bayramı'nda, 10 bilgisayar ve 1 Toyota Corolla marka araba sahiplerini buldu.
Yapılan çekilişte belirlenen talihli numaralar şöyle:
Bilgisayar kazanan numaralar:
03396
32407
16168
08585
27445
37686
41351
45683
33770
41778
Toyota Corolla kazanan numara:
11267
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.