Basın- Sen; "Mesele ne Hüseyin Ekmekçi, ne Başaran Düzgün ne de Cenk Diler meselesidir. Mesele Gazetecilik ve onurumuzdur!"
Basın Emekçileri Sendikası yaptığı açıklama ile bir süreden beridir ülkede bulunan ve gazetecilere yönelik "FETÖ üyesi" itamlarında bulunan Ozan Ceyhun'nu kınadı. Başkan Canan Onurer imzalı açıklamada "Ozan Ceyhun'un meslektaşlarımıza yönelik sarf ettiği sözleri kınıyoruz" denildi.
Yapılan açıklamada sendika tarafından bir süreden beridir Türkiye'de yaşanan gelişmelerib yakından takip edildiği, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ dalgası ile başlayan sürecin, ilerici demokrat gazetecilere de sıçradığının gözlemlendiği dile getirildi.
Açıklamanın devamında şöyle denildi;
"Türkiye'de meslektaşlarımız demokrasiden ve insan haklarından yoksun bir şekilde basın özgürlüğünü ağızlarına dahi alamayacak bir ortamda gazetecilik yapmak zorunda bırakılırken, darbe girişimi sonrasında "demokrasi" adı altında yine birçok meslektaşımız haksız soruşturmalar, tutuklamalar ve işsizlikle karşı karşıya kalmıştır.
Darbe dediğimiz olgunun dünya halklarına dahi hiçbir fayda sağlamadığı aksine büyük zararlar verdiği ortadayken elbette bunu savunmamız beklenemez. Ancak yaşanan durum fırsat bilinerek ilerici demokrat kesimlerin sesinin susturulmaya çalışılması ise kabul edilemezdir.
Ülkemizde ise durum pek de farklı olmadı. Kim FETÖ'cü kim değil, kim daha çok AK Parti'li yarışı buralara da sirayet etmiştir. Tam da bu noktada hedef gösterme ve çirkin saldırılar gündeme gelmektedir.
Özellikle meslektaşlarımıza yönelik daha önceden kalma husumetler bahane edilerek FETÖ'cü diye hedef göstermek kabul edilemezdir.
Basın-Sen olarak yaşanan hadisenin kişiler veya isimler ile ilgili değil, tam da demokrasinin herkesin ağzına pelesenk olduğu şu günlerde demokrasi kavgası olduğuna inanarak gazeteciliğin bir suç olmadığını hatırlatmak isteriz.
Daha önce ülkeye sıkça gelip giden eski AP Milletvekili, yeni AK Parti'li Ozan Ceyhun'un meslektaşlarımıza yönelik sarf ettiği sözleri kınıyoruz.
Gazetecilik mesleğinin ne denli kutsal bir meslek olduğunu bir kez daha hatırlatırken gazetecilerin terörist olmadığını, gazeteciliğin ise suç olmadığını belirtmek isteriz.
Bir gazetenin genel yayın yönetmeni, Yazı İşleri Müdürü ve bir televizyon programcısının fikir hürriyeti ve basın özgürlüğü çerçevesinde yazdıklarından, söylediklerinden dolayı terörist veya terör örgütü üyesi muamelesi görmesi demokrasinin o ülkede yok olduğunun göstergesidir.
Son olarak yaşanan olay bize bir kez daha dayanışmanın önemini göstermiştir. Uzun yıllardır gazetecilerin her açıdan tutsak olduğu Türkiye'de yaşananlara karşı verilen mücadelede susan, 'bana ne burası Türkiye değil' diye işin işinden sıyrılabilme tavrının halklara nasıl zararlar verdiği ortaya çıkmıştır.
Bu bağlamda Türkiye'de baskı altında olan, cezaevinde düşünceleri yüzünden tutsak olan meslektaşlarımız ile bir kez daha dayanışmamızı bildirirken Kıbrıs'ın Kuzeyinde bir takım adamların odakları olarak bilinen kişilerin özellikle gazetecileri hedef göstermesine de müsaade etmeyeceğimizi bildiririz.
Mesele ne Hüseyin Ekmekçi, ne Başaran Düzgün ne de Cenk Diler meselesidir.
Mesele Gazetecilik ve onurumuzdur!"
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.