İÇ HABERLER
okuma süresi: 8 dak.

Uzmanlar 'e-hastalıklara' karşı uyardı: "Sosyal medya, hayatı kaçırmanıza sebep olmasın!"

Uzmanlar 'e-hastalıklara' karşı uyardı: "Sosyal medya, hayatı kaçırmanıza sebep olmasın!"

Teknolojinin gelişmesi, dijital araçların yaygınlaşması ve sosyal medyanın bilinçsizce kullanılması, sağlığı olumsuz etkiliyor.

Yayın Tarihi: 14/03/17 07:32
okuma süresi: 8 dak.
Uzmanlar 'e-hastalıklara' karşı uyardı: "Sosyal medya, hayatı kaçırmanıza sebep olmasın!"
A- A A+
Kıbrıs Postası - Rüstem Tüccar

Teknolojinin gelişmesi, dijital araçların yaygınlaşması ve sosyal medyanın bilinçsizce kullanılması, sağlığı olumsuz etkiliyor.

İnternetin avuç içine sığmasıyla vazgeçilmezimiz haline gelen teknoloji, Nomofobi, FOMO (Fear Of Missing Out), Siberhondrik, Photolurking, Facebook depresyonu, ego sörfü ve cheesepodding adı verilen çeşitli "e-hastalık"ların ortaya çıkmasına neden oluyor.

Uzman Adlî ve Klinik Psikolog Ebru Çorbacı, internetin bu kadar hayatın içinde olmasıyla, bireyler arasındaki iletişimin koptuğunu, sohbetlerin kalitesinin düştüğünü ve en önemlisi "anı yaşamak" yerine hayatı kaçırdığını ifade etti.

İnternetin avuç içine sığmasının, tüm ekranların artık hem telefon hem de bilgisayar olarak kullanılabilmesinin ekran bağımlılığını artırdığını anlatan uzmanlar, teknolojinin faydalarının yanında insanlarda birtakım olumsuz etkiler de oluşturabildiğine dikkati çekti.

Uzman Adlî ve Klinik Psikolog Ebru Çorbacı, "İnsanların bu cihazları uzun süre ve yoğun bir şekilde kullanması oldukça önemli sonuçlara yol açıyor. İnterneti kullanan insanlar bir süre sonra sosyal hayattan kopabiliyor ve bunun sonucunda iletişim sorunları yaşıyor. Bunun akabinde de internet ve teknolojik alet insanların hayatlarının merkezi haline dönüşüyor. Merkez haline geldikçe insanlarda teknoloji bağımlılığı da ortaya çıkmış oluyor. Eskiden böyle bir bağımlılık türü yokken artık günümüzde uzmanlar teknoloji ve interneti de bağımlılık türü kabul ediyor" diye konuştu.

"ANAHTAR KELİME: DENGE"

Çorbacı, "Kişinin, önce bunun farkında olması gerekir. Bağımlı olduğunu kabul etmesi gerekir. Kendisini nasıl kontrol edeceğini öğrenirse, teknolojinin faydalarından daha çok yararlanıp zararlarını daha az yaşayabilir. Mesela, sabah uyandığında Facebook güncellemelerine bakarken işe geç kalıyorsa, işte geçirdiği zaman içerisinde sürekli farklı sosyal paylaşım sitelerinde geziyorsa, ailesiyle veya arkadaşlarıyla vakit geçirirken iletişim kurmak yerine sürekli telefonuyla ilgileniyorsa bu hem kendisi için hem de çevresi için bir problem yaratır. Bir süre sonra kişi yalnızlaşmaya başlar, çevresinden kopar ve depresyona kadar gidebilir. Bu yüzden, önce kendisinin neden rahatsız olduğunu bulması gerekir. Daha sonra bu bağımlılıklarını azaltarak, örneğin arkadaşlarıyla buluştuysa, o süre zarfında internetini kapalı tutarak, iş ortamında cep telefonunu uzak bir yere koyarak, trafikte telefonunu uzak bir yere koyarak önlemler alabilir" dedi.

Aslında kişinin bulunduğu ortam o an neyi gerektiriyorsa onu yaparak davrandığı zaman bu bağımlılıkların önüne geçebileceğini ifade eden Çorbacı, "Her alanda olduğu gibi teknolojiyi kullanırken de en önemli şeyin "DENGE" olduğunu unutmamak gerekir. Her şeyi dengeli ve amacına uygun kullanırsak, bu sorunların da önüne geçebiliriz" şeklinde konuştu.

İŞTE 'TEKNOLOJİ İLE GELEN' E-HASTALIKLAR:

Nomofobi: Cep telefonu yoluyla iletişim bağlantısının kesilmesi olarak açıklanabilir. Kişi telefondan uzaklaştığında haber alamamaktan korkar ve panikler. Bu paniğinin yanında nefes darlığı, titreme, baş dönmesi gibi belirtiler de bulunmaktadır.

FOMO: Gelişmeleri takip edememe kaygısı, gelişmeleri kaçırma korkusu olarak bilinir. Birey, herhangi bir gelişmeyi takip etmemenin kendisi için bir eksiklik olduğunu düşünür. Sosyal medyada arkadaşlarının durumlarından haberdar olma isteğine karşı koyamama ve durumları sürekli takip etme isteğinde olma halidir. Kişi, gelişmeleri takip edemediğinde kendisini gergin ve kaygılı hissedebilir.

Ego sörfü: Teknolojiye düşkün insanlardan bazıları, belirli süre aralıklarıyla kendi ismini internette aratıp, kendisiyle ilgili gelişmeleri takip eder. Bu insanlar, 'ego sörfü' denen hastalığa kapılmışlardır. Ego sörfü, online narsisizm olarak da geçmektedir. Narsisizm, kişinin kendisini beğenmesi olarak da ifade edilebilir. İşte online narsisizm terimi veya ego sörfü de kişinin yine öz severliğinin olmasıyla birlikte, bunun sanal alemdeki yansımalarını incelemesi olarak açıklanabilir. Kişilerin kendisi hakkında paylaşımları, beğenileri ve yorumları takip etmekten geri duramaması da hastalığın bir başka çeşididir.

Google takibi: Bir kişinin, çevresindeki kişileri sürekli ve arama motorları aracılığıyla araştırması ve insanların neler yaptığını internetten sürekli incelemesidir, ki bunu genelde gizli bir şekilde yaparlar.

Siberhondrik: Hastalık durumlarında doktor muayenesi yerine internette tedavi yöntemlerini araştırma ve uygulama hastalığıdır. İnternette hem doğru hem de yanlış bilgilerin bulunduğu herkes tarafından bilinir ancak araştırma ve öğrenme içgüdümüz olduğundan, özellikle sağlıkla ilgili konularda hafif veya yoğun bir kaygı düzeyiyle hemen doktora gitmeden internetten bakıp kendimizce öğrenmeye çalışırız ve bunu yaparken doğru bilgi-yanlış bilgi ayırt etmeyiz. Teknoloji ve internet bağımlılığı yaşayan insanlar, öz kontrol seviyesi düşük olduğu için siberhondrik hastalığına daha hızlı yakalanabiliyorlar.

Photolurking: Özellikle herhangi bir sosyal ağ platformunda insanların fotoğraflarına saatlerce bakarak zaman geçirmek ve bunu sürekli yapmak.

Cheesepodding: Bir kişinin, internet başında geçirdiği süre boyunca internetten 'mp3' indirme hastalığı.

Facebook depresyonu: Facebook ve diğer bazı sosyal ağlar, insanları depresyona eğilimli yapıyor. Özellikle genç kızların duygusal hayal kırıklıkları üzerine tekrar tekrar konuşmaları, ruh hallerini kötü yönde etkilerken; aynı zamanda mutsuz duygular edinmelerine de yol açıyor.

İnternet siniri: Mobil cihazlardaki veya bilgisayardaki performans düşüklüğünün ya da geçici sorunların önemli bir stres kaynağı ve istenmeyen olayların tetikleyicisi olduğu ifade ediliyor.

ÇOCUKLARA VE GENÇLERE DİKKAT!

Çorbacı, çocuk ve gençlerde teknoloji bağımlılığına daha fazla dikkat etmek gerektiğini, bu konuda ebeveynlere büyük rol düştüğüne dile getirdi.

Çocuk ve gençlerin internet kullanımının ailelerin sorumluluğunda olduğunu ifade eden Çorbacı, "Aileler, önce kendileri sosyal medyayı dengeli kullanıyor mu ona bakacak. Eğer siz çocuğa 'İnternete girme' deyip, karşısında bütün gün telefonda vakit geçiriyorsanız, bu yanlış bir yöntem olur. Evde birlikte kaliteli zaman geçirmek çok önemli. Yüz yüze sohbet ederek, iletişim kurarak ve sosyal alanda çocuğun ne yaptığını kontrol altında tutarak gençlerin ve çocukların daha doğru bir internet kullanıcısı olmasını sağlayabiliriz" şeklinde uyarıda bulundu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.