Serdar Denktaş: Ergenekon yeniden devrede
<P>Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş'la Yenidüzen Gazetesi'nde Aysu Basri seçime doğru son gelişmeleri konuştu. Serdar Denktaş'ın Ergenekon'un yeniden devrede olduğunun altını çizdiği bu röprtajın tam metni şöyle:</P>
* Saklanarak nasıl birinci parti olunur? " hiçbir şey ortaya koymayan, basından, programlardan kaçıp saklanan, bir anda inanılmaz parayla ortaya çıkan bir ekip, yine birinci parti olmaya oynuyor. Bu herhalde siyasi literatüre geçecek. Saklanarak birinci parti konumuna gelen başka bir parti var mı, dünyanın herhangi bir demokrasisinde? Belli ki bir ekip, bir şey, yine kullanabilecekleri daha önceden olduğu gibi bir kişiyi yeniden gündeme getiriyor..."
* Derviş Bey Kilit Noktada " Belli ki bir şeyler dönmüş. Denktaşları ortadan kaldırmak için de oyunlar oynanmış kirli işler çevrilmiş. Ve bütün bu işlerin içindeki kilit isim de Derviş Bey. Çünkü Derviş Beyi' ileriki kritik dönemlerde kullanacaklar "
* 94'lerde Birlik Gazetesi'nin Yayınları " Bunu okuduktan sonra eski belgelere baktım 1998 ile ilgili bir belge olmasına rağmen 1994'lerden itibaren Denktaşlardan kurtulmak istenen bir ekibin varlığı ortaya çıkıyor.
O zamanlar Birlik Gazetesi'nde Denktaşlar aleyhine bir kampanya başlamıştı "
*Subaylar Ne Konuşuyordu Duydum " Kazayla ilgili her zaman ailece şüphelerimiz oldu. Ben, Raif'in ölümünden ilk geceden beri şüphelendim. Ve o gece, iki subayın kendi arasında geçen bir konuşmaya kulak misafiri oldum. Daha sonra babama da çeşitli kaynaklardan gelen istihbaratlar oldu "
Denktaş soyadı her dönemde çok tartışıldı. Ergenekon ile ilgili olarak ortaya çıkan belgelerde de hem eski Cumhurbaşkanı Denktaş'ın, hem de oğlu, DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın adı, sık sık soruşturmanın kilit isimleriyle anıldı. Ergenekon soruşturması ile ilgili tutuklanan, Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek'in evinde yapılan aramada ele geçirilen belgeler ise, bugüne kadar konuşulanlara yeni boyutlar da ekledi. Ergenekon davasını bugüne kadar yaptığı açıklamalarda ciddiye almadığını söyleyen DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, son ele geçirilen belgelerin ardından çok daha farklı açıklamalarıyla gündemde.
Serdar Denktaş ile işte bu kritik aşamada konuştuk. Defalarca okuduğu ve "yaşadığımız olaylarla örtüşüyor" dediği belgeleri, bir kez de "Sınırsız Sohbetler" için birlikte okuduk. Ve o dönemde hatırlanan olaylara ve belgelerde anlatılanlara ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı, Serdar Denktaş. En dikkat çekici genel kanısı ise, "Ergenekon"un yaşadığımız bu seçim sürecinin de devrede olduğu. Bu değerlendirmeyi, "hiçbir şey ortaya koymayan, basından, programlardan kaçıp saklanan, bir anda inanılmaz parayla ortaya çıkan bir ekip, yine birinci parti olmaya oynuyor. Bu herhalde siyasi literatüre geçecek. Saklanarak birinci parti konumuna gelen başka bir parti var mı, dünyanın herhangi bir demokrasisinde?" şeklinde sorduğu sorularla açıklıyor.
UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu'nun, Denktaşlar üzerindeki bütün oyunlar ve kirli işlerde kilit isim olduğunu vurgulayan DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, "belli ki bir ekip, bir şey, yine kullanabilecekleri, daha önceden olduğu gibi bir kişiyi yeniden gündeme getiriyor" diyor.
Denktaş'ın ilk kez üzerinde bu kadar ayrıntılı olarak durduğu bir başka olay da ağbisi, Raif Denktaş'ın ölümüyle ilgili düşünceleri. Serdar Denktaş, Raif Denktaş'ın ölümüyle ilgili de ilk geceden şüpheleri olduğunun altını çiziyor. Bu şüpheleri besleyen ana sebeplerden biri de kazanın olduğu gece, hastanedeki iki subayın kendi aralarında yaptığı sohbet. Denktaş, bu sohbette, ters giden bir şeyler olduğunu hissediyor.
BELGELER YAŞADIKALRIMIZLA ÖRTÜŞÜYOR
Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek'in evinde yapılan aramada ele geçirilen belgelerin ciddiyetinin, iddianameye girilip girmemesiyle anlaşılacağını belirten DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, belgelerde anlatılanların çok büyük oranda gerçeklerle örtüştüğünün altını çizdi. Belgelerde "paşa" dediği bir kişiyle kendisinin yaptığı söylenen telefon görüşmesini ise yalanlıyor, Serdar Denktaş. Askeri kanat içinde bana bugüne kadar "beyefendi diyen biri olmadı" şeklinde konuşan Denktaş, diyalogda kullanılan jargonun da yine kendisine ait olmadığını belirtti. Sohbet sırasında belgelerde yer alan bilgilerin ancak iddianameye eklenmesiyle değerinin artacağını vurgulayan Denktaş, "bu belgeler gerçekse de şu anda yeniden Başbakanlığa oynayan bir arkadaşımızın da bu ilişkiler içinde kullanılabilecek anlayışıyla benimsendiği ve bu maksatla desteklendiği ortaya çıkar. Burada önemli olan hangi amaç için kullanılacaktı sorusunu cevaplamaktır" diyor.
ERGENEKON YİNE DEVREDE
DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, belgelerde ortaya konulan, UBP'nin yapılan özel çalışmalar ve seçime yönelik olarak dağıtılan milyonlarca dolarlık paralarla seçim başarısı kazandığına ilişkin iddiaları şöyle değerlendiriyor;
"O seçimlerde biz, %37 oy alıp, seçim kaybettik. Belediye sayımız üçe indi, sonra da oy kaybetmeye başladık. Bugün yine aynı şey devam ediyor. Oy oranımız düşmüyor ama, dönüp baktığınızda, ortaya koyduğumuz projeler ve adaylarımızın kalitesi, normal bir demokraside bizi en üste seviyeye çıkaracak unsurlar iken, hiçbir şey ortaya koymayan, basından, programlardan kaçıp saklanan, bir anda inanılmaz parayla ortaya çıkan bir ekip, yine birinci parti olmaya oynuyor. Bu herhalde siyasi literatüre geçecek. Saklanarak birinci parti konumuna gelen başka bir parti var mı, dünyanın herhangi bir demokrasisinde?"
Yaşanan seçim sürecini değerlendiren Serdar Denktaş, "Mevcut hükümete yönelik bir kızgınlık var evet ama bu mevcut hükümetin en büyük kazığını yiyen DP, neden bize bir yöneliş yok?" diye sorarken şöyle devam ediyor;
"Müthiş bir para harcıyorlar. Yaptıkları kampanya nedir? Yaptıkları bir kampanya yok. UBP elemanları, köy köy dolaşıp, bizim partililerimiz de dahil olmak üzere, istihdam sözü veriyorlar, ama bu yalan vaattir. Bu seçim sürecinde özellikle UBP'nin harcadığı paranın oldukça dikkat çekici olduğunu vurgulayan Serdar Denktaş, "şu anda da benzeri bir şey var. Konulan panolar, açılan ofislerin düzenlemeleri, çalışan gençlerin yövmiyeleri, ışıklı panolar... Gözümüz yok, ama Noluyor? Şeklinde konuşuyor. Denktaş, bu harcamanın kaynağı ile ilgili de ilginç bir açıklama yapıyor ve "bu paranın nereden geldiğini araştırmama gerek yok, biliyorum ne olduğunu. Ama günü geldiğinde konuşuruz" diyerek detay vermiyor. Mevcut hükümete yönelik eleştirilerin UBP'yi hükümete geri getirmekle çözülemeyeceğini söyleyen Denktaş, seçimden hemen sonra da benzer şikayetlerin UBP için dile getirileceğinin altını çiziyor. UBP'nin seçim sürecindeki başarı grafiğini ise, "belli ki bir ekip, bir bir şey, kullanabilecekleri daha önceden olduğu gibi bir kişiyi, yeniden gündeme getiriyor" diyor belgelerde kullanılan ifadelere atfen. Ve şöyle devam ediyor;
Eğer bu olaylar yaşanmışsa gerçekten ve hala yaşanıyorsa, insanımızın dikkatli olması lazım. Kim ne oynuyor, kim gerçekten yurdunu milletini seviyor, kim başka çıkarlar peşinde koşar, bunların önümüzdeki parlamento döneminde çok sıkı konuşulması gerekecek. Çünkü bu tür olayları engellememiz gerekiyor"
OPERASYON 94'LERDE BİRLİK GAZETESİ'NİN YAYIMLARIYLA BAŞLAMIŞTI
"Buradan öğreniyoruz ki, bir şekilde biz, birilerinin Kıbrıs'la ilgili planlarında kullanılabilecek noktada değilmişiz. Ne ben, ne babam. Onun yerine, kullanılabilecek biri yetiştirilmek isteniyor" şeklinde konuşan Serdar Denktaş, bu kişinin UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu olduğunu belirterek, "belli ki bir şeyler dönmüş. Denktaşları ortadan kaldırmak için de oyunlar oynanmış, kirli işler çevrilmiş. Ve bütün bu işlerin içindeki kilit isim de Derviş Bey" diye devam ediyor. Belgeleri okuduktan sonra, kendisinin eski dökümanlarına baktığını belirten Denktaş, söz konusu belgenin 98 seçimleriyle ilgili olmasına rağmen, kendi arşivinin, Denktaşlar üzerinde oynandığını söylediği oyunun çok daha önceden 1994'lerden başladığını anlatıyor. Bu konuyu açıklarken ise, o dönemde Birlik gazetesi'nde yayımlanan birçok eleştiri yazısı ya da imzasız makaleyi örnek olarak gösteriyor. Bu makalelerin Kuzey Kıbrıs'ın yapısını ve kültürün bilmeyen dışarıdan getirilen birilerine yazdırıldığı kanısını taşıdığını da yine, verdiği örneklerle birlikte anlatıyor.
BEN NE YAPTIM Kİ?
DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, söz konusu belgelerde kendisine verilecek desteğin PKK terör örgütüne verilecek destekle eşdeğer tutulmasına çok içerlediğini belirtti. "Ben ne yaptım ki, beni PKK ile bir tutuyorlar" diye soran Denktaş, "Türkiye devleti zararlısın, hedefimiz önünde engelsin dese ben kendim çekilirim politikadan" şeklinde konuşuyor.
O dönemde PKK ile ilişki içinde olduğu gerekçesiyle, DP'ye üye bir Kürt aile reisinin sınır dışı edildiğini de anlatan Denktaş, yaşananlardaki en ilginç ayrıntının sınır dışı edilen kişinin, sınır dışı edildikten sonra uzun süre Türkiye'de serbest dolaşması olduğunu vurgulayarak, aynı kişinin yeniden ülkeye döndüğünü ama artık DP'ye üye olmadığını belirtiyor.
KİMSE BİR ŞEY OLMADIĞINA BENİ İNANDIRAMAZ
Serdar Denktaş, 1989'da geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybeden ağbisi, Raif Denktaş'ın ölümüyle ilgili de ilk kez bu kadar ayrıntılı konuştu. "Ben, Raif'in ölümünden ilk geceden şüphelendim. Çünkü, o gece iki subayın kendi arasında geçen bir konuşmaya kulak misafiri olmuştum. Daha sonra babama da çeşitli kaynaklardan gelen istihbaratlar oldu" diyen Denktaş, bu istihbaratlarla ilgili detaylı bilgisi olmadığını ama ailenin şüpheleriyle ilgili de bugüne kadar sessiz kalındığını belirtiyor. Neden olayın üzerine gitmediklerini ve konuyu araştırmadıkları yönündeki ısrarlı sorularımı ise, "bir şey bulamazdık. Ayrıca hiçbir şey O'nu geri getirmezdi" diyerek yanıtlıyor. Serdar Denktaş o geceyi şöyle anlatıyor;
"O gece hastanedeyim. Birtakım subaylar kendi aralarında konuşuyor ve bir subay soruyor; biliyorsun askeri kamyona arkadan çarpmıştı, ışığı yanmıyor muydu diyor üst rütbeli bir subay. Diğeri yanıtlıyor; yanıyordu efendim. Ha tamam yani suç bizde değil, diyor. Ben de yanlarına gidip, zaten arkadan vurmuş, ışık yansaydı ne fark ederdi diye sorduğumda hemen toparlanıyor ve yok efendim yeni ışık takmıştık da onu denedik diye alakasız bir cevap veriyor. Orada bir şey var. kimse beni inandıramaz bir şey olmadığına diye de özellikle vurguluyor. Raif Denktaş'ın ölümünden bir süre önce Türkiye'de basılan bir kitapta adının mesnetsiz bir şekilde kullanılmasının da Raif Denktaş'ı çok üzdüğünü ama bunun da bir tesadüf değil, planlı bir yıpratma stratejisinin parçası olduğunun altını çiziyor.
SİVİL EKİPLER BENİ TAKİP ETTİ
Serdar Denktaş, henüz kapılar açılmadan maronit bir arkadaşının sürekli olarak kendisin ziayrete gelip gittiği bir dönemde kendisinin de takip edildiğini berliterek, takibe alındığı sivil ekiplerin çok bariz açık verdiklerini ve takip edildiğini o şekilde anladığını bunun üzerine de birkaç kez kendisini takip eden kişiye yemek götürdüğünü anlatıyor.
YENİDÜZEN GAZETESİ
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.