TKP Yeni Güçler, Meclis Başkanlığı'na başvurarak Meclis'te eşit muamele talep etti

TKP Yeni Güçler'den yapılan açıklamaya göre, Genel Sekreter Sonay Adem imzasıyla Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber'e bugün gönderilen yazıda, Anayasa'nın 70'inci maddesine atıf yapılarak, TKP Yeni Güçler'in Siyasal Partiler Yasası'nın öngördüğü tüm yasal gerekleri yerine getirdiği ve 7 Mayıs 2017'de 1. Olağan Kurultayı'nı yaparak kurumsal bütünlüğünü tamamladığı belirtildi.

Prof. Dr. Mehmet Çakıcı'nın kurucu üye olarak katıldığı kurultayda Parti Genel Başkanlığı'na oy birliğiyle seçildiği kaydedilen yazıda, TKP Yeni Güçler'in Genel Başkan Mehmet Çakıcı ile Meclis'te temsil edildiği görüşü ifade edildi.

"Sonuç itibarı ile TKP Yeni Güçler olarak Anayasa'ya aykırı Siyasal Partiler Yasası'nın 25'inci maddesine dayanarak partimize uygulanan bu ayrımcı tutumdan derhal vazgeçilmesini ve Meclis'teki siyasal partilere eşit davranılmasını arzu ettiğimizi belirtmek istiyoruz. Bu amaçla gereğinin yapılmasını rica ederiz" denilerek Meclis Başkanlığı'nda eşit muamele talep edildi.

Yazı şöyle:

"Sayın Sibel Siber

Cumhuriyet Meclisi Başkanı,

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı,

L/Şa

Anayasanın 70'inci maddesine göre yurttaşlar siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve çıkma hakkına sahip olup, siyasal partiler önceden izin almadan kurulur ve serbestçe faaliyette bulunur.

Anayasamızın bu hükmüne göre şu anda mecliste temsil edilen 5 tane siyasi partimiz bulunmaktadır. TKP Yeni Güçler de Genel Başkanı ile mecliste temsil edilmektedir.

Partimiz TKP Yeni Güçler 26 Kasım 2016 tarihinde Anayasamızın 70'inci maddesinde 49/2015 sayılı siyasal partiler yasasının 5'inci maddesinin (1)'inci fıkrasına ve yine aynı yasanın 4'üncü maddesine dayanarak, 95 kurucu üyesi ile birlikte İçişleri Bakanlığına başvurarak kurulmuştur. 95 kurucu üyesi arasında, kurultayımızda oybirliği ile Genel Başkanlığa seçilen Sn. Prof. Dr. Mehmet Çakıcı da vardır. Kurulduğu günden itibaren, yasal bütün zorunluluklarını yerine getirmiş ve 7 Mayıs tarihinde de kurultayını gerçekleştirerek kurumsal bütünlüğünü sağlamıştır.

Anayasamızın ilgili maddesi açık bir şekilde bu hakkı verirken, 49/2015 sayılı siyasal partiler yasasının, Anayasa'ya kesinlikle aykırı 25'inci maddesi bahane edilerek, TKP Yeni Güçler'in ayrımcılığa tabi tutulması kabul edilemez bir durumu ortaya çıkarmaktadır.

Sayın Başkan, 27 Ocak 2017 tarih ve MGS.0.00, 14.01.17 – 121 sayılı yazınıza istinaden, Hukuk Dairesi (Başsavcılık) tarafından gönderilen sayı SAV.0.00 – 43 – 171 357, 8 Şubat 2017 tarihli yanıt, Anayasa'nın Temel Hak ve Özgürlüklerin Özü ve Sınırlaması başlıklı 11'inci Maddesi ve Anayasa'nın 70'inci maddesine atıfta bulunarak değindiği 49/2015 sayılı Siyasal Partiler Yasasının 5'inci maddesinin (1)'inci fıkrasına göre on sekiz yaşını doldurmuş, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip her yurttaş bu yasadan ve parti tüzüğünde gösterilen koşullara ve usullere göre siyasal partilere üye olmaktan ve dilediği anda üyelikten çekilmekte serbesttir. Yine aynı yasanın 4'üncü maddesine göre siyasal partilerin kurulması serbesttir ve önceden izin alma koşuluna bağlanamaz.

Sn. Savcının bahsettiği Cumhuriyet Meclisi tutanakları incelendiğinde ise yasanın 25'inci maddesi görüşülürken yeni parti kurma konusu görüşülmüş ve Milletvekilleri bu konuda kesin bir hükme varmamıştır. Kaldı ki irade oy birliği ile ortaya çıksa bile, bunun asla Anayasa'ya aykırı olamayacağı aşikârdır.

Bundan ötürü Başsavcılığın Siyasal Partiler Yasasının 'Partisinden istifa eden bir milletvekilinin Anayasa ve Siyasal Partiler Yasası kuralları tahtında değerlendirilmesi ve Bağımsız Milletvekilliğinin anlamı Hk.' değerlendirmesine katılmadığımızı belirtmek isteriz.

Bizim dışımızdaki dört parti (CTP, UBP, DP, TDP), partimizin Gn. Başkanının bağımsız bir milletvekili oluğu iddiasıyla Anayasa'ya ve yasalara aykırı bir şekilde, meclis iç tüzüğüne dayanarak da söz hakkını engeller bir tutum içerisine girmektedirler. Ama aynı partiler sözde bağımsız diğer milletvekillerinin UBP grup toplantılarına ve köy gezilerine katılmalarına göz yummaktadırlar. Ayrıca sözde bağımsız bir milletvekilinin Avrupa Birliği (AB) parlamento çalışmalarına UBP'yi temsilen katılmasına oyları ile katkı koymaktadırlar. Bu durum yaman bir çelişkidir.

Sn. Savcı, "49/2015 sayılı Siyasal Partiler Yasasında 25'inci maddede yer alan 'Bağımsız Milletvekili' deyiminin nasıl tanımlanacağı yasanın tefsir maddesinde veya herhangi bir maddede yasa koyucu tarafından belirlenmemiştir" demektedir.

Sayın Savcı ayrıca, "Fasıl 1 yorum yasasında da konu deyimin tanımı yer almamaktadır. Bu nedenle Türk Dil Kurumunca kabul edilen Lügati anlamına baktığımızda bağımsız kelimesinin anlamını; davranışlarını, tutumunu, girişimlerini herhangi bir gücün etkisinde kalmadan düzenleyebilen, hür, özgür, özerk müstakil diye tanımlamaktadır" görüşünü ortaya koymuştur.

Yukarıda değindiğimiz şekilde bir partinin grup toplantılarına, köy gezilerine katılanlar, bir parti adına yurt dışı çalışmalarına görevlendirilenler; bu tanımla nasıl değerlendirileceklerdir?

Sonuç itibarı ile TKP Yeni Güçler olarak Anayasa'ya aykırı Siyasal Partiler Yasasının 25'inci maddesine dayanarak partimize uygulanan bu ayrımcı tutumdan derhal vazgeçilmesini ve Meclisteki siyasal partilere eşit davranılmasını arzu ettiğimizi belirtmek istiyoruz. Bu amaçla gereğinin yapılmasını rica ederiz.

Saygılarımla

Sonay Adem

Genel Sekreter"