Yüksek Adliye Kurulu'ndan Hürses yorumu: "Talihsiz açıklamaları sadece şahsi görüşlerini yansıtır"

7 Ocak erken genel seçimleri sonrası ortaya çıkan koalisyon tartışmalarına ilişkin kişisel sosyal medya hesabı üzerinden tepki çeken bir açıklamada bulunan Yüksek Adliye Kurulu üyesi Özen Hürses, TDP'li vekil Zeki Çeler ve CTP'li vekil Akansoy tarafından görevden alınmaya ya da istifa etmeye davet edildi.

Yaşanan gelişmelerin ardından yazılı bir açıklamada bulunan Yüksek Adliye Kurulu, kurul üyesi Özen Hürses'in, Yüsek Adliye Kurulu'nun saygınlığını olumsuz etkileyebilecek talihsiz paylaşımlarının sadece kendi şahsi görüşlerini yansıttığını vurguladı.

Kıbrıs Postası - Ertuğrul Senova

Geçtiğimiz Temmuz ayında Yüksek Adliye Kurulu üyeliğine seçilen Özen Hürses'in 7 Ocak erken genel seçimleri sonrası başlayan koalisyon tartışmalarına ilişkin kişisel sosyal medya hesabı üzerinden gerçekleştirdiği değerlendirmesine, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili Zeki Çeler ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Asım Akansoy'dan tepki geldi.

Paylaşımında, "Sanki de UBP ve vekilleri hepsi AİDS'li, herkes temiz bir UBP kirli, UBP ye oy veren herkes de menfaatçi. Kurmam da kurmam. Digomaya gidin" diyen Yüksek Adliye Kurulu üyesi Hürses, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın da yüzde 30'luk bir oranla göreve geldiğini hatırlattı.

UBP ile hükümet ortağı olmak istemeyen siyasi partilere tepki gösteren Hürses, bazı vekillerin özel hayatlarına ilişkin fotoğrafları, Başsavcılıkta bazı eski bakanların dosyaları bulunduğunu iddia ederek, "UBP hiç bunların üzerine gidip bel altı vurmadı, dile getirilmedi ama hadi hodri meydan" dedi.

Yeniden seçim olmasını istediğini belirten Hürses, açıklamasında şu ifadelere yer vermişti:

"Memlekette yaklaşık bir aydır doğru düzgün icraat yok devlet dairelerinde memur yok alınan karar yok. Hiçbir iş yapamıyoruz. Seçimde görev yapan polisi, memuru, Yargıcı perişan oldu… Bir de hükümet krizi. Sanki de UBP ve vekilleri hepsi AİDS'li! Herkes temiz bir UBP kirli.
UBP ye oy veren herkes de menfaatçi.
Kurmam da kurmam! Digomaya gidin!
Akıncı da yüzde 60'ın yüzde 30'u ile geldi ama Cumhurbaşkanımızdır. Ne vekillerin ne özel hayatları ne fotoğrafları var ama UBP hiç bunların üzerine gidip bel altı vurmadı, ne eski bakanların ne dosyaları var Başsavcılıkta… Bunlar da dile getirilmedi. Ama hadi hodri meydan!
Ben isterim baştan seçim olsun. Ama bu defa herkesin fotoğraf, video ve bekleyen dosyaları da ortaya çıksın. Ha bir zahmet de HP bu değirmenin suyu nerden gelir onu da açıklasın."

ÇELER: "HÜRSES'İN GÖREVDEN ALINMASI LAZIM"

Yüksek Adliye Kurulu üyesi Özen Hürses'in açıklamasına ilişkin tepki gösteren TDP'li vekil Zeki Çeler katıldığı bir televizyon programı üzerinden gerçekleştirdiği konuşmasında, "Hürses'in görevden alınması lazım" dedi.

AKANSOY: "GÖREVİNDEN HEMEN İSTİFA ETMELİDİR"

Öte yandan Yüksek Adliye Kurulu Üyesi Özen Hürses'e bir tepki de CTP'li vekil Asım Akansoy'dan geldi. Akansoy kişisel sosyal medya hesabı üzerinden gerçekleştirdiği açıklamasında, "Görevinden hemen istifa etmelidir. Kendisi, Yasa'nın gerektirdiği görevleri yapma kapasitesini yitirmiştir" eleştirisinde bulundu. Akansoy, Cumhuriyet Meclisi'ni temsil etmesi için Yüksek Adliye Kurulu'na seçilen Özen Hürses'in UBP partizanlığını yaptığını iddia ederek, "Açıkça siyasi tartışmalarda taraf olması, sürdürdüğü görevi taşıyacak kapasitede ve olgunlukta olmadığını açıkça ortaya koymuştur" şeklinde konuştu.

Hürses'i istifaya çağıran Akansoy, "Kendisi, Yasa'nın gerektirdiği görevleri yapma kapasitesini yitirmiştir" diyerek, "İstifa etmediği her bir gün gündemde kalacağı unutulmasın" açıklamasında bulundu.

YÜKSEK ADLİYE KURULU: "HÜRSES'İN TALİHSİZ AÇIKLAMALARI SADECE ŞAHSİ GÖRÜŞLERİNİ YANSITIR"

Yaşanan gelişmelerin ardından yazılı bir açıklamada bulunan Yüksek Adliye Kurulu, kurul üyesi Özen Hürses'in, Yüksek Adliye Kurulu'nun saygınlığını olumsuz etkileyebilecek talihsiz paylaşımlarının sadece kendi şahsi görüşlerini yansıttığını vurguladı.

Açıklamada, kurulun tarafsız olduğunun bilinci içerisinde yargının genel işleyişi, düzenli çalışması için görev ifa ettiği kaydedilerek, "Yüksek Adliye Kurulu 1985 yılından itibaren ortaya çıkan yeni oluşum şekli ile görev yapmıştır. Bugüne kadar bünyesinde seçilen ve/veya atanan üyeler, siyasi etiket taşımalarına rağmen, bu yönlerini hiçbir şekilde Yüksek Adliye Kurulu'ndaki görevlerine taşımayarak, tarafsız ve adil bir şekilde, öncelikli olarak bir hukukçu sıfatıyla ve yargının menfaatini gözeterek görevlerini yerine getirmişlerdir" denildi.

Açıklamada, oluşumuna Anayasa'nın 141. maddesinde yer verilen Yüksek Adliye Kurulu'nun, Yüksek Mahkeme Başkanı ve Yargıçları, Cumhurbaşkanı'nın atayacağı bir üye, Cumhuriyet Meclisi'nin atayacağı bir üye, Cumhuriyet Başsavcısı ve Barolar Birliği'nin seçeceği bir üyeden oluştuğu ve atanan üyelerin görev sürelerinin 3 yıl olduğu hatırlatıldı.

35/1985 sayılı KKTC Yüksek Adliye Kurulu Yasası'nın 3. maddesi altında Cumhurbaşkanı veya Cumhuriyet Meclisi tarafından atanan üyelerden birinin veya Barolar Birliği'nin seçeceği üyenin istifası, ölümü veya görevini sürekli olarak yapmasını engelleyecek akli veya bedensel bir rahatsızlığı olması halinde ilgili organ tarafından böyle bir üyenin yerine 1 ay içerisinde yenisinin atanacağına veya seçileceğine yer verdiği belirtilerek şöyle denildi:

"Yukarıda ifade edilen yasal çerçeve içerisinde Yüksek Adliye Kurulu tarafsız bir kurul olduğunun bilinci içerisinde yargının genel işleyişi, düzenli çalışması için görev ifa etmektedir.

Yüksek Adliye Kurulu 1985 yılından itibaren ortaya çıkan yeni oluşum şekli ile görev yapmıştır. Bugüne kadar bünyesinde seçilen ve/veya atanan üyeler, siyasi etiket taşımalarına rağmen, bu yönlerini hiçbir şekilde Yüksek Adliye Kurulundaki görevlerine taşımayarak, tarafsız ve adil bir şekilde, öncelikli olarak bir hukukçu sıfatıyla ve yargının menfaatini gözeterek görevlerini yerine getirmişlerdir.

KKTC Meclisi'nin 7 Kasım 2017 tarihinde Yüksek Adliye Kurulu Üyesi olarak seçtiği Sayın Özen Hürses'in Yüksek Adliye Kurulu'nun saygınlığını olumsuz etkileyebilecek talihsiz paylaşımları sadece kendi şahsi görüşlerini yansıtmaktadır.

Yargıya da partizanlık karıştı yönünde basında yer alan muhtelif yayınlar nedeni ile bu açıklamanın yapılması zaruri olmuştur."