Türk tarafından yeni bayrağa onay

Bakanlar Kurulu, ayrıca fonların bazılarını tamamen bazılarını da adım adım kaldırma kararı aldı.

Annan Planı üzerinde devam eden müzakereler çerçevesinde dün görüşme olmaması nedeniyle Bakanlar Kurulu dün sabah saat 10.30'da toplandı.

Bakanlar Kurulu'nun dünkü toplantısında olası bir çözümde kullanılacak Kıbrıs bayrağıyla ve fonlarla ilgili kararlar alındı.

Kurul kararlarını açıklayan Bakanlar Kurulu sözcüsü Sağlık Sosyal Yardım Bakanı Hüseyin Celal, rutin konuların yanında fonlar kapsamında yer alan önemli miktarda maddenin fonlarının düşürülmesi konusunu ele aldıklarını kaydederek, bunun amacının hem fiyat düşürerek hayat pahalılığını en aza indirgemek, hem de AB mevzuatına uymak olduğunu ifade etti.

AB'de fon uygulaması olmadığını anlatan Celal, bunların kaldırılmasının hükümet politikalarından olduğunu ve önümüzdeki günlerde konuyla ilgili daha ayrıntılı açıklama yapılacağını, fonların bir kısmının tamamıyla bir kısmının da tedricen kalkacağını, bunun kararının alındığını, çalışmasının da sürdüğünü ifade etti.

Türkiye Cumhuriyeti'yle birlikte yürütülen kapsamlı yatırım projelerini de görüştüklerini ve konuyla ilgili anlaşmayı onaylayarak meclise gönderdiklerini ifade eden Celal, dünkü önemli kararlardan birisini de şöyle açıkladı:

"Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı, Bakanlar Kurulu'nda onaylanmıştır. Bu bayrak anlaşmanın sağlanmasıyla bütün federal binalarda göndere çekilecektir. Elbette, Kıbrıs Cumhuriyeti adına çekilen eski bayrak da inecektir. Aynı şekilde uluslararası kuruluşlar, BM ve AB Konseyi önlerindeki mevcut Kıbrıs bayrağı da indirilecek ve bu bayrak göndere çekilecektir."

Celal, "Yeni bayrak bakanlar kurulu dışında mecliste veya başka bir yerde onaylanacak mı" şeklindeki soru üzerine, KKTC bayrağının KKTC Meclisi'nde gönderde kalmaya devam edeceğini, söz konusu yeni bayrağın ise başka bir mercide onaylanmayacağını belki referandumda onaylanacağını kaydetti.

Toplantı öncesi Talat'ın açıklaması

Başbakan Mehmet Ali Talat, dünkü bakanlar toplantısı girişinde basına yaptığı açıklamada, Annan Planı çerçevesinde değişik bir format da başlatılan yüz yüze görüşmelere ilk toplantının ardından anlaşılamayan bir şekilde verilen aranın nedeninin konuşma konuları üzerinde Rumların duyduğu rahatsızlığın olabileceğini söyledi.

Talat, "Herhalde BM'nin Rum tarafı ile başı derde girdi. Onu çözmeye çalıştıklarını tahmin ediyorum" dedi.

Talat bir soru üzerine, bu aşamada aracılı görüşmelere geçildiğinin söylenebileceğini ancak biraz farklılık içerdiğini vurgulayarak, "Yüz yüze görüşmeler değişik bir formatta yeniden başladı. Aracılı denebilir, al-ver denebilir. Yakınlaşma sağlama çalışması denebilir. Bazıları mekik diyor. 'Alvaro süreci 'deniyor" şeklinde konuştu.

Bu yöntemin iyi götürülürse verimli olacağına inandığını söyleyen Talat, şu an itibarıyla bir şey söylemenin mümkün olmadığını kaydetti.

Talat, aranın nedenini anlayamadığını söyledi

"İlk toplantının ardından nedenini anlamadığımız bir şekilde bir ara verildi" diyen Talat, bunun Rum tarafından mı kaynaklandığını yoksa Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın anayasayı vermekteki isteksizliğinden mi kaynaklandığını bilemediğini ifade etti.

Görüşmede, Cumhurbaşkanı Denktaş'tan kaynaklandığı şeklinde bir izlenim olmadığını da belirten Talat, "Ben Rum tarafında büyük tepkiler yarattığı söylenen konuşma noktalarından kaynaklanmış olabilir diye düşünüyorum. Herhalde BM'nin Rum tarafı ile başı derde girdi. Onu çözmeye çalıştıklarını tahmin ediyorum" dedi.

Denktaş'ın istifası yanlış olur

Cumhurbaşkanının görevden istifa edebileceğinin söylendiğinin hatırlatılması üzerine de Talat şöyle konuştu:

"Cumhurbaşkanı söylüyor ama görüşmelerin bu aşamasında böyle bir hareket çok yanlış olur. Çok yanlış bir şeyi yapabileceğini düşünmek istemiyorum. Onun için şu an itibarıyla söyledikleri ordadır ama ben olmaması gerektiğine inanıyorum ve yapamaz diye düşünüyorum."