İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

Eroğlu: "Koalisyonda KKTC'nin varlığına inanan bir parti varsa, bu bile hükümetin yıkılmasına yeterlidir"

Eroğlu: “Koalisyonda KKTC’nin varlığına inanan bir parti varsa, bu bile hükümetin yıkılmasına yeterlidir”

UBP Siyasal Stratejiler ve Vizyon Çalıştayı bugün başladı.

Yayın Tarihi: 23/02/19 11:28
okuma süresi: 5 dak.
Eroğlu: “Koalisyonda KKTC’nin varlığına inanan bir parti varsa, bu bile hükümetin yıkılmasına yeterlidir”
A- A A+
Kıbrıs Postası

Çalıştaya 3'üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, UBP Milletvekilleri, parti yöneticileri ve üyelerinin yoğun katılım gerçekleştirdiği dikkat çekti.

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, "Koalisyon hükümetinin içerisinde KKTC'nin varlığına inanan bir partinin varlığı bile bugünkü hükümetin yıkılmasına yeterli olacaktır" ifadelerini kullandı.

Eroğlu'nun açıklaması şu şekilde:

"Benden önce konuşan arkadaşlar durumu izah ettiler. Salona girerken gördüğüm arkadaşlar beni çok duygulandırdı. Bazılarıyla parti kurulurken, bazılarıyla yolda, bazılarıyla ben ayrıldıktan sonra buluştuk. UBP 1975'te bir yola çıktı ve bu yola çıktıklarıyla partiyi iktidara taşımıştır. İnsan ömrü bellidir. Yola çıktıklarımızın bir kısmı tanrının rahmetine kavuşmuştur, bir kısmı çekilmiş bir kısmı politikadan soğumuştur. Kaç jenerasyon UBP'den geçmiştir. Baki olan kurumlardır. Kişiler değişkendir, kalıcı değildir. Kalıcı olan UBP'dir. Biz UBP'nin kalıcı olabilmesi için partiyi sağlam temeller üzerine oturttuk. Misyonu var. TMT'cilerin sesini devam ettirebilmek, yaşatabilmek için kurulmuş bir parti. Misyonu bu. KKTC'ye sahip çıkmak, KKTC'yi uluslararası alanda tanıtmak ve söz sahibi yapmak da amaçlarımız arasındadır. Partiler programlarla yürür ama bunun olması için üyelerin birbirine sevgisi, saygısı, partiye sadakati gerekir. Bunlar yoksa partiler uzun ömürlü olmaz. 1975'ten sonra birçok parti kuruldu ama hayatta olan kaçı var? UBP sağlam temeller üzerine kurulmuştur. Biz inanarak bu devleti kurduk. Uluslar arası camiada bu devletin yerini alacağını düşünerek mücadelemizi sürdürdük. Müzakereler sürüyor, müzakereler sürdükçe tanınmanız mümkün değil. Ben Cumhurbaşkanıyken Genel Sekreter'in başkanlığında 5 zirve toplantısı yapmıştık. Genel Sekreterle görüşerek bu görüşmeler sürüyor, bir yere varılamıyor, gelin sizin başkanlığınızda iki taraf masaya otursun dedim ve zirve toplantıları yapıldı. Son toplantıya giderken end game, son oyundur diye mektup yazdı bize Genel Sekreter. Biz ya anlaşacağımızı ya da anlaşamayacağımızı söyleyecektik. Hristofyas, ulusal meclisini topladı ve 4 tane hayır kararı aldı geldi. Toplantı bitti, bir müddet sonra da Hristofyas AB Dönem Başkanı oldu. Bari komiteler çalışsın dedik sadece eski eserler komitesi çalıştı. End game oldu mu? Anastasiadis seçildikten sonra ekonomik sorunlar var diye bizimle 1 sene görüşmedi. Müzakere masasından da kaçtı. En sonunda Crans Montana'da Akıncı ile Anastasiadis bir araya geldi ama o toplantıya garantör devletlerin Dışişleri Bakanları da katıldı ve Sn. Akıncı maalesef bir harita koydu masaya. Bütün konularda anlaşıldıktan sonra toprak konusu gündeme gelecekti. Hiçbir konuda anlaşma olmadan garantörler toplantıya çağrıldı ve Sn. Akıncı, Güzelyurt'u da içine alacak şekilde haritayı masaya koydu ve başka yerler de verebileceğini ortaya koydu. Son oyun noktası oydu. Anastasiadis her şeye rağmen masadan kaçtı. Ondan sonra masaya oturmak, federasyonu tartışmak çok büyük hata olur. End game noktasına gelinmiştir. Anlaşma olmayacağı bellidir. Şimdiki Genel Sekreter'in 6 maddelik önerileri,' esas olarak ben görüşmeye hazırım'… O öneriler benim lehime değil ki… Anastasiadis masadan kalktı. O öneriler tahtında ben masaya oturmaya hazırım diyorsun. Sadece bu bile bu hükümetin yıkılması için yeterli. Bu 4 parti içinde KKTC'nin varlığına inanan, görüşmelerle anlaşmaya varılamayacağına inanan bir parti varsa, bu bile bu hükümetin yıkılmasına yeterlidir. UBP hedeflerini ortaya koydu. Yokluklar içinde başladık. İlk defa hükümet olduğumuzda Eğitim Bakanı olmuştum, makam arabası, şoför bile yoktu. 2-3 odalı bir apartman dairesindeydik. Bugün devlet olma olanaklarına sahibiz. Bunu UBP yaptı. 1985'te ilk defa parti başkanı olarak seçimlere katılıp da UBP zaferle çıktığında, Turgut Özal'la görüştüm. Bir baktık ki AB gündemde, AB'ye girebilmek için esas politika serbest piyasa ekonomisi… Hedefler belirledik. KKTC ekonomisi, hizmet sektörleriyle güçlenebilir. Doğu Akdeniz Yasası'nı yaptık. Ama CTP buna oy vermedi. Bu ülkede üniversite olmaz diye yasayı reddetti. Ama şimdi döne döne üniversiteyi kullanıyorlar. Bugünkü toplantıdan da önemli sonuçlar çıkacaktır. UBP kendi politikaları doğrultusunda yoluna devam edecektir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.