İÇ HABERLER
okuma süresi: 12 dak.

Mavi Vatan’ın isim babası Kıbrıs Postası’na konuştu: “KKTC’nin jeopolitiği Anadolu’nun jeopolitiği demek”

“KKTC’nin jeopolitiği Anadolu’nun jeopolitiği demek”

“Mavi Vatan” kavramının isim babası, Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, KKTC’nin coğrafi önemine dikkat çekti ve “KKTC’nin jeopolitiği ortadan kalkarsa, Anadolu’nun jeopolitiği de ortadan kalkar” dedi.

Yayın Tarihi: 15/02/20 09:56
okuma süresi: 12 dak.
“KKTC’nin jeopolitiği Anadolu’nun jeopolitiği demek”

Kıbrıs Postası - Rahmican ÇALIŞKAN

“Mavi Vatan” kavramının isim babası, Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Kıbrıs Postası’na yaptığı açıklamalarda, KKTC’nin coğrafi önemine dikkat çekerek, KKTC’nin jeopolitiğinin ortadan kalktığında, Anadolu’nun jeopolitiğinin de ortadan kalkacağını vurguladı.

Türkiye-AB ilişkisinde Kıbrıs’ın önemi hakkında konuşan Gürdeniz, Türkiye ve KKTC’nin jeopolitik bir ortaklık içerisinde olduğunu, çünkü Kıbrıs adasının coğrafi varlığının, Türkiye’nin jeopolitik bütünlüğünü tamamlayan bir unsur olduğunu belirtti. KKTC’nin devamının Kıbrıslı Türklerin ve Anadolu halkının güvenliği için esas olduğunun altını çizen Gürdeniz, Türkiye’nin AB üyesi olamamasında Güney Kıbrıs’ın etkisinin çok büyük olduğunu söyledi.

“BARIŞ HAREKETI’NDAN SONRA TÜRKİYE ROTAYI TAM OLARAK ÇİZEMEDİ”

Türkiye kurulurken, özellikle batıda hemen hemen bütün adaların kaybedilmiş olması, aynı zamanda Kıbrıs’ın İngiltere’ye bırakılmış olmasının jeopolitik açıdan Türkiye’yi çok keskin bir durum ile karşı karşıya bıraktığını anımsatan Cem Gürdeniz,“Türkiye bu dengesizliği 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ile düzeltti. Ancak Barış Harekâtı’ndan sonra Türkiye rotayı tam olarak çizemedi” diye konuştu. Bu belirsizlikleri 1983’te KKTC’nin, sanki federal bir yapının altında gibi ilanının, bugüne kadar süren süreci tetiklediğini söyleyen Gürdeniz,“KKTC bir yandan bağımsız bir Türk devleti gibi gösterilirken, diğer yandan da federal çözüme kapıların kapanmadı ve bir çözüme erişebileceği aldatmacası içerisinde büyük bir yıpratmaya neden oldu” dedi.

“ÜLKELERİN GELECEĞİNİ DİZAYNDA TEMEL OLAN JEOPOLİTİKTİR”

Bugün KKTC’de yepyeni koşullar ile karşı karşıya olduğu halde, hâlâ federal yapıyı, Kıbrıslı Rumlar altında erimeyi tercih eden grupların olduğunu anlatan Gürdeniz, “Halbuki ülkelerin geleceğini dizaynda temel olan jeopolitiktir” değerlendirmesini yaptı.

“KKTC’NİN DEVAMI, KIBRISLI TÜRKLERİN VE ANADOLU HALKININ GÜVENLİĞİ İÇİN ESASTIR”

Dolayısıyla KKTC’nin jeopolitiği ortadan kalktığında, Anadolu’nun jeopolitiğinin ortadan kalkacağını, Türkiye’ninrahat bir şekilde, savunma, güvenlik ve refah açısından rahat olamayacağını işaret eden Cem Gürdeniz, “KKTC’nin devamı, Kıbrıslı Türklerin ve Anadolu halkının güvenliği için esastır” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN AB’YE ÜYE OLMAMASINDA GÜNEY KIBRIS’IN ETKİSİ ÇOK BÜYÜK”

Güney Kıbrıs’ın tüm adayı temsilen AB’ye üye yapılmasının sadece hukuk ihlali değil, AB’nin Türkiye’ye kurduğu jeopolitik bir tuzak olduğunun altını çizen Emekli Tümamiral Gürdeniz, Türkiye’nin AB’ye üye olmadığı sürece, KKTC’nin AB’ye üye olmasının düşünülemeyeceğini belirtti. Güney Kıbrıs’ın AB’ye üye olmasının hukuksuz olduğunu, bu hukuksuzluğa KKTC’nin de dahil olmasına yeşil ışık yakılamayacağını savunan Cem Gürdeniz, Türkiye’nin AB’ye üye olmamasında Güney Kıbrıs’ın etkisinin çok büyük olduğunu vurguladı.

“KIBRIS SORUNU, DENİZ YETKİ ALANI SORUNUNA DÖNÜŞTÜ”

2010 yılından sonra Kıbrıs’ta ‘deniz yetki alanları’ olarak yepyeni bir cephe açıldığını kaydeden Gürdeniz, Kıbrıs çevresindeki rezervlerin, Kıbrıs’ın iki tarafının refahını da etkileyecek rezervler olduğunu anımsattı. O nedenle Kıbrıs sorununun ikinci bir aşamaya geçerek, deniz yetki alanları sorununa dönüştüğünü, AB’ye girdiği anda Güney Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesi ilan ettiğini ve AB’nin hazırlattığı harita kullandığını anlatan Cem Gürdeniz, “AB’nin Güney Kıbrıs’ı üye yapması, enerji kaynakları için ve Ortadoğu’ya komşu olmak içindir. Türkiye’nin zaten artık AB’ye ihtiyacı olduğunu da düşünmüyorum” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’NİN DOĞU AKDENİZ POLİTİKASI, EMPERYALİZME BİR CEVAPTIR”

ABD’nin Güney Kıbrıs’ta üs elde etmesi, silah ambargosunun kaldırılması, Yunanistan’da yeni üs arayışına girişmesi gibi gelişmelerin hepsinin çevreleme stratejisi ile kuşak oluşturmak amacı taşıdığını dile getiren Cem Gürdeniz, “Bu kuşak aslında parçalanıyor, tek kutuplu dünya düzeni yara aldıktan sonra ABD’nin kuşağı güçlendirmek için manevralar yaptığını görüyoruz” ifadelerini kullandı. Tüm yaşanan olaylara bu bakış açısı ile bakılması gerektiğinin altını çizen Gürdeniz, “Bir de İsrail’in güvenliğini de bu olaylara eklemek gerekir. Dolayısıyla Türkiye’nin Doğu Akdeniz politikası, emperyalizme bir cevaptır” değerlendirmesini yaptı.

“TÜRKİYE’NİN DOĞU AKDENİZ’DEKİ EN BÜYÜK EKSİKLİĞİ YETERİNCE DENİZ ÜSSÜ OLMAMASI”

Kıbrıs’a İHA konuşlandırılması ve Kıbrıs’a deniz üssü kurulması yönündeki söylentiler hakkında konuşan Cem Gürdeniz, Türkiye’nin 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ta deniz üssü kurması gerektiğini, çünkü Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki en büyük eksikliğinin sadece Aksaz Deniz Üssü’nün elinde olması olduğunu belirtti. Bu açığı gidermek için Geçitkale’de İHA üssü kurulmasının son derece doğru olduğunu, çünkü İHA’ların saatlerce gözetleme yapabildiğini, ama Kıbrıs’ın doğusunda Türkiye’nin bir üssünün olmasının jeopolitik çıkarlara büyük imkân sağlayacağını işaret eden Gürdeniz, “Üs demek cephane ikmali, yakın ihmali, personelin dinlenmesi, tedavisi demektir” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE GÜNEY KIBRIS’I, KIBRISLI TÜRKLER İLE MASAYA OTURMAYA DAVET EDİYOR”

TC Dışişleri Bakanlığı, geçtiğimiz gün İtalya ve Güney Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz ile ilgili açıklamasına ilişkin açıklama yaparak, “Kıbrıs Türklerinin haklarının garanti altına alınması, ya Ada’nın güneyindeki tüm “off-shore” faaliyetlerinin Kıbrıs meselesi çözülene kadar müştereken durdurulması veya Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türklerle işbirliği yapmaları ile mümkündür” ifadelerine yer verdi. Konuyla ilgili konuşan Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, “KKTC Cumhurbaşkanı da 13 Temmuz’da böyle bir açıklama yapmıştı, Rumlar kaile bile almadı” ifadelerini kullandı. KKTC’de TPAO’ya sondaj yapması için yetki verdiğini hatırlatan Cem Gürdeniz, Türkiye’nin bugün sismikte, sondajda güçlü olduğunu, Güney Kıbrıs’ın böyle bir imkânıolmadığını, dolayısıyla Türkiye’nin de Güney Kıbrıs’ı, Kıbrıslı Türkler ile masaya oturmaya davet etiğini söyledi.

“GÜNEY KIBRIS’IN ÇIKARLARI İÇİN NE İTALYA, NE FRANSA, NE İNGİLTERE NE ABD, TÜRKİYE’Yİ KARŞISINDA ALAMAZ”

Güney Kıbrıs’ın bunu kabul etmesi mümkün olmadığını vurgulayan Gürdeniz, “Ancak iş burada güçlerin test edilmesine geliyor. Türkiye’nin gücünü şu anda AB ülkeleri de test edemez, çünkü Türkiye bir NATO ülkesi. Bir NATO ülkesini Güney Kıbrıs’ın çıkarlarını korumak için ne İtalya, ne Fransa, ne İngiltere ne ABD karşısında alamaz” dedi. Dolayısıyla bu sürecin sabırla oynanması gereken uzun bir oyun olduğunu, Türkiye’nin şu anda Doğu Akdeniz’de kazanan taraf olduğunu kaydeden Cem Gürdeniz, “EastMed’ten de çıkışlar oluyor. Rumların bu süreçte kazanma şansı düşük, sadece Türkiye’nin enerjisi çok güçlü bir şekilde başka bir alana çekilirse, bu durum değişebilir” ifadelerini kullandı.

“İSRAİL YAKINDA ROTAYI GÜNEY KIBRIS’TAN TÜRKİYE’YE ÇEVİRİR”

EastMed’e imza atan ülkelerin, avantajlı bir proje olmadığını anlayıp Türkiye’ye rotayı çevirebileceğine, çünkü Türkiye’nindünyanın en gelişmiş enterkonnekte gaz dağıtım şebekesine sahip olduğuna dikkat çeken Emekli Tümamiral Gürdeniz, şunları söyleyerek cümlelerini noktaladı: “Türkiye, doğu-batı ekseninde uzanan mükemmel bir coğrafya… EastMed tamamen siyasi bir enstrüman. İtalya zaten çıktı. Bunun yapılabilirlik olasılığı çok düşük… İsrail burada zayıf halka, çünkü tüccar bir devlet. Dolayısıyla İsrail Türkiye ile bir anlaşma yoluna gidecektir. Türkiye ile İsrail’in birbiri ile savaştığı bir durum yok, ancak Ortodokslar ile Yahudilerin tarihine bakıldığında, sürekli birbirleri ile didişen, birbirinin altını oyan iki grup…“

“ÜLKELERİN KENDİ REFAHLARIN, HALKLARIN MUTLULUĞU İÇİN ÇALIŞACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

“Türkiye Doğu Akdeniz’de çok güçlendiği için, İsrail yakında rotayı Güney Kıbrıs’tan Türkiye’ye çevirir. İsrail ile Türkiye ilişkilerinin gelecekte düzeleceğini düşünüyorum.Ülkelerin kendi refahların, halkların mutluluğu için çalışacağını düşünüyorum. Doğu Akdeniz’de didişme olabilir, ama çatışma olmaz…”

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.