İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

Çeler: “Cumhurbaşkanı da olsam yine parmak arası terliklerimi giyerim”

Çeler: “Cumhurbaşkanı da olsam yine parmak arası terliklerimi giyerim”

Levent Kutay'ın “Pazartesi Sohbetleri'nde” bu haftaki konuğu TDP Milletvekili Zeki Çeler...

Yayın Tarihi: 24/02/20 11:47
okuma süresi: 10 dak.
Çeler: “Cumhurbaşkanı da olsam yine parmak arası terliklerimi giyerim”

Kıbrıs Postası – Levent Kutay

Siyasetimizin nevi şahsına münhasır isimlerinden Toplumcu Demokrasi Partisi Milletvekili Zeki Çeler ile Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini, iç siyaseti ve kişisel siyasi geleceğini konuştuk...

ZEKİ ÇELER VE SİYASET...

TDP Milletvekili Zeki Çeler, insanların siyasetçiyi artık ne giyip giymediğine göre değil icraat göre değerlendirdiğini söyledi.

Çeler, “ Ne isem öyle olmaya devam edeceğim. Parmak arası terliklerimle gezdim diye eleştirildim ama bakan oldum ve yine de aynı tarzımla devam ettim. Cumhurbaşkanı da olsam aynı terlikleri giyerim, tarzıma devam ederim. Bazıları beni giydiklerim üzerinden eleştirse de ben icraatlarıma bakarım. İş yaptıktan sonra, insanlar ne giydiğinize bakmıyor” dedi...

Kendisinin aldığı eleştirilere değinen Çeler, “Bakanlık süresince kuyruklarına bastıklarımız, insan ticarete devam etmek isteyenlere engel olduklarımız zaman zaman sosyal medyada eleştiriyor umurumda değil.” diye konuştu.

Popülist davrandınız mı? Sorusuna da Çeler, “Üzerine gittiklerimiz ve kişisel kıskançlık duyanlar beni bu şekilde eleştiriyorlar... İnşaat denetimleri yeterli değil ama özeleştiri yapmam gerekirse benim dönemimde de yeterli değildi. Daha fazla yapabilirdik” yanıtı verdi.

Çeler, “Sayın Akıncı bana 2013'te şöyle demişti: “Sempatiler bize oylar diğerlerine...” TKP, TDP'ye insanlar ciddi sempati duydu ama gerekli büyümedi belki bundan sonra... Siyasette olmak önemli. Muhalefet yapmak önemli ama asıl icraatta olmak önemli” diye ekledi...

BAŞBAKANLIK YA DA CUMHURBAŞKANLIĞI NEDEN OLMASIN?

Siyasette hedefleriniz nedir? Cumhurbaşkanlığı ya da Başbakanlık?” sorusuna karşılık Çeler “Neden olmasın... Cumhurbaşkanı olmak istediğimi söylemiştim. Sayın Başkan bana sadece istemek yetmez. Seçim gününe kadar yaptıkların da önemlidir demiştir. Bu sözler benim için yol haritasıdır. 15 ay bakanlık yetmez. Daha yapmamız gereken çok şey var. Ama burada diğer arkadaşlarımı da göz ardı etmeyelim” dedi...

Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Akıncı'nın Türkiye ile ilgili sözlerinin yarattığı ortamın hatırlatılması üzerine Çeler şöyle konuştu:

Sayın Akıncı Türkiye'ye düşmanlık sergilemiş değildir. Bu amaçla hiç bir açıklama yapmadı. 2-3 yıl önce de benzer şeyler söylemiştir. Belli çevreler, açıklamasının içinden bazı yerleri alarak, Türkiye'ye karşı kötüleme politikası güttü. Koca Türkiye'den de üzülüyorum. Parti başkanları tam niyeti anlamadan önyargıyla saldırıya geçtiler. Kamuoyu da hemen inanıyor. Barış Pınarı için de aynı olmuştu. Bir lider başka bir lidere görüşlerini sundu. Son olarak da Guardian'da benzeri bir durum. Sayın Akıncı, açıklamasını yayınlamak zorunda kaldı. Net cevaplar verdi. Koskoca memleket tam metin okunmadan hemen tepkiler geldi. İlişkiler bozuldu diyorlar. Bozulmaz. Siyasi ilişkiler düzelir. Bana karşı da TC'li makamlar ilk önyargılıydı... Mevkidaşım da aynıydı. Sonra samimiyetle konuştuk... Kanka olduk. Sayın Bakan bana kanka demeye başladı.

Sizin durumunuzla Akıncı'nın durumu aynı mı?

Bu kendisine röportajda soruldu. O soruyu burada kimse sorsanız, cevap hepimiz için aynıdır. İlişkiler düzelir. Trump ile Erdoğan da çok tartışmalar yaşadı ama düzeldiler... Hele de garantör Türkiye ile KKTC birbirine ihtiyacı olan iki ülke... Türkiye demokrasi düşmanı mıdır da Kıbrıs Türk Halkı'nın seçmesi halinde, Sayın Akıncı'ya biz seni istemeyiz desin. Yüz yüze oturulur düzelir...

İlişkiler düzelir ama eskisi gibi olur mu? Olası bir 5'li görüşmede nasıl yan yana oturacaklar? Sorusuna Çeler,  “Bu soruyu TC'ye de sormak lazım. Niyet varsa ilişkiler bir hafta içinde düzelir. Sayın Akıncı konuyu uzatma niyetinde olmadığını söylemiştir. Sayın Erdoğan da konuyu kısaca değerlendirmiştir. Bu bile bir mesajdır.  Sayın Akıncı kazanırsa, Türkiye ne yapacaktır? Bir anlaşma olması, olmayacaksa da TC ile işbirliği önemlidir. Türkiye büyük bir ülkedir ve Uluslararası ilişkilerde doğru adımlar atacaktır. Türkiye ile kardeşlik, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi bozma lüksümüz yok” diye yanıt verdi.

CUMHURBAŞKANI ADAYLARI...

Ben diğer adayları kötülemem. Eleştirim vardır... Herkesin çabasına saygım sonsuz ama Kıbrıs'ta federal çözüm en çok Akıncı döneminde yeteri kadar konuşulmuştur. Talat ve Eroğlu tarafından çizilen çerçevenin devamını Sayın Akıncı çok iyi getirdi. Bugüne kadar olmayanı yaptı. 5'li konferans gerçekleşti. BM'ye hazırız dedi. Toprak verilecekse verilecek ama siyasi eşitlik ve dönüşümlü başkanlık alınacak dedi. Rumlar bahane ile kaçtı. Sayın Akıncı seçilirse oraya gidecek ve Rumlar yine kaçarsa, başka bir yöntem mi konusu o zaman konuşulacak. Başkası seçilirse, sürecin başlaması açısından zaman kaybı olacağını düşünürüm. Federasyonu olumlu ya da olumsuz sonlandırabilecek isim sadece Sayın Akıncı'dır. Bu sorunu dünyaya taşıyabilmiş ve güven vermiştir. Mesele budur...

SEÇİMİN İLK TURDAN BİTMESİ İMKÂNSIZ DEĞİL...

 Çeler, Akıncı'nın duruşu ve siyasi tecrübesi yanında diğer arkadaşlar daha geriden geliyor... Ben uçuk konuşmayı sevmem. Bugüne kadar yaşananlar, Sayın Akıncı'yı dışlama girişimleri, seçimini ilk turdan bitmesi imkânsız değil. Birinci turda bitmezse, ikinci tura Akıncı ve Tatar kalacaktır” dedi...

Soru üzerine Çeler, “ İkinci turda Tatar ve Erhürman kalırsa Erhürman'a oy veririm...” diye ekledi...

2025'te sizin aday olma ihtimaliniz var mı? Sorusuna da gülerek Çeler, “Bu işler konjonktür meselesidir. İhtimal dışı değil” şeklinde konuştu...

Mehmet Harmancı'nın hatırlatılması üzerine Çeler, Siyasi geleceğinde tek başına hareket etmesinin söz konusu olamayacağını, dostlarını göz ardı edemeyeceğini, bunlardan en başta gelenlerden birinin de Harmancı olduğunu söyledi.

Çeler, “ Benim yolum 2011'de TDP ile kesişti. Harmancı benden çok daha eski. Çok iyi bir şekilde LTB'yi idare ediyor. Daha olgun bir duruşu vardır. Benden farklıdır. Benim Harmancı ile başkanlık yarışım asla olamaz. Eğer başkan adayı olursa sonuna kadar yanındayım. En yanında duracağım. Eğer o istemezse, parti tabanı da uygun görürse evet... Cemal Başkana asla saygısızlık olmasını da istemem” dedi..

ÇALIŞMA YAŞAMI...

Soru üzerine Çeler, “ Yine bakan olursam, yine Çalışma Bakanlığı'nı alırdım. Sektörel bazda asgari ücreti işverenler belirleyemez. Benim dönemimdeki çalışma hayat geçse çalışana 750 TL katkı gelecekti. 200 TL de değerlidir ama piyasaya bir değer katmaz.” dedi...

Sendikalaşma neden olmuyor? Mümkün mü? Sorusuna da Çeler, “Mümkündür. İşini düzgün yapmayanlar, yatırımları düzgün olmayanlar, kayıt dışı işçi çalıştıranlar çoğunlukta olup baskın olduğu için diğerleri ağzını açamıyor” yanıtı verdi.

Çeler şöyle devam etti: Ben bugün seçim kaybedeyim iş bulamam. Çünkü çoğu işverenle papaz oldum. Bu bakanlıkta iş yapmak kolay. Kimisi benim yeniden göreve gelmemi istiyor, işçinin hakkını yiyenler iste beni asla istemiyor. Ama onlar bilsinler ki, göreve geri gelirsem, daha beter yapacağım. Beş beter edeceğim... Neler neler gördük. İşini düzgün yapanlar da var, kölelik sistemi kuranlar da var. İsim isim biliyorum. Hangi şirket yatırımı yüksek yapar, hangisi köle gibi çalıştırır anlatabilirim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.